Psikoloğa gitmekten neden kaçıyoruz? Psikoloğa gittiğimi ya duyarlarsa? Psikoloğa gittiğimde ne değişecek? Bu sorular ve daha fazlasını aklınızdan geçirmediğinizi inkar edebilir misiniz?
Ya da hayatınızın belirli bir döneminde psikoloğa gitmeyi düşündüğünüz fakat nasıl olacak deyip vazgeçtiğiniz anlar oldu mu?
Yukarıdaki soruların çoğuna evet dediğinizi duyar gibiyim.
Bizler bedensel olarak hastalandığımızda yaralandığımızda veya acı çektiğimizde ilk olarak bir sağlık kuruluşuna gideriz. Şikayetlerimizi anlatıp buna uygun bir tedavi alırız. Acıyan yerimizi onarmak ağrılarımızı dindirmek isteriz yani kendimize yardım ederiz fakat ruh sağlığımız söz konusu olunca bu kadar bilinçli davranmayız.
Veya şöyle düşünelim arabamız bozuldu ve yolda kaldık gitmemiz gereken kilometrelerce yol var ne yaparız? Arabayı tamir etmesi için bir tamirci çağırıp arabayı ona emanet ederiz.
Verdiğimiz örneklerden de anlaşıldığı üzere kendimiz dışında ve ruh sağlığımız dışında kendimize yardım çabamız çok yüksek.
Peki söz konusu olan ruh sağlımız ve zihnimiz olunca bunu neden yapamıyoruz? Kendimizi inanılmaz acılarla yardım almadan öylece ortada bırakıyoruz.
Öncelikle beden sağlığı ve ruh sağlığı bir bütündür. Bedenimiz zaman zaman nasıl hastalanıyorsa ruhumuzda kimi zaman hastalanır.
Beden sağlığımız için nasıl doktora başvuruyorsak ruh sağlımız için de psikoloğa başvurmalıyız.
Gelelim bu konunun çok fazla çekindiğimiz toplumsal boyutuna.
Bunu da şöyle örnekleyelim.
Bir tanıdığımızın kolu kırıldığında nasıl tepki veririz?
Onun adına üzülür ve geçmiş olsuna gideriz. Kimse kolu kırıldığı için kişiyi suçlamaz ve yadırgamaz. Yani ruhumuzda da bazı zamanlar kırılmalar dökülmeler olur ve bizlerde bunu psikoterapi ile onarmaya çalışırız.
Bizler örneklerden de anlaşılacağı üzere başkalarına yardım konusunda oldukça iyiyiz fakat kendimize yardım konusunda biraz eksiğiz. Psikoloğa gitmek veya psikoterapi almak kişinin kendine yaptığı bir yardımdır. Kişi kendini uzman ve profesyonel ellere teslim etmelidir.