Osmanlı imparatorluğu tıp alanında keşifler yapan medeniyet olmuştur. Bu yüzdendir ki günümüzde “Şifa medeniyeti” olarak anılmaktadır.
İnsanoğlunun varlığıyla birlikte sağlık ilimleri de var olmuştur. Her çağda o çağa ait birçok ilmi teknik ve bilgi bir tecrübe ve çalışma eseri ortaya çıkmış ve bir sonraki nesle aktarılmıştır. İnsanoğlu medeniyet mirasının en temeline sağlığı ve sağlık ilimlerini koymuştur. Sağlıklı bir nesle sahip her kavim bir sonraki çağa daha büyük bir varlık iddiası koyarak geçmiştir. Bizlerin kurduğu en büyük imparatorluklardan olan Osmanlı İmparatorluğu da insanlık tarihine nice kıymetli ilmi çalışma ve eserler bırakmıştır.
Osmanlı insanlık tarihine silinmez birçok iz bıraktı. Bu izlerden en değerlileri şüphesiz insanların sağlığına fayda sağlayacak olan tıbbi çalışmalar olmuştur. En bilgili âlimleri bünyesinde bulundurmuş ve bu âlimlerle egemenlik coğrafyasında şifa dağıtmıştır. Dünyanın birçok yerinde hastalar şifa bulmak için bu imparatorluğun topraklarına gelmişlerdir. Osmanlı yalnızca kendi çalışmalarını yapan bir devlet olmaktan öte bir kültür aktarıcısı görevi de görmüştür. Endülüs’ün âlimlerinden kalan bilgilerden tutun da İbn-i Sina’nın çalışmalarına kadar birçok el yazma eserin korumuş ve bir sonraki yüzyıllara taşınmasında köprü görevi görmüştür.
Osmanlı Coğrafyasını gezmiş birçok gezgin bu topraklarda hasta sayısının çok az olduğunu ve yine aynı şekilde hastalık sayısının da çok az olduğunu görmüşlerdir. Bunun nedeni ise bugün bile önemini yeni yeni kavradığımız doğru ve dengeli beslenmeye önem verilmesidir. Ayrıca ülkenin âlimleri koruyucu hekimliği yani hastalanmadan önce bünyeyi ve bağışıklığı güçlendirmeyi önemsemiş ve çevresindeki halkı bu yönde bilinçlendirmiştir.
Bir diğer yönden ise bilginler sporun insan vücuduna ve sağlığına olan etkisini fark etmişlerdir. Örneğin; padişahlara önerilen bir spor olan girya sporu tüm halk tarafından benimsenmiştir. Bu spor demir bir gülleye bağlı olan kulp ile oluşturulan ve ‘’kettlebell’ adı verilen girya, vücudun neredeyse tüm iskelet ve kaslarını hareket sistemi için harika bir destek sağlıyor.
Sporun yanı sıra zamanın âlimlerinin en değerli keşiflerinden bir tanesi ise uyku düzeni ve kaliteli uyku olmuştur. Verimli olarak gerçekleştirecek bir uykunun hem zihin hem de beden sağlığı için vazgeçilmez bir değer olduğunu ortaya koymuşlar ve birçok eserde bu konuya dikkat çekmişlerdir.
Birçok çalışmanın ilkinin gerçekleştirildiği bu yüzyıllarda tabii bitkilerin kullanımı göz ardı edilmemiş ve bu konuda da yine kendi çağının çok ilerisinde çalışmalar yapılmıştır. Örneğin zerdeçal bitkisinin ilk defa tıbbi amaçlı kullanılması, yemeklerde kullanılan meyvelerin kuru meyvelerde seçilmesi, meyve ekstrelerinin hazırlanması gibi birçok teknik çalışma yapılmıştır.
Osmanlı imparatorluğu birçok alanda insanlık medeniyet mirasının taşıyıcı ve yenilikçisi olduğu gibi sağlık ve tıp alanında da çok kıymetli keşifleri ilk yapan medeniyet olmuştur. Bu yüzdendir ki günümüzde ‘’ŞİFA MEDENİYETİ’’ olarak anılmaktadır.