Kırşehir’in Mucur ilçesinde 152 bin hektarlık alanda, 187 kuş türüne ev sahipliği yapan Seyfe Gölü tamamen kuruyunca bölgede yetiştirilen cevizin rekoltesi düştü.
Kırşehir Çevre Ekoloji Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Mustafa Bağ, “Nem oranının düşmesi ile cevizlerin verimi, rekoltesi ve kalitesi düşüyor. Kurumuş gölde nem değil; tuzul atmosfer ortaya çıkıyor. Tuzulun rüzgarın etkisiyle ekili alanlara, meyve bahçelerine sirayet etmesi doğrudan doğruya verime etki yapıyor” dedi.
İç Anadolu Bölgesi’nin su kaynaklarından Seyfe Gölü, 1989’da 1’inci derece sit alanı, 1990’da tabiat koruma alanı ilan edildi. Göl, 1994’te de Ramsar Sözleşmesi ile uluslararası düzeyde korunma altına alındı. 152 bin hektarlık alanda, 187 kuş türüne ev sahipliği yapan göl, yağış almaması ve sondaj kuyularının fazla olması nedeniyle tamamen kurudu. Göl kuruyunca ilçede yetiştirilen cevizin rekoltesi düştü.
Kırşehir Çevre Ekoloji Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Mustafa Bağ, “Seyfe Gölü, tamamen kurudu. Su yok, çevresel etkisi de çok fazla. Çevrenin çiftçisi de bu konudan şikayetçi. Gölün kurumasından bölgedeki tarımsal alanlar, yoğun şekilde etkileniyor. Bunların başında otsullar ve bölgede yapılan meyve tarımı var. Bir orman bitkisi olan ceviz de gölün kurumasından en çok etkilenen yiyeceklerin başında geliyor” dedi.
‘TUZ, BİTKİ İÇİN EN BÜYÜK ZARAR’
Kuruyan gölden tarım alanlarının etkilendiğini söyleyen Bağ, “Bölgedeki aşırı su çekilmeleri ile hatalı su kullanımları, bu gölün kurumasına etken oluyor. Bu kuruma ile sadece göl ve göl faunası zarar görmüyor. Bölgedeki tarım alanları da büyük zarar görmekte. Bunların başında bölgede yapılan hububat ile sulu tarıma dayalı olarak yapılan pancar etkileniyor. Nem oranının düşmesi ile cevizlerin verimi, rekoltesi ve kalitesi düşüyor. Kurumuş gölde nem değil; tuzul atmosfer ortaya çıkıyor. Tuzulun rüzgarın etkisiyle ekili alanlara, meyve bahçelerine sirayet etmesi; doğrudan doğruya verime etki yapıyor. Çünkü tuz, bitki için en büyük zarar” diye konuştu.
‘KUYULAR KONTROL ALTINA ALINMALI’
Bölgedeki kuyulara da değinen Bağ, “Bölgede kontrol edilemeyen kuyular var. Bu kuyular, kontrol altına alınmalı. Çiftçi üretim için kuyu açmış ve yasal olan derin kuyulardan su çekmeye devam ediyor. Mucur ilçesi, buradan içme şebeke suyu çekiyor. Bunlar, ortadan kaldırılmadığı sürece Seyfe Gölü’nü besleyen kaynakların göle ulaşması mümkün değil. Bu da doğrudan doğruya suyu çok kullanan bölge çiftçisini etkiliyor. O bölgede sıkıntıyı da suyu da çiftçi çekiyor” dedi. Cevizin hem orman hem de sucul bir bitki olduğunu belirten Bağ, “Suyu sever ve su ile desteklenmezse kalitesi düşer; verimi azalır. Ceviz, nemi yapraklardan alamadığı zaman kendi içinde fotosentez dediğimiz olayı yapamaz” diye konuştu.
‘CEVİZDEN DAHA ÇOK VERİM ALIYORDUK’
Bölgede ceviz üreticiliği yapan Necip Dinçer (65) de “Bahçemiz 70 dekar ve yaklaşık 1500 ceviz ağacı var. Bunun içinde Kaman-1 yerli çeşidi var. Denemek için birkaç tane de değişik çeşit diktik. Yabancı çeşit olarak ise Chandler, Fernor, Ronde ve Fernette bulunuyor. Ceviz üretimi sadece Kaman’da değil; Kırşehir’in ilçelerinde de yapılmaya başlandı. Seyfe Gölü dolu olduğunda, cevizden daha çok verim alıyorduk. Ama Seyfe Gölü boşaldığından beri verim alamaz olduk. Eğer Seyfe Gölü tekrardan dolarsa Mucur, cevizcilikte çığır açacaktır. Kışımız çok sert geçtiği için bu iklimde ve bu toprak yapısında yetişen cevizler, elbette daha yağlı oluyor. O da lezzetini artırıyor” dedi.