Eskişehir’de, daha önce müzik eğitimi almamış temizlik işçilerinin ritim grubu, müzikle hem sosyalleşiyor hem de çevre bilinci aşılıyor.
Tepebaşı Belediyesi’nde temizlik işçisi olan 19 kişi, hiçbir müzik eğitimi almamalarına rağmen 2010’da ‘Eko Şov’ adlı ritim grubu kurdu. Çevre bilincini müzikle aşılamak için yola çıkan daha sonra müzik eğitimi de alan ekip, pandemi döneminde verilen 2 yıllık aranın ardından yeniden konserler vermeye başladı. Davul ve darbuka gibi müzik aletleri yerine çöp kutusu, kürek ve fırça gibi temizlik malzemeleri kullanan grubun gösterileri ise büyük ilgi görüyor.
‘SAMBA BİLE ÇALABİLİYORLAR’
Müzik eğitmeni Halil İbrahim Eker, grup üyelerinin tamamının temizlik işçilerinden oluştuğunu söyledi. İlk başlarda basit parçalarla başladıklarını ancak artık samba bile çalabildiklerini belirten Eker, “Pandemide biraz ara verdik, şimdi hızla yeniden başladık. Şu anda sayımız 19 kişi. Kullandığımız malzemeler, tamamen temizlik malzemelerinden oluşuyor. Çöp kovalarımız, küreklerimiz, konteynerlerimiz var. Çöpteki atık malzemelerden yaptığımız perküsyon aletlerimiz var.
Müzik aletlerimize ilave olarak müzisyen arkadaşlarımız ve sanatçımız var. Onlar da belediye çalışanlarından oluşuyor. İlk zamanlarda çok basit parçalarla başlamıştık ama şimdi arkadaşlar samba bile çalabiliyor. Hem Türk müziği ritimlerini hem de yabancı ritimleri öğretiyorum. İlk zamanlarda yaptığımız iş; daha yalın, bir daha basitti. Konserlerde aynı zamanda eğlendirerek, çevre bilincini de insanlara aşılıyoruz. Görenlerin bakış açısı da çok değişti. İlk başlarda sadece bir temizlik görevlisi olarak bakıyorlardı ama şimdi bir sanatçı edası ile yaklaşıyorlar” dedi.
‘ÇALIŞMALARIMIZ ZORDU, TER DÖKTÜK’
Grup üyelerinden 2 çocuk annesi Fethiye Dönmez (47), ritim grubunun öz güvenini yerine getirdiğini söyledi. Temizlik işçilerinin yanı sıra müzik yapmanın kendisine büyük keyif verdiğini anlatan Dönmez, “Başladığımızda hiçbir şey bilmiyorduk. Sadece tenekenin üzerine tek vuruş. Nota bilgimiz de yoktu. Hocamız önce hangimizin kulağı iyi, hangimizin vuruşu iyi ona baktı ve bizi ayırdı. Çalışmalarımız zordu, ter döktük. Çalışmada başarılı oldum, çavuş oldum. Müzikte de başarılı oldum. ‘Eko Şov’un bize kattığı en başta müzik ve ritim olabilir ama onun haricinde öz güvenimiz yerine geldi. Bizim amacımız; tamamen dikkatlerini çekmek. Yoksa herkes müzik yapıyor, bir şeylerle uğraşıyor. Ama bizimkisi çöp kovalarıyla, sopalarla olunca daha dikkat çekici oluyor” diye konuştu.
‘HER ŞEYİ ÖĞRENEBİLECEĞİMİZİ GÖSTERMİŞ OLDUK’
Temizlik işçisi 4 çocuk annesi Kadriye Pelitçi (53) de 40 yaşından sonra müzik ile uğraşmaya başladığını belirterek, “Müzikle hiç alakası olmayan bir insanın 40’ından sonra da böyle işleri yapabilmesi, çalabilmesi ve öğrenmesi çok güzel. Her yaşta, her şeyi öğrenebileceğimizi göstermiş olduk. Burada mutluyum. İlk başta sokaklarda çalışmak zordu. Hiç yapamayacağım bir iş olarak algılıyordum. Şansıma da ‘Eko Şov’ grubu denk geldi. Buraya girdim, iş benim için daha bir kolaylaştı. Daha motive oldum. Mesela ‘Eko Şov’ ile çok şehirleri gezdik. Daha önce hiç görmediğim, gitmediğim yerler. Mesela İstanbul Boğazı’nı görmüş oldum. Benim hiç gitmediğim bir yerdi” dedi.
‘2 SOPAYI ALIP BİRBİRİNE VURMUŞ İNSAN DEĞİLDİM’
Grup üyelerinden Osman Can ise “Gruba katılmadan önce 2 sopayı alıp, birbirine vurmuş insan değildim. Ama burada kendimi geliştirdim. Sosyal aktivitelerimiz gelişti. Sosyal hayatımızda değişiklikler oldu. Hayatımızda çok önemli değişiklikler oldu. Arkadaşlarımızla uyum içinde çalışıyoruz. Gündüzleri normal sokaklarda çalışıyoruz, haftanın 2 günü provalarımız oluyor. Şehir dışı festivallerde, normalde gidemeyeceğimiz yerlere tatil amaçlı gitmiş gibi de oluyoruz. Bu bizi mutlu ediyor. Önce çöp kovalarını gördüklerinde insanlardan bir tepki alıyoruz. Ama sonra onların ritim aleti olduğunu görünce herkes farklı bakıyor. Bir sanatçı muamelesi görüyoruz” diye konuştu.