Gecenin ortasında seni sorguluyorum. Adını, sesini, bakışını, sözlerini… Artık gülmüyor ve her gün yorgunsun. Hırstan gözün dönmüş belki… Beni tanıyor ama kendini tanımıyorsun. Günü kurtardığın günlerden biridir bugün belki…
Hiçbir zaman olduğun yerde kalmadın. ilerleyişinde de şâhâ kalkacaksın. Tırmandıkça yalnız kalacaksın. Yalnızlığın delirtecek ve biraz deli kalacaksın. Tekrarlanan düşüncelerin arkasında sözlerin bitecek ve duyguların yarım kalacak. Nefessiz titreyişler, sırılsıklam tenler içinde sarhoşluğunun farkında olmayacaksın. Viskinin kokusu uzaktan da etkileyicidir. Mmmm…
Gökyüzünün ortasında bulutlar masum. Bulutların üstünde olanları suçla. Gecenin ortasında ay romantik. Sabahı istemeyen alacakaranlığı suçla. Ait olduğun toprakta çamura bulaştın. Ama ateşe dokundukça sertleştin. Yanıyor ve yakıyorsun. İnanmak istemiyorum değişimine…
Kızıl bir kadın gibi takıntılısın ve esmer bir erkek gibi sabırsız. Bak yine boğuluyorum denizinde, bak yine yanıyorum ateşinde ve sadece mum ışığı var aramızda. Gölgeler hızlı hareket ediyor. Odanın içinde basık bir hava var. Duvarlar gözlerini kapatmış. Rüzgarın pencereye çarptığını duyuyorsun. Vuruşları daha da şiddetleniyor. İçerdeki fırtınayı görüyor ve pencereyi çatlatıyor. Sırılsıklam duvarlar akıyor. Oda nefes almıyor. Dışardaki fırtınanın sesi yükseliyor. Yağmur çığlık çığlığa boşalıyordu evin üzerine.
Uyan artık uyan… O kadar çok şey oluyor ki, duymuyorsun. Ama düşüncelerine de hakim olamıyorsun. Oysaki düşündüğün her şey bir gün gerçek olacak.