Kaptan Danyel, güzel bir tatil yapmak için Avustralya yakınlarında bulunan Solomon Adaları’na yolculuğa çıktı.
Kaptan Danyel, Avustralya’da yaşayan varlıklı bir iş adamıdır. Günlerden bir gün ailesiyle birlikte gemisine atlayıp denizlere açıldı. Amaçları güzel bir tatil yapmaktı. Avustralya yakınlarında bulunan Solomon Adaları’na geldiklerinde gemi bozuldu. Kaptan gemiyi onarmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Adalara çıkmak için girişimlere başladılar. Gemiyi en yakın karaya çıkarmayı başardılar.
Anlaşılan bir süre bu adalarda kalacaklardı. Bu yüzden etrafı araştırmaya başladılar. Yiyecek stokları azalmak üzereydi. Yemek bulmaları gerekiyordu. Deniz canlıları boldu. Adanın içine doğru yürümeye başladılar. Amaçları bulabilecekleri yemekleri gemiye yüklemekti. Az sonra beklemedikleri bir şey oldu. Karaya oturan gemi oranın yerlileri tarafından görüldü. İlk önce kabile reisine haber gönderildi. Bu tür konular için reis, durumuna göre iyi kalpli, merhametli birisi idi. Bu durum bozuldu mu etrafındakileri tanımaz; aksi biri olurdu. Reis hazırlanıp kaptanın yanına geldi. Kendi diliyle bir şeyler anlatmaya başladı. Ama ne kaptan ne yanındakiler söyledikleri ve konuştukları anlayabildiler. Kendileri de bir şeyler anlatıp sıkıntılarını anlatmaya başladılar. Geminin bozulduğunu, yiyecek aramaya çıktıklarını söylediler. Tabii birbirlerine anlatmak çok zordu. El işaretleriyle anlaşmaya çalıştılar birbirlerini. Reis onları ağırlamak istedi.
Zor durumda olan aile bunu kabul etmekten başka çare bulamadılar. En azından gemi onarılana kadar Solomon Adaları’nda kalmaya başladılar. Reis onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyor, adalarını gezdirmeyi çok seviyordu. Ada o kadar güzeldi ki her yer yemyeşildi. Yerlerde bir çöp dahi yoktu. Bu duruma çok şaşırıyorlardı. Nasıl da bu kadar temiz bırakılıyordu. Reis bu duruma seviniyordu. Çünkü ailenin geldiği yerlerin bu kadar temiz olmadığını biliyordu.
Kaptan Danyel’den fikirler alıyordu. Bilgili, gün görmüş olduğu için reise fikirlerini açık açık söylüyordu. Kendisi de fikirler alıyordu. En çok ülkenin temizliği hoşuna gidiyordu. Bu sırrı öğrenmeyi çok istiyordu. Bir gün ülkeyi gezerlerken kaptanın elinden kağıt parçası düştü. Bu durum reisi sinirlendirmeye yetmişti. Küplere bindi. Kaptanı tutuklayıp hapse attırdı. Bu konuda çok hassas biriydi. Kaptan yanlış yaptığını anlamıştı. Reisten özür diledi ; affetmesini istedi. Reis onu affetti. Kendisine ceza olarak bir ay boyunca çöpleri temizleme cezası verdi. Kaptan bunu seve seve yaptı. Bu kadar güzel bir ülkeyi kirletmeye kimsenin hakkı yoktu. Bir ayın sonlarına doğru kaptanın kızı birden kayboldu. Herkes aramaya katıldı. Umutlar tükenmek üzereydi. Son umutları bozulan gemideydi.
Kaptan reisten izin olarak gemiye gitti. Gerçekten kızı oradaydı. Gemiye binip gitmek istiyordu. Bu yüzden gelmişti. Tamir etmeye çalışıyordu kendince. Bu durum reisi ve kaptanı çok üzmüştü. Reis gemiyi çabuk tamir ettirmeye söz verdi. Hemen adamlarını görevlendirdi. Bir hafta sonra gemi hazırdı.
Vedalaşmak o kadar üzdü ki onları hepsi çok ağladı. Birbirlerine çok alışmışlardı. Aile gemiye binip evlerine doğru yol aldılar. Hayatlarında geçirdikleri en garip ama bir o kadar da güzel bir tatildi.