Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur Selek, yapay zekanın radyoterapide en güncel konulardan biri olduğunu söyledi. Selek, “Prostat kanserinin tedavisinde, tüm genetik faktörleri bilsek de hastaların yüzde 40’ında yüzde 50’sinde, beklediğimizden farklı sonuçlar alabiliyoruz” dedi.
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD) tarafından Antalya’da gerçekleştirilen 15. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi’nin gündemindeki konulardan biri yapay zekanın kanser tedavisindeki kullanımı oldu. Kongrede prostat kanseri tedavisinde yapay zekanın yarattığı etkinin anlatıldığı bir oturum gerçekleştirildiğini anlatan TROD Başkanı Prof. Dr. Uğur Selek, yapay zekanın radyoterapide en güncel konulardan biri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Selek, “Eskiden tedavileri genelleyerek bütün hasta gruplarına yapıyorduk. Bugünün tıp dünyasında kişiselleştirmeye inanıyoruz. Çünkü bir tümör her hastada aynı şekilde davranmıyor. Hepimizin genetiği farklı ama belli genetik yapıdaki kişilerin bazı tümörlere daha yatkın olduğunu biliyoruz. Yine o genetik yapıda bir tümörün bir hastada daha agresif gidebileceğini görüyoruz. Ama prostat kanserinde, tüm genetik faktörleri bilsek de hastalığın yüzde 40’ında yüzde 50’sinde beklediğimizden farklı sonuçlar elde edebiliyoruz. Onun için herşeyi bilmiyoruz bilmediğimiz detaylar da yolumuza ışık tutuyor.” dedi.
“KİME NE KADAR HORMON VERMELİYİZ, BUNU ÖNGÖRÜYOR”
Böyle durumlar için yapay zekanın artık çok iyi bir seçenek sunduğuna işaret eden Prof. Dr. Selek, tedavide radyoterapinin yanı sıra tümörün yayılımını durdurmak üzere yapılan hormon tedavisinde, yapay zekanın büyük bir açmazı aştığını söyledi. Prof. Dr. Selek, şu bilgileri verdi: “Bugün radyoterapi ile prostat kanserinde cerrahi ile eşdeğer bir tedavi yapabiliyoruz. Bazen 5, bazen 20, bazen 40 günlük bir ışın tedavisi uygulayabiliyoruz. Ama bunu yaparken sadece prostatın içindeki tümörü kontrol etmek değil, bu tümörün başka yere yayılmasını da engellemek istiyoruz.
Bunu yapabilmek için de testosteronu, yani erkeklik hormonunu baskılamak istiyoruz. Risk gruplarına göre de farklı hasta grubuna bazen az, bazen daha yüksek dozda hormon tedavisi uyguluyoruz. Elde ne kadar fazla genetik belirteç varsa, ne kadar klinik belirteç olarak tanımladığımız, hastalığın bulunduğu yer, PSA’nın yükselmesi gibi kriterlerin hepsini koysak da, aslında net bir belirleme yapamıyoruz. ”
“KANSERDEKİ STANDART TEDAVİLERE DE GİRECEK”
Prof. Dr. Selek, yapay zekanın prostat kanseri tedavisinde nasıl rehberlik ettiğini de şu şekilde özetledi: “Burada yapay zekayı kulanarak bütün bu bilgileri yapay zekaya yükledikten sonra, bizim patoloji olarak tanımladığımız, bir tümörün ne kadar hızlı büyüyebileceğini, çevresiyle ilişkisini gösteren ‘preparat’ dediğimiz ve dijital olarak da fotoğraflarını çekebildiğimiz bilgiyi de yapay zekaya yüklediğimizde, bir grup hastanın aslında hiç hormon tedavisi almasa da tedaviye iyi yanıt verebileceğini, bir grup hastanın mevcut verdiğimiz hormon tedavilerinde daha yüksek dozlara çıkmamız gerektiğine dönük bir çalışma.
Belki 3 ay, belki 3 yıl sonra bu tip yaklaşımlar kanserdeki standart tedavilerde bize çok yol gösterecek. Burada prostat kanserinde gösterdiğimiz şey şunu ifade ediyor aslında. Yapay zeka bütün iyi beyinler biraraya gelse de eldeki tüm teknik donanımı, üst düzey donanımı işin içine koysa da, istediğimiz oranda sonuca ulaşamayacağımız noktada düğümlenebilir. Yapay zeka bize diyor ki bu düğümü çözmek için belki şu yolu kullanabilirsiniz. Prostat kanserinde bu gösterdiğimiz yol, zaten yürüyen çalışmalar var akciğerde, pankreasta, mide kanserinde, zorlandığımız tüm tümörlerde mutlaka yer bulacak.”
“YAPAY ZEKA ÖNGÖRSE DE ‘YAPAN ZEKA’ KARAR VERİCİ OLACAK”
“Bugün birçok farklı kanserde olan mutasyonun ister pakreas olsun, ister akciğer olsun , ister mesane kanseri olsun, bilinmesiyle ona dönük bir ilaç, o yolu tıkayabilecek bir ilaç çok etkili olabiliyor.” diyen Prof. Dr. Selek, “Yapay zeka da, bize bütün bu bilgilei yüklediğimizde bizim göremediğimiz bir etkeni işaret edebilir. Ama her gösterdiğini doğru kabul etmiyoruz. Çünkü sonuçta o bir yapay zeka ama ‘Yapan zeka’ biziz. Yani yapay zekayı ortak akılla götürmek ve neyin klinik olarak rasyonel olduğunu, neyin hastamızın lehine ve aleyhine olabileceğini düşünmek durumundayız ” şeklinde konuştu.(