Pek çok ünlü ressam Rönesans döneminde yaşamıştır. Dönemi bu denli değerli yapan ünlü Rönesans ressamları arasında; Masaccio, Sandro Botticelli, Piero della Francesca, Raffaello Santi, Michelangelo ve Leonardo Da Vinci yer alır.
‘Yeniden Doğuş’ anlamına gelen Rönesans, İtalya’da başlar ve tüm dünyaya yayılır. Dönemi özel ve ayrıcalıklı yapan ressamlar yağlı boyadan kara kaleme kadar her türlü resim tekniğini başarı ile kullanır. Venedik Okulu, Roma Okulu ve Floransa Okulu İtalya Rönesans’ının en önemli resim okullarıdır. Venedik okulunda daha çok manzara temalı resimler ön plana çıkarken Roma okulunda dini içerikli resimlere rastlanır. Floransa okulu ise insan vücudu, perspektife ve anatomiye dayalı eserlerle döneme yön verir. Floransa okulunun en önemli temsilcileri arasında Leonardo da Vinci ve Michelangelo yer alır.
Leonardo Da Vinci
Leonardo da Vinci’nin annesinin Orta Asyalı bir Türk olduğu bilinir. Köle olarak İtalya’ya getiren Da Vinci’nin annesi, babasının ailesi tarafından köle olarak alınır. Annesinin etkisinde bir çocukluk yaşayan Da Vinci dönemin Osmanlı padişahına mektup yazarak İstanbul’a gelmek istediği belirtir. Maalesef ne o dönem ne yaşamı boyunca defalarca İstanbul’a gelmek için dönem padişahlarına mektup yazsa da, Da Vinci’nin yolu bir türlü İstanbul’a düşmez. (Eğer düşmüş olsaydı belki de Da Vinci’nin en önemli eseri olan Mona Lisa Louvre Müzesi yerine ülkemizde olacaktı.)
Görünüş olarak Türklere benzeyen Da Vinci, resim alanındaki yeteneği çocukluk döneminden ortaya çıkar. Babası tarafından desteklenen Da Vinci çok yetenekli olmasına karşı, bunun farkına varamaz. Rönesans döneminde insanların ortama yaşam süresi 40 yıl dolaylarındadır. Eğer Leonardo Da Vinci uzun bir yaşam sürmeseydi muhtemelen kimsenin tanımadı biri olarak ölecekti.
Bağımsız çalışmayı seven Leonardo Da Vinci, “Son Akşam Yemeği” ve “Mono Lisa” ile ışık-gölge, kompozisyon ve perspektifi ön plana çıkarır. Ressamlığın yanı sıra mimar ve anatomi uzmanı da olan Vinci pek çok alanda başarılı işlere imza atar. Veba salgınında evine kapanan ünlü ressam, doğadan yararlanamasa da yine de pek çok çalışmayı başarı ile tamamlar.
Hiç evlenmeyen ve baba olmayan Da Vinci’nin bazı kaynaklarda eşcinsel olduğundan bahsedilir. Eşcinsel olduğu için babası tarafından evlatlıktan ret edilen Da Vinci, amcasıyla bağını hiç koparmaz. Fransa’da hayatını kaybeden Da Vinci’nin mezarı da Fransa’da bulunur. Mirasını ise yakın arkadaşlarına ve üvey kardeşlerine bırakır.