Sağlık Kabinleri ve Eğitim Derneği Genel Başkanı Kamil Ölmez, Danıştay tarafından verilen ve 1996 yılında yayımlanan Sağlık Kabinleri Genelgesi’nin yok sayıldığına dikkat çekerek, “Sağlık kabinlerinin kapanması ile yaklaşık 20.000-25.000 kişi mağdur olacak ve işsiz sağlık personeli sayısı artacaktır” dedi.
Sağlık kabini; serum takma, iğne yapılması işlemleri, dikiş atma ve alma, tansiyon ölçümü, evde bakım ve benzeri sağlık hizmetlerini vermeyle görevli sağlık kuruluşudur. Ülkemizde sağlık kabinciliği, Danıştay kararına göre Sağlık Kabinleri İşletme Genelgesi adı altında 1997-3 nolu genelge ile yürürlüğe girmiştir.
13 Eylül 2023’te yayımlanan 2023/7 nolu genelge ile kendilerine verilen hakların yok edildiğini söyleyen Sağlık Kabinleri ve Eğitim Derneği Genel Başkanı Kamil Ölmez, “1997-3 nolu genelgede yetki alanlarımız daha geniş iken 2015 yılında önce sünnet yapma yetkisi elimizden alındı, şimdi de 2023-7 nolu genelge ile mesleki alanlarımız kısıtlanıp sadece sağlık kabininde hastaların vital bulguları bakılır aşamaya getirildi. Bu şekilde hiçbir sağlık kabini faaliyetini sürdüremez” dedi.
“İllegal çalışan ‘çantacılar’ denetlensin”
Başkan Ölmez, vergi vermeden illegal şekilde sağlık hizmeti sunan, yeri ve çalışma belgesi olmayan kişileri ‘çantacı’ olarak nitelendirdiklerini belirterek, bu kişilerin denetlenmesi gerektiğini söyledi. ‘Çantacı’ların sosyal medya üzerinden işlerini yürüttüklerini aktaran Ölmez, “Bilinçsiz olarak çalışan bu kişilerin tüm hataları Sağlık Kabinlerine yaftalanmaktadır. Biz dernek olarak halk sağlığını tehlikeye atan 400 kişinin ismini Sağlık Bakanlığı’na teslim ettik. Muhakkak bu kişilerin önüne geçilmelidir” diye konuştu.
“Bir sağlık mesleği düşünün ki kayıt yaptıracağı bir meslek odası yok”
Sağlık Kabinleri Meslek Odası olmadığı için berberler, gözlükçüler, kuaförler ve esnaf sanatkarlar odasına kayıt olmak zorunda kaldıklarını ifade eden Başkan Ölmez, şöyle konuştu;
“Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan 2023/7 nolu genelge ile yok edilen sağlık kabin işletmeciliği değil sağlık mesleklerinin yok edilip işlevsiz kılınmasıdır. Bu genelge ile 1219 sayılı kanun ve 6283 sayılı kanun ile meslek olarak tanımlanan meslekler yok sayılmaktadır. Aynı genelge hekimler için yayınlansa hekim lobileri ortalığı yıkardı.
Genelgedeki reçetede “Sağlık Kabininde Enjeksiyon” yapılır ibaresi ile bu meslek grupları hiçe sayılmaktadır. Danıştay’a açtığımız dava dilekçesinde de belirttiğimiz üzere bunun hukuki olmadığı eğer böyle bir ibare var ise bilimsel komisyon kararı olması gerektiği, kamu ve özel hastanelerinde tüm enjeksiyon yapma işlemlerinin hekimler tarafından yapılması gerektiği, bununda sağlık sistemini kilitleyeceği ve sağlık hizmetinin sunulmasını imkânsız kılacağını belirttik.
Yine bu genelgede sağlık kabininde bulundurulacak ilaç ve ilaç listelerinin hangi komisyon tarafından hazırlandığı, acil durumlarda hastalara nasıl müdahale edileceği ile ilgili bir algoritma oluşturulduğu açıkça ortaya konulmadığını dava dilekçesinde beyan etmiş bulunuyoruz.”
“6 aylık ruhsatlanma kararı uzatılsın”
Sağlık Bakanlığı’nın denetimlerinin yetersiz olduğunu aktaran Başkan Ölmez “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereği sosyal ve hukuk devletidir. Sağlık Bakanlığımız görüyoruz ki bunu unutmuş ve en hızlı lobi yapanlarla yan yana durmaktadır. 1997 yılından bu tarafa bina iskan ve ruhsatını aramadan sağlık kabinlerine yetki belgesi vermiş ve bu konuda hiçbir adım atmamış iken ‘çantacılara’ ulaşamadıkları, kendilerine yapılan baskı ve yazıların öcünü ‘Sağlık Kabinlerinden’ çıkarma girişimi bulunulmaktadır. Sağlık Bakanlığı özel hastanelerin uyumlaştırılması için 5 yıl, tıp merkezi, poliklinikler ve diş muayenehanesi için 3 yıl, doktor muayenehanelerin uyumlaştırılması için 2 yıl süre tanınmışken; ‘Sağlık Kabinleri’ için 6 aylık süre verilmiştir. Hiçbir sağlık kabininin 6 aylık süre içerisinde ruhsat alma ve uyumlaşma imkanı yoktur. Bu kararın revize edilerek en az 2 yıla çıkarılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Başkan Kamil Ölmez, dernek olarak 2023/7 nolu genelgenin iptali için Sağlık Bakanlığı’na dava açıldığını dile getirerek sözlerini şöyle sonlandırdı;
“Bizler uzun yıllardan beri toplumun refahı için çalışmış, salgın ve deprem sürecinde sahada aktif olarak bulunmuş sağlık personelleriyiz. Ancak geldiğimiz noktada mesleğimiz hiçe sayılarak yok edilmeye çalışılıyor. “Sağlık kabinlerinin kapanması durumunda yaklaşık 20.000-25.000 kişi mağdur olacak ve işsiz sağlık personeli sayısı artacaktır. Bakanlığımızın bize kulak vermesini ve derneğimizin de çalışmalarında bulunacağı yeni bir Sağlık Kabinleri Yönetmeliği’nin hazırlanmasını istiyoruz.”