Fatih’te Tersane Emini Sadrazam Salih Paşa tarafından yaptırılan 200 yıllık Salih Paşa Çeşmesi’ni sarı kırmızı renklere boyadılar.
Sanat Tarihi Uzmanı Hayri Fehmi Yılmaz, “Heyecanlarımızı daha farklı şekilde, kültür varlıklarına müdahale etmeden yapmak lazım” dedi.
Unkapanı Mahallesi’nde bulunan ve Tersane Emini Sadrazam Salih Paşa tarafından yaptırılan 200 yıllık Salih Paşa Çeşmesi’nin bir bölümü sarı kırmızı renklere boyandı. Galatasaray taraftarı olduğu iddia edilen bir grup, çeşmenin bulunduğu sokağın kaldırımlarını, aydınlatma direklerini de sarı kırmızıya boyadı. Bu sırada, sokakta bulunan tarihi çeşmenin bir bölümünün de sarı kırmızı renklere boyandığı belirtildi. Sosyal medyadaki tepki üzerine kırmızı rengin üzeri önce sarı ardından da beyaz boya ile kapatıldı.
“ÇEŞMEMİZDEN HAMİDİYE VE TERKOS SUYU AKARDI”
Yıllardır çeşmenin bulunduğu sokakta yaşadığını belirten Kamber Hüseyin Aydın, “Çeşmemizden daha evvelden Hamidiye suyu, ardından Terkos suyu akardı, şimdi de iptal oldu. Galatasaray şampiyon olduktan sonra buranın gençleri çerçeveyi boyamışlar. Kaldırımları da. Doğru mu yaptılar yanlış mı yaptılar bilemiyorum ama kaldırımları güzel yaptılar.” diye konuştu.
Tarihi Salih Paşa Camii’nin 21 yıllık imamı Niyazi Şekerci, “Camiimiz tarihi bir camii, aynı zamanda çeşmesi de tarihi. Önce sıvandı burası, tarihi olmasına ters bir şekilde. Kitabesi orijinal ama buraları sıva yapılmış boya yapılmış. Bunlar yanlış. Pazar günü fanatikler buraya boyama yapmışlar. Kaldırımları da boyamışlar. Tasvip etmiyoruz. Eskiden de buraya beton atma gibi bir olay oldu karşı çıkmama rağmen. Burada seyyar satıcı bir abimiz vardı buraya beton attı; burada bir oluk vardı onu kapattı. Bu şekilde zarar verildi camimizin çeşmesine ” dedi.
“BU SEVİMSİZ OLAYLA GÜNDEME GELDİ”
Sanat Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, Salih Paşa Çeşmesi’nin semtin simgesi olduğunu belirtti. Yılmaz, “Bu sevimsiz bir olayla da gündeme geldi. Bir taraftan bu da belki olumlu bir şey İstanbullular, İbn-i Meddas Salih Paşa Camii’ni bu sevimli çeşmeyi bu küçük meydancığı ve sokak dokusunu görme fırsatını hatırlama fırsatını elde etti. Çünkü burası İstanbul’da ahşabı en iyi korunmuş sokaklardan biri, onu da hatırlamakta fayda var. Maalesef bazen çok heyecanlandığımızda ne yapacağımızı şaşırıyoruz.
Böyle kentin ya da semtin simgesi olan o semte ismini veren bir yapıya da işte o an hoşumuza giden bir şeyi yapabiliyoruz. Tabii bu renklere boyanması bir takımın renklerine boyanması hoş bir şey değil. En azından gündeme geldi. Belki çeşme daha iyi bir bakım görecek. Adını verdiği semtte daha iyi bir görüntüyle İstanbulluların gündemine gelecektir” şeklinde konuştu.
“KÜLTÜR VARLIKLARIMIZA BÖYLE MÜDAHALE ETMEMEK GEREKİYOR”
Sanat Tarihçisi Yılmaz, “Tabii ki yetkililer hemen gereken müdahaleyi yapıyor. Onu söylemekte fayda var. Bu çok güzel bir çeşme, işte hayrat kitabesini görüyorsunuz. Ayna taşı, orada bir musluk olmalıydı. Aşağıda sekileri duruyor. Orada bir eski fotoğraflarda kısmen görülen yalak vardır. O da yok şimdi. Burada bir de kot yükselmiş. O yüzden çeşmeyi biz biraz da toprağa gömülü olarak görüyoruz. Onu böyle hatırlamak daha doğru olur.
Belki yapılacak yeni bir düzenlemeyle semte daha iyi hizmet verecek. Ama kültür varlıklarımıza böyle müdahale etmemek lazım. Kültür varlığı hepimizin ortak mirası, insanlığın ortak mirası. Hani bir çeşmeye böyle davranmamak gerekiyor. Heyecanlarımızı daha farklı şekilde, kültür varlıklarına müdahale etmeden yapmak lazım. Ama bakın en azından İstanbul’un bu hoş köşesini de bir hatırlamış oldunuz” dedi.
“BU ÇEŞME KLASİK OSMANLI ÜSLÛPLU BİR MAHALLE ÇEŞMESİ”
Sanat Tarihçisi Yılmaz, “Burası aslında İstanbul’un hoş bir köşesi, semt olarak da Salih Paşa olarak biliniyor. Hemen arkamızda güzel bir mescit var. Bu Fatih devri eserlerindendir. Amasyalı İbn-i Meddas tarafından yapılmış. Ama sonra neredeyse bir asır sonra arkasına bu küçük bir meydan oluşturan bu alana bir çeşme inşa edilmiş. Bu çeşme klasik Osmanlı üsluplu bir mahalle çeşmesi. O yüzden Salih Paşa’nın ismiyle anılmaya başlanmış. Hatta arkadaki camii de bu çeşmenin ismini almış semt de. Burası tarihi dokusunu da iyi koruyabilmiş İstanbul sokaklarından biridir.
Tabii bu çeşme o tarih boyunca birkaç kez tamir edilmiş ve o şekilde günümüze ulaşmış. Maalesef zemin biraz yükseldiği için kısmen eski yalak toprağa gömülmüş, ayna taşı kırılmış ama 20. yüzyılın başlarında, 1912-1913’te yapılmış tamir kitabesi halâ duruyor. Aslında Salih Paşa’nın çeşmesini bir hayırsever, 20. yüzyılın başlarında tamir ettirmiş Zeynep Hanım isimli bir İstanbullu, muhtemelen bu semtte yaşıyordu. Çeşme bu şekilde günümüze kadar gelmiş. Bunun muhtemelen bir ahşap saçağı vardır eski fotoğraflarda öyle görünür. Onların hiçbiri kalmamış” diye konuştu.
“BÖYLE BİR MÜDAHALE BİR ANDA TOPLUMDA CİDDİ BİR TEPKİYLE KARŞILANDI”
Sanat Tarihçisi Yılmaz, “Bilincin artırılması gerekiyor. Hiç şüphesiz bir kültür varlıklarının zenginliğiyle övünen bir toplumuz. Ama onları anlatan eğitim sistemimizde bir şey yok. Yani maalesef Türkiye’de Türkiye’nin sahip olduğu zengin kültür mirasını eğitim sistemimizde gençlerimizle paylaşmıyoruz. Çocuklarımızla hiç paylaşmıyoruz. O zaman o bilincin oluşması da zayıflıyor. Fakat yine de şükredelim. Bakın büyük bir yani böyle bir müdahale bir anda toplumda ciddi bir tepkiyle karşılandı. İşte herkes sizler de bu işe sahip çıkıyorsunuz. Hani burası İstanbul’un yaşayan köşelerinden biri, bence İstanbul halkı bu örnekte, en azından kültür varlığına sahip çıktı. Bunun devam etmesini umut ederiz. İnşallah daha iyi bir müdahaleyle çeşme İstanbullulara daha güzel görüneceği şekilde hazırlanır” dedi.
Tepkilerin ardından çeşmenin sarı kırmızıya boyanan bölümü önce sarıya sonra ise beyaza boyandı. Fatih Belediyesi’nden ise açıklama yapılmadı.