Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir depreminin, 6.8’lik deprem üretebilen fayları tetiklediğini açıkladı.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir açıklarında meydana gelen ve 117 kişinin ölümüne neden olan 6.6 büyüklüğündeki depremin bölgedeki diğer fayları tetiklediğini söyledi. Samos’un batısında bulunan ve 6.8 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olan fayın da tetiklendiğini kaydeden Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’de kentsel dönüşüme ağırlık verilmesi çağrısında bulundu
SAMOS’UN BATISINDAKİ FAYLAR TETİKLENDİ
30 Ekim’den sonra bölgede yaşanan depremleri hatırlatan Sözbilir, şunları söyledi:
“Bugüne kadar artçı deprem sayısı 5 bini geçti. Samos’un kuzeyi 6.6 büyüklüğündeki fayın kırıldığı kesim. Çoğunlukla burada yoğunlaştı artçılar. Bunun dışında doğu ve batı kesimlerle Gümüldür tarafında da belli yoğunlaşmalar mevcut. Bu aslında, bölgedeki bazı fayların tetiklendiği anlamına geliyor. 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası artçılar Samos’un kuzeyinde devam ederken, adanın batısı ve doğusundaki bazı faylarda belli tetiklenmeler gelişti.” dedi. Bilir devam etti:
“Sismoloji istasyonlarından, özellikle batı kesimindeki kuzeydoğu zonunda belli hatlar boyunca odak mekanizma çözümleri elde edildi. Doğu ve batıdaki depremlerin mekanizmasının, farklı olduğu ortaya çıktı” açıklamasında bulundu.
KENTSEL DÖNÜŞÜME AĞIRLIK VERİLMELİ
Samos’un batısındaki fayın yarattığı depremlerin Gülbahçe, Tuzla, Seferihisar fayıyla aynı doğrultuda olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Samos’un batısındaki faylar, aslında Gülbahçe, Tuzla, Seferihisar fayının denizdeki karşılığı diyebiliriz. Samos’un batısındaki faylar, 6.8 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip. Bu faylar, 1900 öncesi dönemlerde bu tür depremleri üretmiş. Gelecekte de bu tür depremleri, üretme potansiyelleri var” dedi.
Bundan sonrası için de uyarılarda bulunan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bu, İzmir ölçeğinde özellikle Bayraklı, Alsancak, Bostanlı, Karşıyaka, İnciraltı, Güzelbahçe ve Ürkmez gibi bölgelerde kentsel dönüşüme ağırlık verilmesi anlamına geliyor” diye konuştu.
2017’deki Bodrum depremi ve 30 Ekim 2020’deki yıkıcı depremin, Türkiye’yi çevreleyen denizler altındaki diri fayların da dikkate alınması gerektiğini gösterdiğini hatırlatan Sözbilir, Türkiye diri fay haritasının 10 yılda bir yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.