Samsun’da Prof. Dr. Hatice Güz, sınav kaygısı yaşayan öğrencilere ve ailelere tavsiyelerde bulundu. Prof. Dr. Güz, “Düşünmemiz gereken şey sonuç değil, süreç. Ben bu süreci nasıl daha iyi idare edebilirim? Sonuca odaklandığımız zaman süreci daha kötü geçiriyoruz” dedi.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Güz, sınav kaygısı nedeniyle öğrenciler ve ailelere uyarılarda bulundu. Sınav denildiğinde herkes için bir kaygı yaşayabileceğini belirten Prof. Dr. Güz, “Basit bir yemek yaparken 10 kişi etrafımızda olsa ve bize puan vereceklerini söyleseler, orada bile insanlarda bir performans kaygısı olabilir” diye konuştu.
Öğrencilerin yaşadığı kaygının daha çok ‘Başaramama, yapamama, beceremeyeceğim, annem-babam ne diyecek, el ne diyecek, benim hakkımda ne düşünecekler?’ gibi olumsuz duygular olduğunu ifade eden Prof. Dr. Güz, “Bu olumsuz duygulardan dolayı ders çalışmaya odaklanılamıyor. Aslında düşünmemiz gereken şey sonuç değil, süreç. Ben bu süreci nasıl daha iyi idare edebilirim? Sonuca odaklandığımız zaman süreci daha kötü geçiriyoruz” dedi.
Bazen anne-babaların çocuklardan daha çok kaygılandığını aktaran Prof. Dr. Güz, ‘Bu senin son şansın. Bak bunun bir daha telafisi yok’ gibi ifadelerin de çocuktaki kaygıyı artırdığını dile getirdi.
Prof. Dr. Hatice Güz, “Ben sana güveniyorum” ifadesinin de yanlış bir söz olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Niye? Çünkü çocukta şöyle bir duygu oluşuyor. ‘Annem de babam da bana güvendi. Ben onların ya güvenini karşılıksız bırakırsam.’ Veya çocuk sınava girerken, anne baba diyor ki; ‘Sakın panik yapma, sakın heyecanlanma.’ Ne demek istiyor? Panik olabilirsin. Şimdi sınava girdiğiniz zaman, paniği bir tarafa koyarsak heyecan olması normaldir. Herkes bir sınav içinde heyecanlanabilir. Ama kendisini sorulara verdiğinde, onun için de diyoruz ki, iyi bildiğiniz yerden başlayın. Neden iyi bildiğiniz yerden? O panik duygunuz geçsin, o heyecanınız, kaygınız geçsin.
İyi bildiğiniz yerden başlayıp sorulara odaklanınca zaten o kaygı kendiliğinden gidecektir. Çevreye bakmayın. O ne yapıyor, diye düşünmeyin. Aklınıza olumsuz düşünceler gelirse bunları hemen olumlularıyla çevirmeye çalışın. Bu esnada bazen bilemediğiniz, takıldığınız yer olursa orada kalmayın. Gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri gibi egzersizleri de daha önceden öğrenin. Aileler sınavdan bir gün önce aşırı panik olmasın. Her gün ne yapılıyorsa, o evde kaçta yatılıyor, kaçta kalkılıyor, ne yeniyor, ne içiliyorsa öyle bir düzen olsun. Bir gün öncesinde farklı bir şey yapılmaması kaygıyı artırmaması için önemli bir etken.”