İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bayrak iddiasına yanıt verdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, depremin büyük yıkıma yol açtığı Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde incelemelerde bulundu. Burada açıklama yapan Bakan Soylu, bugün kenti ziyaret eden CHP lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, depremde yaşamını yitirenlerin mezarlarına asılan Türk bayrağı ve Büyükşehir Belediyesi’nin flamalarının indirilmesi için talimat verildiği iddialarına cevap verdi. Soylu, “Sayın Kılıçdaroğlu, şehri ziyaret etti, başımızın üstünde. Yani herkesin bu acıya ortak olması, ancak gücümüzü arttırır.
Ama her gelindiğinde bir yalan olduğunu söylemekten de imtina etmeye çalışıyorum. Bizi birbirimize düşüren bir anlayışı ortaya koymasını son derece yanlış buluyorum. Bu doğru bir yaklaşım değil. Sayın Valimiz de bakan arkadaşlarımız da işin başından itibaren buradalar. Ben 7’nci gün geldim. Kahramanmaraş’taydım ama geldiğim günden itibaren de meseleleri çok iyi biliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu mezarlıkta bayrağı kaldırdığımıza yönelik ve benim bunun talimatını verdiğime yönelik bir değerlendirmede bulundu. Yani bir ülkenin yönetimine talip…
Cumhurbaşkanı adayı, bütün bunlar değerlendirilirken ve söylenirken deprem bölgesinde yalan üzerinden eğer siyaset yapılırsa Allah adama hesabını sorar. Yani hepimizin sorumlulukları var ama insan olarak kendi sorumlulukları da söz konusu. En azından doğruyu söyleme sorumluluğu söz konusu. O mezarlık orada başından beri var. Eğer o mezarlıkta benim geldiğim günden sonraki 2 veya 3’üncü gününde o mezarlığa gitmemişsem, o mezarlıkta ay yıldızlı bayrağı orada bizim arkadaşlarımız açmamışsa her türlü şeyi söyleyebilir ama Kılıçdaroğlu gelecek diye eğer mezarlık Büyükşehir Belediyesi’nin flamalarıyla süsleniyorsa bu bir ayıptır zaten.
Gerek de yok. Bugün flama günü değil. Bizim ortak bayrağımız. Orada mescit yapıldı doğru. Mescidi biz yaptırdık. Niçin yaptırdık? Hem insanlar gelsinler namaz kılsınlar hem orada sabahtan akşama kadar insanlar kendi cenazelerinin üzerine Kur’an okunduğunu görsünler diye. Orada Kur’an okunuyor. Diyanet İşleri Başkanımız gittiğinde orada, ay yıldızlı bayrak orada. Biz orada olduğumuzda ay yıldızlı bayrak orada” dedi.
‘BAYRAĞI KALDIRAN BELEDİYE GÖREVLİSİ, TAKTIRAN EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISI’
Hatay Büyükşehir Belediyesi flamalarını kaldırırken, ay yıldızlı bayrağı kaldıranın da oradaki belediyenin görevlileri olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Taktıran da bizim emniyet müdürü yardımcımız ve bizim arkadaşlarımız. Ne gerek var bunlara? Niye böyle açıklamalar yapılması hususunda bizi zorunlu bırakıyorlar? ‘Yahu arkadaş sizin bir şeye ihtiyacınız var mı?’ diye sorulması gerekirken, elinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi var, Ankara Büyükşehir Belediyesi var, burada çalışanlar da var. Allah razı olsun hepsine teşekkür ediyoruz. Gelip hemen bu meseleyi karıştırmanın, bu meseleyi Kocaeli, Konya, Sakarya belediyeleri de var. Bütün belediyeler var.
Bu meseleyi karıştırmanın, burada çalışan insanları birbirine düşürmenin ne anlamı var? Mezarlık yerini Valimiz bulmuş. Mezarlık yerini Denizli Belediyesi açmış. Biz bunu söylüyor muyuz, söylemiyoruz. Neden? Hatay Büyükşehir Belediyesi de depremzede. Açamayabilir, yapamayabilir, adamlarını bulamayabilir. Bunların hepsi makul şeyler. Depremin içerisinde bunlar düşünülebilir ama gelip sorumluluk sahibi bir insan, bu talimatı o verdi, bu verdi diye buradaki insanları birbirine düşürmeye, buradaki herkes bu depremin enkazından kalkmaya çalışıyor. Kimisi az yapıyor, çok göstermeye çalışıyor, kimisi çok yapıyor hiçbir şey göstermemek için çaba sarf ediyor. Hakikaten öyle, biz bunların hepsini görebiliyoruz” diye konuştu.
‘BURASI SİYASETİN BU DENLİ YAPILACAK YERİ DEĞİL’
Bu konular üzerinden tartışma yapmayı doğru bulmadıklarını ifade eden Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kılıçdaroğlu’nun buralara geldiğinde, bu insanların moral ve motivasyonunu kuvvetlendirici birtakım değerlendirmeleri yapmasının doğru olabileceğini, biz sabahtan akşama kadar burada olan arkadaşlara söylüyoruz. Yani ne olursunuz, yalan veya kendisini gösterebilmek için başkasını karalamaya yönelik adımlar atmayacak ne bir dönemdeyiz ne yerdeyiz. Burada hepimiz Hatay’ın emrine amadeyiz. Hepimiz deprem bölgesindeki bütün illerin emrine amadeyiz.
Gücümüz yettiğince devletin tüm imkanıyla, kapasiteleriyle burada çabamızı ortaya koymaya çalışıyoruz. Burası siyasetin bu denli yapılacak bir yeri değil, Ankara’da yapabilirsiniz. Oradan istediğiniz sözü bize söyleyebilirsiniz ama burada çalışan insanları birbirine düşürecek bir anlayışı ortaya koymayalım. Biz bazen kendi arkadaşlarımıza, kendimize, ‘şunu eksik yapıyorsunuz’ diyoruz ama bunu kamuoyuna yönelik söylemiyoruz. Biz bu tartışmaları yapıyoruz. Her birimiz birbirimizi motive etmeye çalışıyoruz. Çünkü burada bu desteğe ihtiyaç var. Allah milletimizin yardımcısı olsun.”