Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı günlük Korona raporlarında vaka-hasta ayrımı yapıldığı, pozitif vakaların, “Onlar belirti göstermiyor” denilerek gizlendiği anlaşıldı biliyorsunuz.
Bana kalırsa Bakanlık, “gizleme operasyonu”nu bu noktada bırakmamalı, geliştirmeli, daha iyi bir düzeye çıkarmalı.
İşte sorumlu bir vatandaş olarak ona bazı “tüyolar.”
Örneğin, vefat edenlerin sayısını “Mevta olanlar”, “Rahmete kavuşanlar”, “Son yolculuğa çıkanlar”, “Merhum ve merhume unvanlarını alanlar” diye bölmeli, bunlardan sadece birini günlük raporlarda paylaşmalı.
Bu kadar değil elbette.
“Entübe olanlar”ı da, “Doya doya oksijen solumak isteyenler”, “Uludağ havasını özleyenler”, “Palandöken’in yolunu gözleyenler”, “Erciyes’e çıkmak için bekleyenler” şeklinde bölmeli, içlerinden birini günlük raporlarda yansıtmalı.
Tabii, son derece dikkat edilmesi gereken bir şey var:
Ölü, hasta ve entübe sayılarını düşük göstermeye çalışırken test sayısını yükseltmek gerekiyor.
Bunun için üniversiteye giriş sınavına hazırlanan öğrencilerin bir gün boyunca çözdükleri toplam testler de dikkate alınmalı, raporda mutlaka yer verilmeli. N’olacak o da test, bu da test!
Hadi bir kere başladık, devam edelim.
Kelime oyunları ve gizleme yöntemiyle bazı gerçekleri örtbas etmek Sağlık Bakanlığı ile sınırlı kalmamalı, diğer bakanlıklara da yayılmalı.
Ekonomiden sorumlu bakanlıklar, enflasyon yerine “Fiyatların mutasyona uğraması” deseler ne olur yani.
Ya da işsizlerin sayısı kayıtlarda “Evde oturmayı tercih edenler” diye geçemez mi?
Şaka bir yana, ciddi ciddi diyeceğim şu:
“Hayat eve sığar” ama doğru olmayan bilgi hiçbir yere sığmaz, eninde sonunda ortaya çıkar.
Hem de o bilgiyi aylardır özenle gizleyen kuruluşun başındaki ismin ağzından kaçırmasıyla…