Organ nakli, kardiyoloji, çocuk ürolojisi, kök hücre nakli gibi branş tedavileri ile sağlıklı bir yaşama kavuşan çocuk ve yetişkin hastalar, sürdürülebilir yaşama katkı sağlamak amacıyla tekstil atıklarından bileklik, kahve telvesinden oyun hamuru ile ağaç figürü hazırladı.
Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla ‘Sağlık Doğamızda Var’ mottosuyla bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında sağlığına kavuşan hastalar sürdürülebilir yaşama katkı sağlamak ve farkındalık oluşturmak amacıyla tekstil atıklarından bileklik, kahve posasından ise oyun hamuru elde ederek ağaç yaptı. Etkinliğin devamında ise Aslı Samat’ın moderatörlüğünde ‘İklim Değişikliğinin Sağlığımıza Etkileri’, ‘Gezegen Diyeti ile Geleceği Beslemek’, ‘Hayatımızı Nasıl Sadeleştirebiliriz?’, ‘Plastiğin Hayatımızdaki Yeri’ başlıklı oturumlar düzenlendi.
DALGIÇ: ÇEVRESEL FAKTÖRLER YEDİĞİMİZİ İÇTİĞİMİZİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Serviks kanserini yenen 3 çocuk annesi Sıtara Dalgıç, “Geçen sene bir hastanede kanser olduğumu öğrendim. Aklıma gelen ilk soru ‘Ben ölecek miyim?’ oldu. Kasım ayında başka bir hastanede ameliyat oldum. Doktorum bana durumumun iyi olmadığını söylemişti. Sonra araştırmaya başladım Prof. Dr. Veysel Şal’a ulaştım. Doktorum sayesinde şu anda buradayım. Ona çok minnettarım. Onun sayesinde hayattayım. Ben kanserle savaşmadım, kanseri sevgiyle uğurladım. Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle çevre kirliliği çoğaldı.
Ekosistemin bozulmasının da insanların çok fazla rolünün olduğunu ve doğaya fazla müdahale edildiğini düşünüyorum. Gerçekten tüm hastalıklarının sebebinin önce psikolojik daha sonra ise yediğimiz, içtiğimiz ve gezdiğimiz bu dünyadaki çevresel faktörlerden dolayı olduğunu düşünüyorum. Doğayla iç içe yaşamamız gerekiyor. Doğada yaşamak demek onu bozmak değil korumak demektir. Doğaya ne kadar faydalı olursak o da bize güzel sürprizler verecektir. Yediğimiz, içtiğimiz her şey aslında insanların yaptıklarının bir sonucu. Yani biz kendi kendimize zarar veriyoruz, bunu yapmayalım” diye konuştu.
ÖNER: SAĞLIĞIMIZ İÇİN ÇEVRE ÇOK ÖNEMLİ
Yaklaşık 1 buçuk yıl önce reflü hastası olduğunu öğrenen ve sağlığına kavuşan 67 yaşındaki Leyla Öner, “Kardeşim vasıtasıyla bu hastaneyi buldum, çok memnunum. Sevgili Doktorum Salih Boğa ile tanıştım. Hastalığımın ne olduğunu ilk ondan duydum. Şu anda hiçbir sıkıntım yok. Sağlığımız için çevre çok önemli. İçtiğimiz su, aldığımız oksijen ve yediğimiz besin hepsi bizler için çok önemli. Çevre Günümüz kutlu olsun. Lütfen doğayı kirletmeyelim. Bizler ve gelecekteki nesiller için temiz bir doğa bırakırsak mutlu olurum” dedi.
PROF. DR. EYÜPOĞLU: ÇEVRE KİŞİNİN BÜTÜN SİSTEMLERİNİ ETKİLEYEN BİR YAPI
Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Erhun Eyüpoğlu, “Çevre etkinliğini düzenleyen hastanemize teşekkür ediyorum. Çünkü çevre ve insan birbirinden ayrılmayan iki faktör. Sağlıklı çevre insanların yaşantılarını sağlıklı bir şekilde sürdürmesine olanak sağlayan bir ortamdır. Çevre kişinin bütün sistemlerini etkileyen bir yapı. Beslenme de bunlardan bir tanesi. Sağlıklı bir çevrede sağlıklı beslenen insanların hem yaşam beklentileri uzuyor hem de yaşam kalitesi daha artmış oluyor” ifadelerini kullandı.
DOÇ. DR. BOĞA: ÇEVREYLE BİREBİR İLİŞKİSİNİ ANLATMAK İSTEDİK
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Salih Boğa, “Bugün Dünya Çevre Günü kapsamında hem hastalarımızın çevreye karşı farkındalığını artırmak hem de toplum sağlığının ne kadar önemli olduğunu ve çevreyle birebir ilişkisini anlatmak istedik. Çevreyi koruyup, çevre kirliliğini giderip toplum sağlığını koruduğumuz zaman zaten hastalıkların da oluşma ihtimali azalıyor. Olan hastaları tedavi etmek yerine önleyici hekimlik yaparak öncelikle hastalıkların oluşmasını engellemek lazım. Bu da yaşadığımız dünyanın ve çevrenin temiz olmasından geçiyor” şeklinde konuştu.
UZM. DR. KOMESLİ: İNSANLAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE BAĞLI RİSKLERİN FARKINDA OLMALI
İç Hastalıkları Uzmanı Zeynep Komesli, “İklim değişikliğinin insan üzerinde direkt ve dolaylı olmak üzere çok fazla etkisi var. Solunumsal, kalp hastalıkları ve birçok hastalıkları kolaylaştırabiliyor. İnsanlar özellikle yaşadıkları bölgelerdeki iklim değişikliğine bağlı risklerin farkında olmalı. Çünkü her bölgenin farklı riskleri olabilir. Kuraklık, yağış, sıcak hava dalgası bölgeden bölgeye değişebilir. Vatandaşların bununla ilgili bilgilerini artırmak ve meteoroloji gibi kaynakları takip ederek farkındalıklarını artırmaları çok önemli” dedi.
UZM. DYT. ALTUNTAŞ: HEM BEDENİNİZİ HEM DE GEZEGENİNİZİ SAĞLIKLA BESLEYEBİLİRSİNİZ
Uzm. Diyetisyen Aslıhan Altuntaş, “Çevreyi korumak için Birleşmiş Milletlerin açıkladığı 17 maddelik bir kalkınma planı vardır. Bunun 12 tanesi beslenmeyle ilgili. Dolayısıyla besinleri doğru organize ederek, kendi bedenimize sağlıkla bakarken aynı zamanda gezegenimizi korumak mümkün. Bunun için diyet modelleri var; gezegen diyeti, Akdeniz diyeti, nordik diyet, vegan ve vejetaryan diyeti bunların arasında sayabiliriz. Bunlardan birini benimseyerek hem bedeninizi hem de gezegeninizi sağlıkla besleyebilirsiniz” diye konuştu.