Rusya-Ukrayna meselesinde İkinci Dünya Savaşı izleri… Tarih 30 Ocak 1933 yılını gösterdiğinde Weimar Cumhuriyeti’nin son Cumhurbaşkanı Paul Von Hindenburg Adolf Hitler’i Almanya Şansölyesi ilan etmiş ve bir devrin yangınının ilk ateşini yakmış bulunmaktaydı.
1933 yılından sonra hızlı bir büyüme politikası gösteren Almanya sanayi alanında gelişmiş, Büyük Buhran’ın etkisini hitlerin askeri alanda istihdam sağlaması fabrikalar açması ve daha nice politikaları ile birlikte yavaş yavaş kaybetmiştir. Bu hızlı gelişme sonucunda ülkede özellikle askeri alanda bir büyük atılım olmuş ve hitlerin istediği ortam hazır olmuştur.
6 yıl gibi kısa bir sürede ülkesini sanki Birinci Dünya Savaşı kazanmışçasına güçlü bir ülke konumuna getiren Naziler, Polonya’nın tutumlarını saldırgan bir tavırla 28 Nisan 1939 tarihinde 934 tarihli Almanya-Polonya Saldırmazlık Paktı’ndan ve 1935 tarihinde imzaladığı Londra Deniz Antlaşmasından tek taraflı olarak çekildi. Bu aslında Hitler’in “saf ariyan ırkı” hayalinin ilk adımlarından birisiydi. Kendi ülkesinde bir ilah gibi karşılanan Adolf Hitler, ülkesinin seçimlerini de son olarak %92 oy ile kazanmış! ülkesindeki liderliğini muhaliflerini susturarak odağını tamamıyla hayaline yöneltmişti.
23 Ağustos 1939 tarihinde Alman-Sovyet saldırmazlık paktının da imzalanması ile olası bir savaşta Sovyetlerin müdahalesini de engelleyen Almanya, ünlü Gleiwitz Vakası ile kendini haklı göstermeye çalışmış ve 1 Eylül tarihinde Polonya’ya topyekûn giriş yapmışlar ve İkinci Dünya Savaşı ile sonuçlanan bir fiile neden olmuşlardır.
Savaş sonucunda sivil ve askeri olarak 60 milyon insan ölmüş, insanların evleri ve ülkelerin büyük şehirleri tahrip görmüştür. Hitler Almanya’sı 1945 yılında geri dönüşü çok imkansız olan bir yola girmiştir. Savaşın sonucunda yine gariban insanlar zarar görmüş; olan bebeklere, kadınlara ve çocuklara olmuştur.
Dönemimizde de hâlen devam etmekte olan Rusya-Ukrayna savaşı kalıcı yıkımlara neden olacağı meçhul olan bir savaştır. Çünkü insanlar geçmişten ders alıp geleceğe o gözle bakmalıdırlar. Hitlerin yapmış olduğu işgalci yönelimi bu dönemde Putin yapmaktadır ancak gelecekte olacak belli bir Üçüncü Dünya Savaşı’nda Hitler gibi halkı tarafından utançla ve hakaretle anılacağından hiç şüphe yoktur. Halihazırda büyük yıkımlarla sonuçlanmış bu savaşın belli bir küresel savaş ile sonlanması nükleer olarak dünyamızı etkilemesi büyük olasılıkta. Çünkü hem Rusya’nın hem de soğuk savaş döneminden beri rakibi olarak gördüğü Amerika Birleşik Devletleri’nin atom bombalarına sahip olması akıllara Hiroşima ve Nagazaki felaketlerini getirmekte.
Doğaldır ki insanlar yıllardır belli bölgeler de savaşmışlar, ölmüşler, öldürmüşler, yakmışlar ve yıkmışlar. Ancak son iki yüzyıl içinde özellikle küreselleşme ile birlikte artık bir toplumun yapmış olduğu eylemler, bütün insanlığı etkilemekte ve belli sonuçlara yol açmaktadır. 1939 yılında Hitlerin Polonya’ya girmesiyle başlayan Dünya Savaşı yine Hitler’in ölümü ile sonuçlanmış, dünyayı farklı bir çağa sürüklemiştir.
2022 yılında Putin’in Ukrayna’ya girmesi ile gelişmekte olan özellikle doğalgaz, buğday sorunları dünyayı yine farklı bir çağa sürükleyecektir. Yazımın belli bir kısmında da belirttiğim gibi insanlar geçmişten ders alırlar. Ancak biz insanlar geçmişi çok çabuk unutuyor, yapmış olduğumuzun karşılığı felaket olunca da bu nasıl olur? diye yakınıyoruz. Yakın gelecek de umarım insanların yapmış olduğu fiillerin sonucu felaket olmaz ve yine umarım Üçüncü Dünya Savaşı ile olan yine gariban insanlara “daha fazla” olmaz.
Sürç-i Lisan Ettiysem Affola. Bir dahaki okumalarda görüşmek dileğiyle.