Puana göre değil ihtiyaca göre tercih! Üniversite adayı gençler 6-14 Ağustos tarihleri arasında yapacakları tercihle gidecekleri okulu belirleyecekler.
Tercih yaparken onların önündeki tek rehber seçilecek okulun taban puanı ile kendi sınav puanları olacak.
Bu sağlıklı bir yöntem değil.
Doğru olan şudur:
Devlet kurumları, önümüzdeki yıllarda ülkenin hangi mesleklerde kaç kişiye ihtiyaç duyduğunu net biçimde açıklamalıdır.
Böylece üniversiteler işsiz yetiştiren okullar olma konumundan kurtulurlar, gençler de çok değerli yıllarını işe yaramayacak diplomalar için heba etmemiş olurlar.
Örneğin, ülkenin iletişim fakültesi mezunlarına ihtiyacı yoksa bu okulları binlerce öğrenciyle doldurmak israftan başka bir anlam ifade etmez.
Ya da 10 yıl içinde 10 bin hukukçuya ihtiyaç varsa hukuk fakültelerine her yıl 20 bin öğrenci almak ülke kaynaklarının boşa harcanmasıdır.
Aynı şeyi doktor yetiştiren okullardan mühendis yetiştiren okullara kadar tüm eğitim kurumları için söylemek mümkündür.
Ne kadar ihtiyaç, o kadar kontenjan!
Çeşitli araştırmalar, önümüzdeki yıllarda endüstriyel bilgisayar programcılığı, siber güvenlik uzmanlığı, robot koordinatörlüğü, güneş ve rüzgar enerjisi teknisyenliği, dijital oyun tasarımcılığı, drone pilotluğu, yapay zeka destekli sağlık teknikerliği, dijital rehabilitasyon danışmanlığı, bilgisayar sistemleri analistliği gibi mesleklerin popüler olacağını gösteriyor.
Acaba tercih yapacak adaylar bunu biliyorlar mı?
Gelelim, konunun bir diğer boyutuna:
Üniversiteye alıp mezun ettiğimiz ama sonra onlara istihdam alanları gösteremediğimiz gençlerin bir bölümü hayatlarını yurt dışında kazanmanın yollarını arıyorlar.
Yani Türkiye’de yetişen gençler beyin göçü yoluyla başka ülkelerin hizmetine giriyorlar.
Bu şekilde pek çok ülkeye ekonomik anlamda ciddi destek veriyoruz.
Biz yetiştiriyoruz onlar yararlanıyorlar.
Çok mu zenginiz ki böyle bir bonkörlüğe soyunuyoruz?
Toparlayacak olursak:
Üniversiteler işsizlik diploması veren kurumlar olmaktan kurtarılmalıdır.
Mevcut uygulamayla gençlerimize de, hocalarımıza da, ülkemize de yazık ediyoruz.