Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fevzi Akkan, sarı nokta hastalığının tedavisinde kullanılan yeni bir ışık cihazı ile hem hastalığın ilerlemesini durdurabildiklerinin hem de hastada daha iyi bir görme düzeyi sağlayabildiklerinin altını çizdi.
Halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen göz hastalığının kuru ve yaş tip olmak üzere 2 çeşidi olduğunu belirten Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fevzi Akkan, hastalığın az bilinen detayları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sarı nokta tedavisinde Türkiye’ye henüz yeni getirilen bir cihazı kullandıklarını da söyleyen Dr. Akkan, bu tedavi sonunda hastaların yüzde 80’inin görme düzeyinde olumlu sonuçlar aldıklarını dile getirdi.
“YAŞ İLERLEDİKÇE SARI NOKTA HASTALIĞININ GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR”
Yaş ilerledikçe sarı nokta hastalığının görülme sıklığının arttığını vurgulayan Op. Dr. Fevzi Akkan, “Sarı nokta hastalığı denildiği zaman 50 yaşından sonra sarı noktadaki hücrelerin erken yaşlanması ve fonksiyonlarının azalması ile giderek ilerleyen ve görme kaybına yol açan durum akla gelir. Yaş ilerledikçe bunun görülme sıklığı artar ve 50 yaşındaki insanların yüzde 5’inde, 80 yaşındaki insanların yüzde 30’unda bu hastalığı görürüz.” dedi.
Kuru tip sarı nokta hastalığının yaş tipe dönme ihtimalinin de olduğunu söyleyen Opr. Dr. Fevzi Akkan, sarı nokta hastalığı ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Sarı nokta hastalığı, yüzde 90 ihtimalle daha sık görülen kuru tipi ve yaş tipi olarak kendi içinde kabaca iki tipe ayrılır. Kuru tip sarı nokta hastalığının yaş tipinden farkı ise kuru tip sarı nokta hastalığında hücrelerin yavaş yavaş zayıflaması ve ölmesidir. Hücrelerin ölmesiyle sarı noktada kuruma ile incelme meydana gelir.
Yaş tipte ise hücreleri besleyen damarlarda oluşan değişiklik yüzünden istenmeyen damar ağları oluşur ve şişme gerçekleşir. Kuru tip sarı nokta hastalarının yüzde 15’inde, hastalığın yaş tipe dönme ihtimali olabiliyor. Onun için kuru tip sarı nokta hastalığına sahip kişileri daha sık yakın takibe alıyoruz.
Hastalık, yaş tipe dönüştüğünde tedaviye başlayabilirsek, onu durdurma ihtimalimiz çok daha yüksek olur. Buradaki kritik olay sarı nokta hastalığının yakın takibinin çok önemli olmasıdır. Görmede en ufak bir değişiklik ya da farklılık olduğunda hemen bir göz doktoruna başvurmak lazım.”
“GÖRMEDE BİR EĞRİLME YA DA SİYAH SABİT BİR NOKTA GÖRME, SARI NOKTANIN İLK BELİRTİSİDİR”
Gözdeki hastalıklarının birinci belirtisinin görmede bozulma olduğunu vurgulayan Dr. Akkan, “Bir gözümüzdeki görme bozukluğunu diğer gözümüz iyi gördüğü zaman bazen atlayabiliyoruz. Bu yüzden iki gözümüzün olması bizi yanıltan önemli bir faktördür. Onun için her gün değil ama ayda bir mutlaka bir gözümüzü kapatıp, tek tek gözlerimizin ne gördüğünü test etmemiz lazım.
Sarı noktanın ilk belirtisi genelde görmede bir eğrilme ya da siyah sabit bir nokta görme şeklindedir. Sarı nokta hastalığında en büyük risk faktörü ise yaştır. Ailenizde, yakınlarınızda bu hastalığın olmuş olma ihtimali sizde de hastalık riskini arttırır. Tüm bunların yanı sıra sigara da hastalığın oluşmasında çok büyük bir faktör.
Beslenme bozukluğu, kolesterolün yüksek olması gibi durumlar da en sık bildiğimiz risk faktörlerindendir. Sarı noktada ufak bir değişiklik başladığı zaman, hasta sigara kullanıyorsa onu bırakmasını isteriz. Kilo problemi ve kolesterol problemi varsa onu çözmesini ve sağlıklı beslenmesini isteriz” şeklinde konuştu.
“YAŞ TİP TEDAVİSİNDE AYDA BİR GÖZÜN İÇİNE ENJEKSİYON YAPARIZ”
Kuru tipteki hastalığın da kendini gösterme şekilleri olduğunu söyleyen Op. Dr. Fevzi Akkan, “Bazı tiplerin tedavisinde oradaki dokuyu besleyecek vitaminler ve mineralleri içeren özel ilaçlar hastaya önerilir, bunları günde bir defa yemekle birlikte almasını tavsiye ederiz. Bu tedavi yöntemi, sarı noktadaki hücrelerin beslenmesini ve yaş tipte ya da kuru tipte ilerlemesinin önüne geçmek için kullandığımız bir yöntem.
Kuru tip sarı nokta hastalığı yaş tip sarı nokta hastalığına döndüğü zaman ya da direkt yaş tipli bir hasta geldiği zaman ayda bir hastanın gözünün içine enjeksiyon yaparız. Oradaki sarı noktanın yaş tipi tedavi olana ve kuruyana kadar bu işlemi tekrar etmek gerekir. Başlarda genelde Ayda bir enjeksiyon yapılır. Yapılan tetkiklerden sonra neticeye göre iğneye ara verebilir, aradaki iğne yapma zamanını açabilir ya da tamamen durdurabiliriz. Bu da kişiden kişiye çok farklılık gösterir” diye konuştu.
“HİÇBİR ZARARI OLMAYAN BİR YÖNTEM, GÖZÜN İÇİNE HERHANGİ BİR ŞEY YAPMIYORUZ”
Kuru tipte kullanılan yeni bir tedavi yöntemi olduğunun altını çizen Op. Dr. Fevzi Akkan, ışık cihazıyla ilgili şu bilgileri kaydetti:
“Kuru tip sarı nokta hastalığı kendi içinde ilerledikçe görmeyi yavaş yavaş bozar. Hastalığı yavaşlatmak için az önce söylediğim gibi vitamin ya da türevlerini kullanabiliriz ama şu an yeni bir tedavi yöntemi daha var. Bu da özel bir cihazla sarı noktadaki hücreleri tetikleyecek, onları tembellikten kurtaracak, yaşlanmasını durduracak ve biraz daha canlandıracak özel bir ışık tedavisi.
Bu cihaz, dalga boyu ışıkla, görme hücrelerini yani sarı noktada yaşlanan hücreleri aktifleyip, onları uyarıyor. Uyardığı zaman ise sarı nokta hücrelerinin ömrünün uzamasını sağlıyor. Cihazın bir diğer etkisi de sarı noktanın altında biriken hücrelerin artıklarını ya da kendi çöplerinin oluşturduğu yerleri eritmesidir. Böylelikle görmede bir miktar düzelmenin meydana gelmesi sağlanıyor. Bunun hastaya faydası ise görmede bir miktar düzelme ve yaş tip sarı nokta hastalığına gidişte yavaşlamadır.”
“GÖRME DÜZEYİNDE YÜZDE 5 YA DA YÜZDE 10 ORANINDA İYİLEŞME SAĞLANABİLİYOR”
Yöntemin çok basit bir işlemden oluştuğunu belirten Dr. Akkan, “Gözün içine herhangi bir şey yapılmıyor bu yüzden yöntemin hiçbir zararı yok. Hastaya başını cihaza koymasını ve orada yaklaşık beş dakika boyunca sabit bir şekilde, sadece bir ışığa bakmasını istiyoruz.
Bu işlemden sonra hastaya hiçbir damla ya da özel ilaç kullandırmadan evine taburcu ediyoruz. Gelen hastaların yüzde 80’inin görme düzeyinde yüzde 5 ya da yüzde 10 oranında iyileşme ve 3-5 harf kazanç olabiliyor. Normalde bu hastalık git gide aşağı doğru giden bir hastalık olması sebebiyle bizim için eskiden durması bile çok büyük başarı sayılıyordu.
Şimdi hem durmasını sağlayabiliyoruz hem de kayıpta bir gerileme, daha doğrusu pozitif anlamda bir harf kazancı ve daha iyi bir görme sağlayabiliyoruz.” dedi.