Bugün kapılarını açan ‘Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet’ resim sergisinde Macar fotoğrafçı István Zsiros’un çektiği mültecilerin aşkını anlatan ‘sınır-sız aşk’ isimli çalışma duygulara en çok dokunan fotoğraf oldu.
Farklı coğrafyalarda yaşanan adaletsizliklere aşk, umut ve direnişle bakmayı öneren ‘Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet’ isimli sergi ziyarete açıldı. Sergi sanatseverlerin ziyaretine açılmadan bir gün önce yapılan basın gezisinde en çok Macar fotoğrafçı István Zsiros’un 30 Ağustos 2015’te Suriye’deki savaştan kaçan ve Budapeşte tren istasyonunda sabahlayan insanları fotoğrafladığı çalışması dikkat çekti.
19 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergide Cansu Yıldıran’ın doğayı, bedeni ve bağımsızlığı kutladığı fotoğrafı, Azerbaycan doğumlu sanatçı Babi Badalov’un duvara uyguladığı mekana özgü görsel şiirlerinin yanı sıra kumaş çalışması, Dana Kavelina’nın Ukrayna’daki çatışmayı incelemek ve farklı bir bakış açısı geliştirmek amacıyla yaptığı gerçeküstü film-şiir çalışması da bulunuyor.
İsmini sanatçı Hale Tenger’in aynı adlı ses yerleştirmesinden alan sergi, yeni eserlerin yanı sıra güncel sanatçıların yakın dönemde fotoğraf, yerleştirme, video ve duvar resimlerden oluşuyor.
Sergiye ilişkin bilgi veren küratör Didem Yazıcı, “Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet sergisi ismini sanatçı Hale Tenger’in aynı adlı ses yerleştirmesinden alıyor. Gündelik hayatta bu dört büyük kavram da farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor. Pandeminin etkisiyle ölüm hangi sınıfta, yaşta, coğrafyada olursanız olun çok yaklaştı. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşlarla halk yüzleşmek zorunda kalıyor” diye konuştu.
“FOTOĞRAFTAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR”
Macar fotoğrafçı Istvan Zsiros’un fotoğrafının hikayesini anlatan Yazıcı, “Çalışmasının adı ‘sınır-sız aşk’ bu fotoğraf 30 Ağustos 2015 yılında çekildi. Tam mülteci krizinin yaşandığı günü anlatıyor. Fotoğraf, Avrupa Birliği’nin (AB) henüz mülteci politikasını belirlemediği bir anda çekildi. Burası Budapeşte Keleti Tren İstasyonu, Zsiros 3 bine yakın kişinin tren istasyonunda olduğunu, kaos medyana geldiğini öğreniyor ve istasyona gidiyor. İnsanlar nereye gideceğini bilmiyor, istasyonda kalmaya başlıyor. Alana çadır da kurulmuş.
Tam da bu kriz anında hiç beklenmedik bir şekilde çadırın içinde öpüşen bir çifti görüyoruz. Gayet tutkulular ve dünya umurlarında değil. Bu fotoğraftan öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum. Umudun ve aşkın bizi en zor zamanlarda bile bir arada tutabileceğini gösteriyor. Bize nefes alabileceğimiz bir yaşam alanı açtığına inanıyorum. Fotoğraf Türkiye’de ilk defa sergileniyor. Aşk bir mücadele yöntemi olabilir” ifadelerini kullandı.
GÜNGEN: SERGİYİ HEYECANLA HAZIRLADIK
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Genel Müdürü Tülay Güngen ise “Sergiyi oldukça kısa sürede ve heyecanla hazırladık. ‘Hayat, ölüm, aşk ve adalet’ bu dört kelimeden oluşan serginin adı da hepimizi bazen dört kenarından bazen de bir tarafından yakalıyor. Bazen acaba diyorum hayatımızı bu dört kelimeyle özetleyebilir miyiz? Küratörlerimiz ve sanatçılarımız bu doğrultuda ürettikleri eserleri yan yana koydukları bir iş çıkardı. Gezerken çok beğeneceğinizi umuyorum” dedi.
Küratörlüğünü Didem Yazıcı ve Peter Sit’in üstlendiği sergide Forensic Architecture, Larissa Araz, Adalet Atlası, Sevgi Aka, Babi Badalov, Savaş Boyraz, Mustafa Emin Büyükcoşkun, Ayşe Draz, Marianne Fahmy, Dana Kavelina, Jasper Kettner & İbrahim Arslan, Şafak Şule Kemancı, Rojda Tuğrul, Hale Tenger, Aslı Uludağ, Viron Erol Vert, Cansu Yıldıran ve István Zsíros’ın çalışmaları yer alıyor. Serginin asistan küratörü ise Burcu Çimen.
Yapı Kredi Kültür Sanat’taki sergi 2 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.