İYİ Parti TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, oyları artan tek parti olduklarını belirterek, “Seçimde birinci olma iddiasıyla hazırlanıyoruz. Milletimiz ne kadar buna kredi açar, destek verirse, sorumluluğu o kadar üzerimize alacağız” dedi.
Bursa’da partisinin il teşkilatıyla bir araya gelen İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, burada, basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulundu. İYİ Parti İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya, İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun yanı sıra, çok sayıda partili katıldı. Tatlıoğlu, oyu artan tek partinin İYİ Parti olduğunu söyledi. 3’üncü büyük parti konumunda olduklarını dile getiren Tatlıoğlu, “Seçimde birinci olma iddiasıyla hazırlanıyoruz.
Türkiye’yi ve Bursa’yı yönetme iddiasıyla hazırlanıyoruz. 17 ilçemizi biz yönetelim diye hazırlanıyoruz. Temel amacımız bu. Milletimiz ne kadar buna kredi açar destek verirse, sorumluluğu o kadar üzerimize alacağız. İnşallah 13’üncü cumhurbaşkanı bizim adayımız olacak” ifadesinin kullandı.
‘EMEKLİ, MEMUR VE ASGARİ ÜCRETLİ, ZOR DÖNEMLERDEN GEÇİYOR’
Son dönemdeki fiyat artışlarıyla emekli, memur ve asgari ücretlinin zor günler geçirdiğini vurgulayan Tatlıoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’de 13 milyon emekli var. Bu emekliler, hayatlarının en zor dönemlerini yaşıyor. Torunlarından kaçan emekliler var. Bunların bir kıyamet olduğunu söylüyorlar. 5 milyon civarında kamu çalışanı var. İyi bir kamu çalışanı dahil, çocuğunu başka bir şehirde üniversitede okutmaktan aciz durumda. 13 milyon çalışan var. Ortalama ücretin asgari ücret olduğu bir Türkiye manzarası var. Gerçekten sanayide yüzde 500 artan doğal gaz, yüzde 250 artan elektrik maliyetleri var.
2021 başında bir asgari ücretle 384 litre mazot alırken bugün 200 litrelere düşen bir satın alma gücü var. Türkiye 2012- 2013 yılında 950 milyar lira üretirken, 85 milyon nüfusla bundan 250 milyar dolar daha az üreten, daha fakir bir Türkiye var. 2012 yılında herkesin cebinde 12 bin 500 dolar varken, bugün 9 bin dolara kadar düşen bir Türkiye var. Böyle bir Türkiye’den çıkış çok kolay, çok mümkün ve bu Türkiye’nin kendi şartları olmadığını söylüyoruz.”
‘DÜNYA, ÇİFT HANELİ ENFLASYONU BİLMİYOR’
Kur korumalı mevduat hesabının ülke ekonomisine zarar verdiğini söyleyen Türkoğlu, “Türkiye’den Türk lirasını kovdular. Elektrik alımlarını dolarla yaptılar. Bütün köprü, baraj ihalelerini dolarla yaptılar. Hazine içeriden borçlanırken bile dolarla borçlanıyor. Çünkü güven yok. Bunu bastırmak için kur korumalı mevduat başladı. Şimdi şahıslar dolarlarını bozdurup bankaya koyarsa, kur korumalı mevduatın yıllık bileşik faizi yüzde 107. Dünya böyle bir faizi, Venezuella hariç görmüyor.
Dünya, çift haneli enflasyonu da genel olarak bilmiyor. Biz bu konuda dünyaya ders vereceğiz. Banka, bunun yüzde 17 faizini veriyor. Üzerini Türk lirası olarak verdiyseniz hazine, dolar olarak veriyorsanız merkez bankası ödüyor. Mevduat sahipleri parasını yüzde 17’den yatırıyor, üstünü döviz arttığı için yüzde 107 faiz alıyor. Bunu mevduat sahibi alıyor. Banka yüzde 17 mevduat sahibine veriyor, hazineye de yüzde 27’ye bunu satıyor. Bunu kim ödüyor, hepimiz ödüyoruz. Sigara zammından, ekmek zammından, dolmuş zammından, öğrenci harçlığından keserek bizler ödüyoruz” diye konuştu.