Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bu iktidar belediye seçimlerinde bugün iddia edilen aksaklıkları dikkate almadan yeniden vatandaştan destek alırsa, emin olun önümüzdeki 5 sene nefes alamazsınız. Bu sıkıntıdan kurtulmanın yolu iktidara bir ders vermek, iktidarı ikaz etmek” dedi.
Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, Necip Fazıl Tiyatro Salonu’nda düzenlenen Keçiören Aday Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Karamollaoğlu, belediyecilik hizmetlerine Milli Görüş olarak ilk adımlarını 1983 yılında attıklarını kaydederek, şunları söyledi:
“Milletimiz bize inandı. Kendilerine hizmet etmeyi, nasıl hizmet etmeyi anlattığımız zaman bize güvendi, destek verdi, tercihte bulundu ve seçti. 1989’da 5 ilde belediye başkanlığını kazanmıştık. Bunu bir övünç vesilesi olarak da söylemiyorum. Bir tespit olarak yapıyorum. Milletimiz tarafından o kadar çok benimsendi ki, 1994 yılına geldiğinde bir patlama yaşandı.
Biz 1994 yılında İstanbul ve Ankara dahil 29 yerde belediye başkanlığını kazandık. En önemli konu adanmışlıktır. Başka bir şey düşünmeyeceksiniz. Ve bulunduğunuz ilçede ve beldede hizmet edeceğiniz vatandaşlar size her an ulaşabilecekler. Bu çok önemli bir konu. Adanmışlık dediğin bir belediye başkanının kendisini ilçesinin insanlarına adamasıdır. Mühim olan halkının, insanın, vatandaşının derdiyle dertlenme özelliğini taşımasıdır. Söylemesi kolay. Tatbikatı zor bir iştir. Siz beraber yaşadığınız insanların derdini anlamazsanız o derdi idrak etmezseniz hizmet etme imkanınız olmayacak.”
‘BELEDİYE BAŞKANLIĞI KENDİ İLÇESİNİN CUMHURBAŞKANIDIR’
Karamollaoğlu, belediye başkanlığının kendi ilçesinin, kendi beldesinin, kendi ilinin cumhurbaşkanlığı gibi olduğunu belirterek, “Neticede bir temel kayda var. ‘Nasılsanız öyle yönetilirsiniz’, biz şimdi bu seçimde olduğu gibi bunun kararını vereceğiz. İşte çok kısa bir zaman önce bir genel seçim geçirdik. Hadiseleri o seçimde yaşayarak geçti.
Milletimiz çok cüzi bir şekilde cumhurbaşkanlığında bir fark yüzde 1,5 farkla Sayın Cumhurbaşkanı’na görev verdiler ama Meclis’te çoğunluğunu kaybetti. Eskiden 600 milletvekilinin 350’sini neredeyse veya fazlası kendisini temsil ederken bugün yüzde 70’e düştü. Yanına bir tane ona destek veren siyasi parti gelmezse Meclis’ten bir karar çıkarma ihtimali yok. Belediye başkanlığı aslında kendi ilçesinin, kendi beldesinin, kendi ilinin adeta cumhurbaşkanlığı gibidir. Elbette aynı kefeye koyamaz, cumhurbaşkanının imkanları çok daha geniştir, mesuliyeti çok daha geniştir.
Cumhurbaşkanı hesabı çok daha üst seviyede öder. Hata yaparsa bütün millet çeker. Belediye başkanları da kendi çapında ve kendi bölgesinde, ilinde, ilçesinde aynı problemleri yaşarlar. Eğer bu iktidar bu seçimlerde belediye seçimlerinde bugün iddia edilen aksaklıkları dikkate almadan, yeniden vatandaştan destek alırsa emin olun önümüzdeki 5 sene nefes alamazsınız. Bu sıkıntıdan kurtulmanın yolu iktidara bir ders vermek, iktidarı ikaz etmek. Buna da oylarınızla ulaşılacak” diye konuştu.
‘KEÇİÖREN TURGUT ALTINOK DÖNEMİNDE DEYİM YERİNDEYSE RANTIN YUVASI HALİNE GETİRİLMİŞTİR’
Partisinin Keçiören Belediye başkan adayı Süleyman Tekbaş ise yaptığı açıklamada, Keçiören’i Milli Görüş’ün belediyecilik anlayışının vizyonuyla kalkındırmak ve güçlendirmek için yola çıktıklarını ifade ederek, şöyle dedi:
“Verilen sözlerin tutulmadığı, sorunların bir türlü çözülmediği Keçiören’de insanımız hizmet, ilçemiz riyaset, işte ciddiyet bekliyor. Çünkü Keçiören Turgut Altınok döneminde deyim yerindeyse rantın yuvası haline getirilmiştir. Keçiören’in en basit sorunlarını bile çözemeyenler bugün gözünü Ankara’ya dikmiş durumdadır. Buradan Sayın Altınok’a soruyorum; Keçiören istediğin desteği, istediğin oyu sana verdi. Seni belediye başkanı yaptı.
Uzun yıllar Keçiören’e belediye başkanlığı yaptın. Peki, siz Keçiören’e ne verdiniz? Soruyorum. Keçiören’i tek kazanamayacağınızı anlayınca, ‘bari büyükşehirde kaybedeyim’ diye mi Ankara’ya aday oldunuz? Sokaklarını güvensiz, insanını tedirgin hale getirdin. Çünkü siz Keçiören’i değil, yalnızca Keçiören’in nimetlerini düşündünüz. Eğer siz Keçiören’i düşünseydiniz, sokak köpekleri Tunahan evladımıza zarar veremezdi. Tunahan haftalarca hastanede tedavi gördü. Ama o köpekler hala başıboş bir şekilde şehrimizde ve ilçemizde dolaşmaya devam ediyor. Biz Keçiören’i sizden çok daha iyi biliyoruz, tanıyoruz. Ve Keçiören’in sorunlarına çözüm için geliyoruz.
Keçiören’in hak ettiği hizmeti, beklediği gayreti ve kurduğu hayali, geleceği biz vereceğiz. Keçiören’de vatandaşlarımızın şikayetlerini, beklentilerini, sorunlarını bizden ne istediklerini hakikaten çok iyi biliyoruz. Ve emin olunuz ki; onlarla aynı derdi paylaşıyoruz. Sadece dertleri değil aynı zamanda ortak umutları da paylaşıyoruz. Bu umut daha iyi ve yaşanabilir bir Keçiören’in umududur. Çünkü hepimiz daha iyi bir Keçiören’i hak ediyoruz. Bu nedenle vatandaşlarımızın hak ettiği Keçiören’in geleceğini hep birlikte var edeceğimize inanıyorum.”