Prof. Dr. Tuncay Dilci, şiddet içerikli çizgi film, oyunlar ile sosyal medya bağımlılığı ile ilgili uyarılarda bulundu. Dilci, “Yaptığımız çalışmalara göre cinayet işleyen, özellikle kadın cinayetleri, kadın şiddeti arkasında bu tür oyunları görüyoruz” dedi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi SCÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, koronavirüs pandemisi sonrası dijital, sosyal medya ve şiddet içerikli oyunlara yönelik bağımlılıkla ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Dilci, şiddet içerikli oyunların özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirterek, şunları söyledi:
”Koronavirüs sürecinde yapmış olduğumuz araştırmaya göre Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği olarak gerek yetişkinlerde gerek çocuklarda yüzde 116’lık artış sonucuna ulaştık. Yani iki katının üzerinde bir artış var. Dijital mecralar haliyle EBA üzerinden veya yine sokağa çıkmanın kısıtlandığı dönemlerde daha yoğun bir şekilde dijital temas gerçekleşti. Dijital mecralarda ister sosyal medya olsun ister bilgisayar ortamı veya cep telefonu üzerindeki oyunlarda yoğunlaşmaları çok gördük.
İçeriğinde ne olur diye sorarsak, bildiğiniz üzere mavi bebek, mavi balina, momo, pubg gibi daha çok uzak doğu türevli oyunlar 35 yaş altı gençliğimizin özellikle erkeklerde yüzde 56 oranında gün içerisinde 4-5 saatin üzerinde sürekli oyun oynadıklarını gözlemledik. Kızlarımızın da yine yüzde 18 oranında bu pubg denen uzak doğu kökenli oyunlarla temas halinde olduklarını gördük. Momo tabi ki Arjantin gibi yine Güney Amerika ülkelerine ait bir oyunken mavi balina Rusya türevli bir oyundur.
Dolayısıyla bunlar çocuklar üzerinde haliyle sistematik bir takım hormonal basınç altında davranış değiştirmeye dönük uygulamalar içermektedir. Gençlerde bildiğiniz üzere intihara kadar giden fakat intihar olmasa bile uyumsuz davranış, gerçek hayattan kopuş ve gerçek hayatın yönlerini algılayamayan, gerçek hayatı içselleştiremeyen, ayakları yere basmayan, isyankar, tepkici ve toplumu tehdit eder noktaya gelmiştir. Bu konuda birçok aile bana ulaşıyor. Çocuğu ile ilgili odaların kapılarını kilitleyerek yattıklarını ve bilgisayarın, cep telefonunun başından, oyunun başından kaldıramadıklarını söylüyorlar. Son zamanda biliyorsunuz görünmeyen bir neden ama sizin aracılığınızla bunu söyleyebilirim.
Bizim yaptığımız çalışmaya göre cinayet işleyen özellikle kadın cinayeti, kadın şiddeti arkasında da bu tür oyunları görüyoruz. Nitekim bununla ilgili yaptığımız, görüştüğümüz bu cinayetlerin olduğu ailelerde genelde bu tür filmler izlendiği ve şiddet içerikli oyunlar özellikle pubg gibi ‘hayatta kalman için öldürmen gerekir’, ‘öfken anında öldürmen gerekir’ gibi oyunlar var. İçerisinde biraz şiddet besleyen her genç bu tür şiddet türevli öldürücü silahlarla oyunlar oynamaktadır. ”
‘MİLLİ KÜLTÜRE UYGUN OYUNLAR TERCİH EDİLMELİ’
Şiddet içerikli oyunların Türkiye’de kaldırılmasa bile milli ve yerli oyunların tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Dilci, “Milli kültüre uygun oyunlar tercih edilmeli. Bu yabancı oyunlar ile ilgili sosyal medya veya dijital mecra aracılığıyla zaten mecliste de bu konuyla ilgili düzenlemeler yapıldı ki engellenebilir veya yasaklanabilir.
Diğer taraftan aile içerisinde yeterli ilgiyi görmemiş, sevgi ve ilgi yoksunu çocuklar, başı boş çocuklar veya bilinçsiz aile çocukları kendini boşlukta hissederek burada bir arayış içerisine, bir kimlik tescilleme çabasına girebilmektedir. Elde ettiği puanlar veya muhatap olunan kişilerle yani insanın iletişim kurması en doğal ihtiyaçtır. Kendisine önem verilmesi, ismiyle hitap edilmesi gibi. Yani sosyal çevrede Türk kültüründe böyle bir şey yoktu ama son zamanlar da dijital nesnelerle hapsolarak insanlar yalnızlaştı ve yabancılaştı. En büyük ihtiyaç ilgi ve sevgi ihtiyacıdır” diye konuştu.
“GELECEĞİN GANGSTERLERİNİ YETİŞTİREBİLİRİZ”
Dijital bağımlılığın ve şiddet oyunlarının bir beka sorunu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Dilci, “Bu ilgi ve sevgi ihtiyacını bu tür mecralar da tatmin etmeye çalışan çocuk zamanla kişilik ve karakterinde bir yer değiştirme söz konusu olacağı için toplumsal gelecek adına geleceğin gangsterlerini yetiştirebiliriz.
Bu nedenle devletimiz hukuki düzenlemeyi yaparak alt yapı ve gerekli yasaklayıcı önlemleri alarak, bu konuda aileleri bilinçlendirmelidir. Bu bir beka sorunudur. Ben bu alanda çalışan bir bilim insanı olarak naçizane geleceğin bir beka sorunu olduğunu düşünüyorum. Dijital mecralardaki sunumlar kontrol edilmelidir. Aileler de önlerine konulan her türlü çizgi filmi ya da medya sunumunu çocuklarına vermemelidir” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlar ise çizgi film, sosyal medya ve dijital oyunların devlet tarafından kontrol altında tutulması ve denetlenmesi gerektiğini söyledi.