Şiddet öğrenilen bir davranış, çocuk ilk ailede sosyalleşiyor. Şiddeti ailesinde görüyorsa ikinci sosyal çevresi olan arkadaşlarında uygulamaya başlıyor.
Siyaset Bilimci ve sosyolog Dr. Zeynep Banu Dalaman, şiddetin ailede öğrenildiğini söyleyerek, “Şiddet öğrenilen bir davranış, çocuk ilk ailede sosyalleşiyor. Şiddeti ailesinde görüyorsa ikinci sosyal çevresi olan arkadaşlarında uygulamaya başlıyor. Böyle büyüyen çocuk şiddete başvuruyor” dedi.
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Banu Dalaman, kadın şiddetin önlenmesi için yapılması gerekenleri anlatarak, pandemiyle artan siber şiddete dikkat çekti. Dalaman, “Kadına yönelik şiddet vardı ama belli kültürel kalıplar içerisinde biz görmüyorduk. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 25 Kasım’larda dile getirilmeye başlandı ondan sonra dikkatimiz bu yöne çevrildi. Şiddeti çok küçük yaşta öğreniyoruz. Bizim jenerasyonda ailede, okulda bir öğretme metodu olarak bize gösteriliyordu. Şiddete sadece fiziksel olarak bakmamak lazım ekonomik, psikolojik türleri de var. Şiddet öğrenilen bir davranış, çocuk ilk ailede sosyalleşiyor. Çocuk şiddeti ailesinde görüyorsa ikinci sosyal çevresi arkadaşlarında uygulamaya başlıyor. Böyle büyüyen çocuk şiddete başvuruyor” diye konuştu.
“PANDEMİDE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI”
Dünyanın her yerinde pandemi sürecinde aile içi şiddetin arttığını söyleyen Dalaman, “Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi’nin yaptığı araştırmaya göre, pandemide şiddet gördüğü için çağrı merkezine gelen aramalar 5 kat artmış. Hacettepe Üniversitesi’nin 2014 yılında yaptığı bir araştırmaya göre şiddete uğrayan kadınların yüzde 89’u hiçbir yeri aramıyor, kimseye söylemiyor. Toplumun bu konuya duyarlılığı artması ve ALO 183, Kadın Destek Uygulaması (KADES) gibi uygulamalardan sonra bu rakamın yüzde 50’ye düştüğünü görüyoruz. Artık şiddet gören kadın ‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ demiyor ve birlerine ulaşmaya çalışıyor. Ama bu uygulamalar yeterli değil örneğin akıllı telefonu olmayan kadınlar KADES’i indirip, kullanamaz. Bu zamana kadar bu uygulamayı 630 bin kadın telefonuna indirmiş. Görünmeyen, bilinmeyen daha çok vaka olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“BİR TOKAT DEYİP GEÇMEYİN”
Pandemide mahkemelerin aile içi şiddet davalarına öncelik verdiğini aktaran Dalaman, “Türkiye bunu yapan birkaç ülkeden biri. Kanunlar şiddetin caydırıcı olması için yeterlidir fakat uygulanması gerekiyor. Kadınlar şiddeti gördükleri anda bu sadece bir tokat bile olsa mutlaka yardım almaları gerekiyor. O şiddet bir tokatla kalmaz. İçişleri Bakanlığı ciddi bir çalışma başlattı, personel alımı yaptı. Elektronik kelepçe uygulaması ocak ayında başlıyor. Kolluk güçleri de bu konuda yeteri kadar eğitim alırsa şiddet önlenebilir. Polisin takip etmesi, kadını korumaya alması gerekiyor” dedi.
“SİBER ŞİDDET DÜZENLEMESİ ŞART”
Dalaman, “Artık her şey internet; online platformlar normalimiz oldu, sosyal medyada da kadına yönelik şiddet çok arttı. Bununla ilgili de bir düzenleme gerekiyor, belki kanun çıkarılabilir. Bu düzenlemeler dünyada tartışılıyor yakında birtakım önlemler alınacak diye düşünüyorum. Sahte hesaplar üzerinden çok fazla yalan haberler dolaşıyor, linç kampanyaları yapılıyor. Sosyal medya hesapları TC kimlik numarasıyla açılacak şeklinde bir çalışma yapıldığını duydum. Sosyal medyada paylaşım yapan herkes bunun arkasında durmalıdır. Buna yönelik bir yasanın çıkması şart. Çünkü sosyal medya çöplük oldu” diye konuştu.