Sonbahar öğretmen… Öğretmen olmak mı? her çocuğun belki de ilk hayalidir. Bir çocuğun hayatı boyunca elde edebileceği en büyük şans daha küçücük yaşlarda mükemmel bir öğretmene sahip olmaktır.
Çünkü çocuk onu rol alır onun açtığı pencereden hayata bakmaya çalışır belki de ileride öğretmeni gibi biri olmak ister.
Öğretmen olmak meslek değildi aslında yaşam tarzıydı onun her hareketi, her kelimesi, her davranışı ile dünyaya neşe saçıyordu sanki anlattığı tane tane kelimeler arasında bir hayat vardı aslında, çocukların en büyük şansıydı. Çünkü hayat önce yaşanır sonra ders alınırdı oysa öğretmenleri onlara belki de büyük acılar yaşayarak öğrenecekleri hayatı önceden öğretiyordu, acılarına önceden merhem oluyordu.
Öğretmenleri onları her ne kadar sevse de kaşlarını çatarak kızdığında hemen anlarlardı ve usulca köşelerine çekilirlerdi ama hiçbiri kırılıp gücenmezdi öğretmenlerine, her biri bilirlerdi o öfkenin altında yatan mükemmel bir kalpti.
Mükemmel kalpli öğretmen olarak bilirdi her biri öğretmenlerini, her biri sonsuz saygı duyar çok severlerdi.
Unutmazlardı her 24 Kasım’da öğretmenlerinin yanaklarını öpücüklerle kuşatırlardı, sevgi sözcüklerini dizerlerdi bir bir.
Hayatı öğreten bu öğretmene azdı bile bu sevgi sözcükleri, dünyaları verirlerdi ona dünyaları sererlerdi.
Ayaklarının altına, her bir kelimesi ile bin ders öğreten öğretmenlerini hep severlerdi dinlemeyi.
Marifet gibi yaptıkları her yaramazlığı anlatırlardı, küçük olanların en sevdiği yerdi öğretmenin dizleri.
Minicik ellerini öğretmenin yanaklarına koyarak anlatır, bir bir öğrenirdi her şeyi.
Ellerinin sıcaklığı öğretmenin yanaklarını ısıtırdı minicik kalbinin sevgisini öğretmenine yansıtırdı.
Ders saatlerinde en sevdiği dakikalardı öğretmenini tahtada izlemek.
İlk mesleği bu nedenle öğretmen olmaktı kendini öğretmeninin yerinde hayal ediyordu.
Kürsüde ders anlatırken hayalinde dahi kendisiyle gurur duyuyordu öğretmenine teşekkür ediyordu.
Bir ara hayali o kadar heyecanlandırmıştı ki biran önce öğretmen olmak istiyordu.
Ara sıra böyle olurdu eve gittiğinde derslerine çok çalışır arada da öğretmencilik oynayarak bastırırdı hemen öğretmen olma isteğini, çünkü bilirdi öğretmeni gibi büyümesi büyük okullara gitmesi gerekiyordu o da öğretmeni gibi yakışıklı bir öğretmen olacaktı.
Lakin önce çok çalışması derslerini iyi dinlemesi öğretmeninin her sözünü dinlemesi gerekiyordu.
Sınıfta tüm arkadaşları öğretmenlerine sonbahar öğretmen diyorlardı uzun bir süre sonra bunun sebebini anlamıştı öğretmenleri sarışındı ve o bir sonbahar öğretmendi kendisi de öğretmen olmak istiyor sonbahar öğretmen olmak istiyordu. İleri de ne olmak istiyorsun sorusuna cevabı gururla söylediği;
İleride sonbahar öğretmen olmak istiyorumdu artık
Sonbahar öğretmen kadar yakışıklı, onun kadar cesur, onun kadar dürüst, onun kadar iyi kalpli, onun kadar bilgili, kısacası onun kadar mükemmel olmak istiyordu. Bakalım çalışıyordu, çabalıyordu ve derslerini dikkatlice dinliyordu sonbahar öğretmen olmak kolay değildi…