İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, basit bir gıda zehirlenmesinin hastaneye yatmaya sebebiyet verebileceğini belirterek, derin dondurucudan çıkarılan yemeğin tekrar derin dondurucuya girmemesi gerektiğini söyledi.
İKÇÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, yaz mevsiminde yemek muhafaza ederken dikkat edilmesi gereken konularla ilgili açıklamada bulundu. Yaz mevsiminde sıcak havayla gıda zehirlenmelerinde artış olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, yazın yemek muhafazasının önemli olduğunu kaydetti. Soğuk zincirde gitmesi gereken ürünlerin çok uzun süre araçlarda, market arabalarında ya da poşetlerde beklemesinin doğru olmadığını ifade eden Prof. Dr. Şener, özellikle yaz aylarında bu duruma dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Sıcakların artmasıyla gıda ve besin zehirlenmeleriyle karşı karşıya gelmeye başladıklarını aktaran Şener, “Besin zehirlenmelerinde hafif baş ağrısı, bulantı, kusma ve takip eden ishal, üşüme ve titreme belirtileri oluyor. Bu tip hastalarda özellikle 65 yaş üstü için ciddi bir problem. Bulantı, kusma, ishalle, bir su kaybıyla ağır tablolar ya da mevcut hastanın ağırlaşmasıyla karşı karşıya kalabiliyoruz ve maalesef bu hastaların ciddi bir kesimi yatarak tedavi olmak zorunda kalıyor. Basit bir gıda zehirlenmesi, besin zehirlenmesi dahil olmak üzere hastaneye yatmanıza sebep olabiliyor” dedi.
‘SOĞUK ZİNCİRİ BOZMAMAK GEREKİYOR’
Soğuk zincirin bozulmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şener, “Gelen hastalara bakıyoruz. Bunların aslında tamamı neredeyse dışarıda yemek yiyerek bir şüpheli gıda alımıyla hastalanmış ya da gıda zehirlenmesiyle karşı karşıya kalmış olan tablolar değil. Bunların ciddi bir kesimi aslında evde yemek yapan ama yemeğin ve gıdanın muhafazasıyla ilgili bazı noktalarda eksik kalan hastalar. Örneğin, marketten aldığınız soğuk zincirde olan bir ürünü arabanıza koydunuz ama gideceğiniz mesafe çok uzak. Arabadaki sıcaklık yaklaşık 40-50 santigrat derecenin üste çıkacağı için bu gıdaların soğuk zinciri bozulmuş oluyor. Soğuk zinciri bozulmuş olan her gıdada bakteri vücuda girerek besin zehirlenmesine sebep olabiliyor. Dolayısıyla soğuk siniri olabildiğince bozmamak gerekiyor” diye konuştu.
‘BUZDOLABINDAKİLERİ PORSİYON OLARAK ISITIN’
Yemeklerin ısınma ve soğutulma periyoduna dikkat etmek gerektiğini de belirten Prof. Dr. Alper Şener, “Gıdanın dışarıda beklemesi ve tekrar dolaba konulması her halükarda bakteri ve kontaminasyon açısından risk oluşturuyor. Isıtma sıcaklığı 60 derece dolasıyla pişirme sıcaklığının altında kalıyor. Isıtma sıcaklığında bakteriler ölmez ancak pişme sıcaklığında bakteriler ölür. Bu artı değeri de mutlaka unutmamak lazım” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şener, derin dondurucuya girmiş bir ürünün dondurucudan çıktıktan sonra tekrar derin dondurucuya konulması gerektiğini söyleyerek, “Hastalarda gördüğümüz en önemli faktörlerden biri de bu. Derin dondurucuların çıkarmış ürünü parçalayarak birden çok defada pişirmek ya da tekrar derin dondurucuya koyma sırasında bakteri girişi oluyor. Bu kontaminasyonla bakterilerin oraya girmesiyle bakteri üreten toksin insan vücuduna giriyor ve bulantı, kusma ile ishal tablosuna sebep oluyor. Yaz aylarında ısının artışıyla da bu tablo çok ağır seyredebiliyor. Hastaneye hatta yoğun bakıma yatmayı gerektirecek tablolarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bazen büyük otel zincirlerinde başka bir öğün için ürünlerin kalan ürünle birleştirilmesi gibi durumlarda da toplu besin ve gıda zehirlenmeleriyle karşılaşabiliyoruz” dedi.