Uzman Fizyoterapist Ali Mert Özcan, “Fizyoterapi ve rehabilitasyon alanında robotik rehabilitasyon etkin bir tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Ancak erken dönemde başlanan hastalarda iyileşme hızı artıyor, kişi günlük yaşam aktivitelerinde daha bağımsız oluyor. ” dedi.
Robotik rehabilitasyonun, yürüme fonksiyonunu kısmen veya tamamen kaybetmiş hastaların yeniden yürüme yeteneğini kazandırmak amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Fizyoterapist Ali Mert Özcan, “Robotik rehabilitasyona hastalığın her döneminde başvurulabilir. Robotik rehabilitasyon için hasta önce muayene edilir ve robota uygun olup olmadığına karar verilir. Ardından hastanın boyu, kilosu, kalçadan dizine ve dizinden ayak bileğine kadar olan ölçümleri yapılır.
Ölçülen veriler robota girildikten sonra robotun yapay zekâsı sayesinde her hastaya özel yürüyüş açıları, hızı ve diğer parametreleri belirlenir. Hastalar, özel askılar ve korse yardımıyla cihaza güvenli bir şekilde bağlanır ve orteze entegre edilir. Vücut ağırlığının hangi oranda robot tarafından destekleneceği belirlendikten sonra yürümeye, hastanın ve cihazın katkısının ne oranlarda olacağı fizyoterapist tarafından değerlendirilir” diye konuştu.
Yürüme yetisi tamamen kaybolan hastaların yüzde 100 robot yardımıyla etkin bir biçimde yürütülürken, yürüme bozukluğu yaşayan hastalarda bu oranın yüzde 10’a kadar düşürülebildiği bilgisini veren Özcan, şunları kaydetti:
“Cihazda bulunan sensörler yardımıyla hasta, hangi bacağını ne kadar hareket ettirebildiğini görebilir. Sensörler kalça ve dizdeki hareketleri özel yazılımlı ana ekrana kaydeder. Dinamik yürüyüş sırasında meydana gelen kas kasılmasını ve kasın tonusundaki artışı her adımda ölçerek diğer seanslarla karşılaştırmaya olanak sağlar. Robotun ekranında hastayı temsil eden bir avatar (insan figürü) ve yürüdükçe adımlarını kontrol etmesine yardımcı olan bir biofeedback (grafik ekranı) ekranı mevcuttur. Hasta doğal yürüme paterni içindeyken lokomat işleyişine devam eder. Ancak yürüme fonksiyonunda ani bir bozulma veya hastaya hasar verebilecek, hareket sınırını aşacak bir durumda cihaz durur ve hastanın zarar görmesini önler.”
BİRÇOK HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR
Robotik rehabilitasyonun faydaları hakkında bilgi veren Özcan, “Robotik rehabilitasyonun en önemli avantajı, günlük yaşamdaki normal aktivitelere benzeyen hareketleri yoğun olarak yaptırabilmesi ve bu sayede beyin ve omurilikteki sorumlu merkezleri sürekli olarak uyarmasıdır. Bu cihaz hastanın kemiklerine aktif olarak yük bindirerek kemik sağlığını korur, yürümeye yardımcı kasların kuvvetlenmesini sağlar, aktif yürüyüş formu sayesinde bağırsak hareketliliğini artırır, sürekli yatan hastaların diklik algısını (vertikalizasyon) artırır ve algılarının genişlemesine yardımcı olur.
Robotik rehabilitasyona başta nörolojik problemi olan hastalar olmak üzere yaşlanmaya bağlı olarak yürüme problemi yaşayan ve kalça-diz ameliyatı geçirmiş bireylerde de başvuruluyor. Ayrıca beyin kanaması, kafa travması, omurilik yaralanması, MS, Parkinson, kas hastalıkları, beyin tümörü sonucu yürüyememe, erişkin cerebral palsi (CP) hastalarında kullanılır” diye konuştu.
Özcan, “İnmeli bir hastanın algısı açıldıktan sonra yani beyin kanaması geçirdikten sonra ortalama 2-3 hafta içinde robotik rehabilitasyona başlanması uygun bulunmuştur. Omurilik yaralanmalarında ise ameliyat bölgesinin stabil olması ve yara bölgesinin aktif kanamasının durmasının ardından tedaviye başlanabilir. MS, Parkinson ve kas hastalıklarında ise hastanın yürüme paterninin bozulmaya başladığı andan itibaren tedaviye başlanmalıdır.
Yapılan araştırmalara göre erken dönemde fizik tedavi ile birlikte robotik rehabilitasyon ile tedavi edilen hastaların diğer tedavilere kıyasla normal formlarına en yakın geri dönüşe sahip olduğu gösterilmiştir. ” ifadelerini kullandı.