İnsan davranışları o kadar karmaşıktır ki hala gizemini büyük ölçüde korur. Davranışlarımızı ortaya çıkaran içsel ve dışsal birçok faktör vardır.
İnsanoğlu sosyal bir varlıktır ve toplumdan ayrılamaz bunun içindir ki davranışlarımızda ve kararlarımızda toplumun rolü büyüktür.
Bandura bu konuda insan davranışları hem içsel hem de dışsal faktörlere bağlı olarak şekillenir der.
Yani ne kişilik tek başına davranışlarda etkilidir ne de çevre karşılıklı bir etkileşim söz konusudur hatta bu bir döngüdür.
Öğrenmek sadece bilgiye mi bağlı ya da sadece yaparak mi öğreniriz?
Bazen özellikle çocukluk çağında çocukların ve bebeklerin bazı davranışlarını anlamlandıramayız bunu nasıl nereden kimden öğrendi kim öğretti diye şaşırırız.
Örneğin çocukluk çağında oynanan evcilik oyunları çocuk anne ve babasının rolünü alır ve kopyalar davranışlarını buna göre düzenler.
İnsan davranışları gözleyerek dinleyerek duyarak ve okuyarak birçok model alma yoluyla öğrenmesi mümkündür biz buna sosyal öğrenme diyoruz.
Sosyal öğrenmeye göre yaparak öğrenme ve dolaylı öğrenme olarak birbirinden ayrılmaktadır.
Yaparak öğrenmede kişi kendi davranışlarının sonucunda bir öğrenme çıkarır örnek verecek olursak ateşe çıplak elle dokunulmayacağını elimizi bir kez yaktıktan sonra öğreniriz.
Dolaylı öğrenmede ise kişi eylemini direkt yapmak zorunda değildir. Kişi diğer insanların davranışlarını ve bu davranışların sonuçlarını gözlemleyerek o davranışı yapmayı veya yapmamayı öğrenir
Örneğin: buzlu bir yolda düşen bir insan görüp o yoldan gitmekten vazgeçip yan sokaktan geçmek gibi. Birey diğer insanın başına gelen düşme olayının sonucunu görür ve davranışını değiştirir.
Sosyal öğrenme de model alma vardır.
Bir insani bir durumu
Biz sosyal öğrenmeyi özellikle çocuklarda çok fazla gözlemleriz.
Anne ve babasını yüksek sesle ve tartışarak gören çocuklar genellikle bunun normal olduğunu düşünür ve arkadaşına anne babasına çevresindeki insanlara bağırmaya başlar.
Veya çok fazla maruz kaldığımız ortamlar kişiler biz de inanılmaz bir etki bırakır zamanla bizler de onlar gibi davranmaya başlarız.
İnsanlar daha çok kendine en yakın olan kişileri ya da ünlü kişileri daha çok model alıp davranışlarını kopyalamaktadır.
Aslında duyduğumuz içinde bulunduğumuz okuduğumuz her şey bizi ilgilendiriyor ve etkiliyor siz kahvaltı ederken arkada açık kalan televizyon kanalı bile.
Bu nedenle çevremiz etrafımızdaki tüm insanlar davranışlarımız birbiriyle ilintili ve ilgili.
Bundan sonra kendimizi ve etrafımızdaki her şeye daha dikkatli bakmaya ne dersiniz?