İzmir’in yöresel lezzetlerinden, 1500’lü yıllarda padişahların sofralarından eksik etmediği ‘Kirde kebabı’, Kurban Bayramı’nda özel sofra kurmayı düşünenlerin tercihi oluyor.
Kentin tanınan mutfak şeflerinden Aygün Aras, kebabın hem kuzu, hem de dana etiyle yapılabileceğini söyledi.
Padişahların sofralarına taşınan kebap
Osmanlı saray mutfağının en özel lezzetlerinden kirde kebabı, tadına doyulmayan bir ana yemek olarak dikkat çekiyor.
İzmir’in yöresel bir yemeğiyken padişahların sofralarına taşınan kirde kebabı, üst üste dizilmiş, araları kuşbaşı etle dolu kreplerin yoğurtlu sosla servis edilmesiyle sunuluyor.
Yemeğin geçmişi ve hazırlanışıyla ilgili bilgi veren İzmir’in tanınan mutfak şeflerinden Aygün Aras, “Malum Kurban Bayramı’nda etleri nasıl pişiririz diye bazı insanlarımız kara kara düşünüyor.
Kurbana özel, gerek kuzuyla gerek dana etiyle yapılabilen bir yemek bu. Osmanlı saray mutfağının bir yemeği. Öncesinde ise, İzmir’de konaklayan paşalardan biri tarafından beğenilip saraya taşınmış bir yemek.
Saray mutfağının vazgeçilmezi
Baharatlarla harmanlanmış et, sebze ve domatesle pişirilip kat kat kreplerin arasına konularak yapılıyor. Üzerine kızgın tereyağıyla yoğurt konularak sunum yapılıyor. İzmir tulumundan kıtır yaparak üzerine ekledik. Orijinal tarifte yok bu, biz de bir şey katmak için ekledik bu lezzeti. Yemesi güzel keyifli bir yemek. Kurban Bayramı’nda yapılabilecek basit bir yemek. İster kuzu, ister dana etiyle yapılabiliyor. Herkesin yapmasını tavsiye ediyorum” dedi.
Yemeği tadan Buse Topkaya (24), “Karslıyım. Daha önce yememiştim. Çok güzeldi. Yoğun sarımsak tadı aldım. Çok güzel bir tadı vardı. Yoğurt ve tereyağı birleşimi güzeldi. Damakta bıraktığı tat iyiydi” dedi.