Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Maalesef Türkiye’deki bazı siyasi partiler, bazı siyasi parti genel başkanları sığınmacılar üzerinden rant elde etme peşindeler” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu anısı için Ankara yolunda oluşturulan hatıra ormanındaki fidan dikim programına katıldı. Alanda fidan dikimi yapan Destici, daha sonra gazetecilerin göç konusuyla ilgili sorularına cevap verdi. Siyasetçilerin sığınmacı sayıları üzerinden siyasi popülizm yaptığını belirten Destici, “İçişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamalarda net bir şekilde Türkiye’de 3 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı olduğu, başka ülkelerden gelenlerle birlikte bu sayının 4 milyon civarında olduğu açıklandı.
Bazı siyasetçilerimiz, parti genel başkanları da dahil olmak üzere bu rakamı abartarak, sanki Türkiye’de 8-10 milyon sığınmacı varmış gibi göstererek siyasi popülizm yapıyorlar. Bununla da yetinmiyorlar, 20- 30 sene sonra Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sığınmacılardan oluşacağı, demografik yapının bozulacağı, Türkiye’nin yaşanamaz bir hale geleceği gibi bir takım gerçek dışı, akıl dışı iddialarda bulunuyorlar.
Ve bunun üzerinden de halkın duygularını istismar ederek ve halkı galeyana getirerek bir siyasi rant elde etmek ya da iktidarı yıpratma peşindeler. Bunlar doğru değil. Bu mesele devlet millet meselesidir. Milli bir meseledir, hepimizin ortak meselesidir. Bu işler üzerinden siyasi popülizm yapmak asla kabul edilecek bir şey değildir. Biz bunu ahlaki bulmadığımızı da insani bulmadığımızı da daha önceden çok net bir şekilde ifade ettik” şeklinde konuştu.
‘ÇATIŞMA ALANI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR’
Türkiye’deki sığınmacılar üzerinden bir çatışma alanı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Destici, şunları söyledi:
“Ülkemize baktığımızda Suriyeli, Afganistanlı, Ukraynalı da vardır, başka ülkelerden gelenler de vardır. Bunların hepsini insan olarak görmüşüzdür. Burada en tehlikeli olan konulardan bir tanesi, karşıt gruplar oluşturarak Türkiye’de bir kaos oluşturmak, bir çatışma alanı meydana getirmek. Geçmiş yıllarda Alevi- Sünni ayrımı üzerinden bu denenmiştir. Kürt- Türkmen ayrımı üzerinden bu denenmek istenmiştir. Sağ-Sol üzerinden denenmek istenmiştir. Fakat başarılı olunamamıştır.
Milletimizin irfanı, feraseti buna izin vermemiştir. Bugün de sığınmacılar üzerinden böyle bir çatışma alanı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Yine altını çizerek söylüyorum, maalesef Türkiye’deki bazı siyasi partiler, bazı siyasi parti genel başkanları, siyasetçiler ve toplum mühendisleri de buna çanak tutmaktadır ve bunun üzerinden bir siyasi rant elde etme peşindedir. Bu tehlikeli bir oyundur. Bu milleti ve ülkeyi ateşe atmaktır. Bu ülkeyi, bu milleti seven herkesin bu ateşten elini uzak tutması gerekir diye düşünüyorum.”