Gün geçmiyor ki bir sağlık çalışanına uygulanan şiddetin haberini almayalım. Halk sağlığı hizmeti vermek özellikle Covid-19 pandemi döneminde her zamankinden çok daha zor bir hal almıştır.
Virüsün tüm dünyayı etkisi altına almasıyla fiziki şartlar her geçen gün zorlaşırken bir de sağlık çalışanlarımıza uygulanan bu şiddet işleri tahammül edilemez duruma getirmiştir.
Acil servislerde hekimlerin yaralanması, İlacı bulamayan hastaların eczanelerde eczacılara saldırması ve son olarak amacı sadece karşıdaki kişiye yarar sağlamak olan gencecik bir hemşire arkadaşımızın katledilmesi…
Sağlık profesyonellerimizin her biri gece gündüz demeden, hiçbir maddi çıkar ve hesap peşinde koşmadan sadece halk sağlığı için aldıkları eğitimi en iyi şekilde halkın sağlığı için kullanıyorlar.
Tüm bu sürecin içerisinde maddi ve manevi anlamda en çok yıprananlar yine sağlık çalışanlarımız olsalar da hiçbir şeyden şikâyet etmeden görevlerini aşkla yerine getiriyorlar.
2021 Yılı Sağlıkta Şiddet Raporu’nun verilerine göre: yıl boyunca 190 şiddet olayı olduğu ve bu şiddet olaylarında 316 sağlık çalışanımızın sözlü ve fiziki olarak saldırıya uğradığı belirlenmiştir.
Her geçen yıl sağlıkta şiddet artmakla birlikte geçen onca zamana ve yaşanan onlarca olaya rağmen hiçbir caydırıcı önlem alınmamaktadır. Bizler hayret ve şaşkınlıkta görmekteyiz ki; bir gün önce acil servislerde hekim ve hemşirelerimizi darp eden cani saldırganlar ertesi gün ellerini kollarını sallayarak sokakta geziyorlar.
Ülke olarak daha iyi bir sağlık sistemi istiyorsak, halk olarak sağlığa çok daha etkin ve hızlı ulaşmak istiyorsak acilen kalıcı tedbirler almalıyız, yaşanan bu olumsuzluklara hep birlikte tepki göstermeliyiz.
Son yaşanan hemşire arkadaşımız Ömür Erez cinayetinde gördüğümüz gibi sessiz kaldığımız her gün şiddetin dozu artacak ve şiddetin niteliği maalesef artarak devam edecektir.
Öncelikle sağlık ve adalet bakanlığı olmak üzere tüm devlet idaresi meseleye ivedilikle gereken önemi vermeli, sorunların kaynaklarını tespit ederek bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirleri almalıdırlar.
En nihayetinde şiddetin cezası adaletle verildikten sonra, şiddetin bir daha yaşanmaması için ülkemizde ki vatandaşların bilinçli bireyler olmaları için, sağlık okuryazarlıklarını artırmak adına küçük yaştan itibaren eğitimler verilmelidir.
Çünkü bizler insanlık olarak tecrübe ettik ki; sağlam ve kalıcı bir eğitim olmadan hiçbir ceza insanlığı suçtan caydırmayacaktır.
Ömür Erez ve görevi başında şehit edilen tüm sağlık çalışanlarımızın anısına saygıyla…