2’nci Dünya Savaşı öncesi muhtemel Rus saldırılarını önlemek amacıyla yaptırılan kalınlığı 1,5- 2 metreyi bulan 2 bin 500’e yakın korugan arazide kaldı.
Araştırmacı yazar Abdurrahman Zeynal, bölgenin rahatlıkla gözlenebileceği hakim noktalara yapılan, uçak bombardımanı ve topçu ateşine dayanıklı koruganların askerler tarafından 1960’lı yıllara kadar kullanıldığını söyledi.
Rusların dönem dönem Kars-Erzurum hattını kullanarak bölgeyi işgal etmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin Başbakanı İsmet İnönü, buralarda korugan yapılması kararı aldı. Olası Rus saldırısını önlemek için Erzurum’un Deveboğazı denilen mevkisinden başlayarak Kars’a kadar 2 bin 500 korugan inşa edildi. 1935-1936 yıllarında inşa edilen koruganlar, dönemin teknolojisiyle topçu saldırıları ve hava bombardımanlarına karşı dayanıklı inşa edildi. 1,5- 2 metreye varan beton kalınlığıyla dağ yamaçları ya da ovayı gören hakim noktalara inşa edilen koruganlar, 1939- 1945 yılları arasındaki 2’nci Dünya Savaşı sırasında Rusların olası saldırılarını önlemek amacıyla Türk ordusu tarafından kullanıldı. Koruganlar kışlalar yapıldıktan sonra 1960 yılında kullanımdan çıktı.
Erzurum’un en önemli stratejik noktasına sahip olan Deveboynu geçidinin tarih boyunca doğudan batıya, batıdan doğuya, kuzeyden güneye doğru gitmeye çalışan tüm askeri hareketlerin kavşağını oluşturduğunu belirten tarih araştırmacısı Abdurrahman Zeynal, şunları söyledi:
“Özellikle Osmanlı-Rus savaşlarında bu bölge kullanılmış, 1’inci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuş, sınırlarımız çizilmiş. Ama 2’nci Dünya Savaşı’na doğru gidilirken yeniden dünyanın şekli değişmeye başlamış. Bunu anlayan dönemin Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin başvekillerinden İsmet İnönü, Erzurum’dan başlayıp Kars sınırına kadar uzanan bölgede 2 bin 500’e yakın korugan yapılmasına karar veriyorlar.
Eğer Rus ordusu tekrar Erzurum’a doğru harekete geçerse bizim makineli tüfekli askerlerimiz düşmana geçit vermeyecekti. Bu koruganlar gerçekten muhteşem bir beton yapılardır. Özellikle savunması çok kolaydır. Kalınlıkları yaklaşık 1,5, 2 metre kalınlığında betonla donatılmıştır. Topçu atışı olsa ya da havadan uçaklar bombardıman yapsa bile korugan öyle bir yapıya sahip ki içeride bulunan asker, mühimmatlar zarar görmeyecektir. Dönemin teknolojisine göre oldukça sağlam inşa edilen koruganlar çok şükür 2’nci Dünya Savaşı’nda kullanılmadı” diye konuştu.
KORUGANLARA YAZILAR YAZILMASI DOĞRU DEĞİL
1960 yılına kadar Erzurum’da kışlalar yapılana kadar koruganların kullanıldığını ifade eden Zeynal, askerin çekilmesi sonrası sahipsiz kalan yapıların çobanların sığınak yeri olduğunu söyledi. Zeynal, “Asker çekilince koruganlar da sahipsiz kaldı. Günümüzde çobanlar buraları kullanmışlar. İnsanımızın bu koruganlara isimlerini yazması veya yazılar yazmasını ben şahsen uygun bulmuyorum. Bizim insanımızın bu eserlere karşı duyarlı olmasını istiyorum” dedi.