Psikolog Merve Sarsmaz, sınav kaygısı ile başa çıkma konusunda tavsiyelerde bulunarak, “Sınav anında kaygının bedensel belirtilerini rahatlatmak için ise yavaş ve derin nefesler almalı, birkaç saniyelik küçük molalar vererek dikkati toparlamaya çalışılmalıdır” dedi.
Güven Hastanesi Psikiyatri Bölümünden Uzman Psikolog Merve Sarsmaz sınav kaygısı ve bu kaygıyla başa çıkılması için yapılabilecekler ile ilgili bilgi verdi. Sarsmaz, sınav kaygısının, kişinin gerçek dışı olumsuz düşüncelerinin artmasına neden olan böylece bedensel duyumları artırarak dikkat dağıtan, verimli çalışmayı, öğrenmeyi ve öğrenilenlerin etkili biçimde kullanılmasını zorlaştıran bir uyarılma durumu olduğunu söyledi.
Sınav kaygısının ailenin beklentisi, baskı düzeyi, kıyaslama ve eleştirel davranışlardan kaynaklanabileceğini ifade eden Sarsmaz, “Sınav kaygısı kişinin sınava yüklediği anlamdan da kaynaklanabilir. Unutulmaması gereken en önemli şey, sınavın sizin ‘kim’ olduğunuzu ölçmediği ve değiştiremeyeceği gerçeğidir. Sınav kaygısı yaşayanların, çarpıntı, ateş basması, nefes darlığı, titreme, mide ağrısı gibi fiziksel sorunların yanı sıra; gerçek dışı düşünme, duygulanım dalgalanmalarıyla baş etmekte zorluk ve yetersizlik hissi gibi psikolojik yansımaları olabilir.
Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin, zihinlerinden geçen kaygılı ve gerçek dışı düşüncelere gerçekçi ve çok yönlü cevaplar vermesi, yaşadıkları deneyimlerden kanıtlar sunması yani seçeneklerini genişletmesi bu düşüncelerle baş etmeyi kolaylaştırmaktadır” diye konuştu.
YAPILACAKLARI SIRALADI
Kaygıyı bastırmak yerine, onu kabul edip tanımanın ve sınav sırasında kontrolün kişinin kendisinde olduğunu hatırlatmasının önemli olduğunu vurgulayan Sarsmaz, sınav kaygısıyla baş etmek için yapılacakları şu şekilde sıraladı:
“Tüm rutinleri korumaya ve alışkanlıkların dışına çıkmamaya çalışmalı, sınavdan önce mutlaka sınav yeri ziyaret edilmeli, sınavdan iki gün önce çalışmaya son verilmeli, sınav öncesi son günler rahat geçirilmelidir. Sınava giriş belgeleri önceki günlerden hazırlanmalı, sınav öncesi bedensel ve zihinsel yorucu aktivitelerden uzaklaşılmalı, sınav gecesi iyi uyunmalı ve bunun için uykudan önce gevşetici uygulamalar yapılmalıdır.
Sınava girecek çocuklarımız sınav günü kahvaltı rutinini değiştirmemeli, sınav günü rahat kıyafetler tercih etmeli, sınav yerine gitmek için yola erken çıkmalı. Sınav anında kaygının bedensel belirtilerini rahatlatmak için ise yavaş ve derin nefesler almalı, sınav anında yaşanabilecek dikkat dağınıklığında birkaç saniyelik küçük molalar vererek dikkati yeniden toparlamaya çalışılmalıdır.”
Deneme sınavlarında kullanılan sistemin dışına çıkılmadan aynı sistem ve soru çözme düzeninin sürdürülmesi gerektiğini belirten Sarsmaz, “Çözülemeyen sorular fazla zaman kaybedilmeden işaretlenerek yeni bir soruya geçilmeli ve zaman kalırsa tekrar o soruya dönülmeli. Zaman kaybı ve kaydırma riskine karşı önce soru kitapçığı, hemen ardından da cevap kâğıdı işaretlenmeli. Ayrıca sınava gidişi tören merasimine dönüştürmemek kaygının artmaması için önemli adımlardan bir tanesi olarak sıralanabilir” ifadelerini kullandı.
AİLELERİN YAKLAŞIMI NASIL OLMALI?
Sarsmaz, ailelerin sınırların farkında olarak davranması ve sınavı yüceltmemesi gerektiğini kaydederek, “Aileler çocuklarıyla olan iletişimi artırıp duygu ve düşüncelerini paylaşabilecekleri uygun ortamı yaratmalılar. Ayrıca, çocuklarına karşı empati duymalı ve onları desteklemeliler. Ailelerin, kıyaslama ve eleştiriden kaçınmaları, olumlu geri bildirimler vermeleri, koşulsuz sevgi ortamı oluşturmaları ve beklenti düzeylerini gerçekçi sınırlarda tutmaları gerekmektedir” diye konuştu.