Merhaba Değerli Edebiyat severler; Yapmış olduğu faydalı eserleri, çalışmaları, örnek davranışları ve kişiliğiyle toplum tarafından tanınıp sevilen, tam bir edebiyat, sanat ve spor insanı ile birlikteyiz.
Topluma faydalı bir birey olan değerli yazarımızı sizlerin de yakından tanımasını istedik. Kendisi hakkında birçok bilgiye sahip olacağınız harika bir söyleşi gerçekleştirdik.
Gelin hep birlikte kıymetli Yazar Oktay Gürsoy’a ses verelim.
Öncelikle sizi tanıya bilir miyiz? Oktay Gürsoy kimdir?
Merhaba. Oktay Gürsoy ben. 1971 yılının sıcak bir Ağustos ayı gecesinde Ankara’da dünyaya gelmişim. İlköğretimimi Ankara’ da, orta öğretim ve liseyi de Düzce’de tamamladım. Üniversite öğrenimimi yurtdışına çıkma sebebiyle yarım bırakmak zorunda kaldım. Evli ve iki çocuk babasıyım. Oğlum Oktay Berk başarılı bir Tiyatro oyuncusu. Kızım Ada Loya ise ortaokul öğrencisi. Yurtdışında aldığım The Metadüzey İnternational Coaching Trainer eğitiminin ardından futbol kulüplerinde sporcu danışmanı olarak çalışmaya başladım. Ülkemizde Kayserispor, Ted Kayseri Kolejspor Kadın Basketbol, Kadın Basketbol Genç ve A Milli takımlarında görev yaptıktan sonra 2009 yılında Azerbaycan’a Qarabağ futbol takımına çalışmak üzere gittim. 2023 yılına kadar sürdürdüğüm görevimden ayrılarak, geçen sene yine Azerbaycan futbol takımlarından olan Zire futbol takımına geçtim ve halen görevime devam etmekteyim.
Yıllarca üst düzey UEFA Şampiyonlar ligi, UEFA Avrupa ligi, UEFA Konferans ligi gruplarında yer almakla birlikte, emek verdiğim takımlarla sayısız şampiyonluklar yaşayıp, kupalar madalyalar kazandım. Yıllar içerisinde Spor mentörü kimliğimin yanında Polisiye tarzında yazdığım Mütecessis, Peripetie, İktiva, Suizan, Haslet ve yakında çıkacak olan yeni kitabımla birlikte bir yazar kimliği de edindim aslında. Ayrıca yazmış olduğum tek kişilik Kapılar isimli bir Tiyatro oyunu var ve oğlum tarafından sahnelenmekte. Benim için hayat boyu edindiğim tüm değerlerden çok daha gurur verici bir olgu aslında bu durum. Tüm yaşadıklarımı bir araya getirdiğimde, emekle yoğrulmuş, iç içe geçmiş bir spor ve edebiyat yolcusu diyebilirim kendim için.
Kitap yazmaya nasıl karar verdiniz? En büyük desteği kimlerden aldınız?
Ben aslında kendimi bildim bileli yazıyorum. Lise yıllarımdan beri bir alışkanlık olmuştu bende yazma eylemi. İlkokul yıllarımda başlayan okuma sevdama paralel olarak gelişmeye başlamıştı lise yıllarımda. Duygularımı, düşüncelerimi hislerimi her şeyi yazıyordum. Yazmak bana her zaman çok ayrı bir tatmin duygusu yaşatmıştır. Kitap yazmak fikri hiç yoktu düşüncelerimde ancak belli bir doygunluktan sonra kitap yazmaya değil de yazdıklarımı paylaşmaya karar verdim dersem çok daha doğru olur sanırım. Hayallere çok inanırım. İnsan beyninin gerçeklerle değil hayallerle beslendiğine inanıyorum.
Bugün yaşadıklarımın dünkü hayallerim olduğunu bilmek, yarın yaşamak istediklerim için yeni hayaller kurmama sebep olmuştur her zaman. Başarı ve mutluluğa giden yolun hayallerden geçtiğine inanırken, her hayalin başarı ve mutluluk getirmediğini de bilecek kadar gerçekçiyim diyebilirim. Ama başarılı ve mutlu insanların ortak noktalarının hayalperest olmaları en büyük motivasyon kaynağım. Kitaplarımda bu anlamda önce hayal olarak yaşadılar beynimde. Daha sonra hayallerime ulaşmak için yapmam gerekenleri belirleyerek harekete geçtim ve bugün o günkü hayallerimi yaşıyorum. Bu süreçte başta sevgili eşim ve evlatlarım olmak üzere birçok insan manevi desteklerini hiç esirgemediler benden. Hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Ancak Oktay Gürsoy kitaplarının en büyük destekçisi her zaman hayallerim olmuştur diyebilirim.
Sizce yazarların toplumun şekillenmesinde etkileri var mıdır?
Ben toplumların şekillenmesinde ihtiyaç duyulan olguların, yazar sanatçı siyasetçi gibi meslek gruplarına indirgenerek karşılanmasını beklemenin doğru olmadığını düşünüyorum. İnsan merkezli bakıyorum olaya. Sonuçta toplumları bir araya gelerek insanlar oluşturuyorlar. Her birey kendi bireysel gelişimine odaklanır, farkındalığını arttırmayı başarırsa toplumun bu gelişimden etkilenmemesi mümkün değil bana göre. Sporcu memur işçi esnaf siyasetçi sanatçı yazar, hangi meslek grubundan olursa olsun kişisel gelişimiyle toplumsal şekillenmeye katkı sağlar insanlar diye düşünüyorum. Ben insan olarak gözlem yetimin olduğuna inanıyorum ve çok gözlem yapıyorum.
İnsanların birbirlerine sürekli bir şeyler anlatmak istemelerini, bunun için çok yoğun çaba içerisinde olmalarını gözlemliyorum. Oysaki insanlar kendilerine söylenenleri unutma eğiliminde oluyorlar her zaman. Unutulmayan ise karşımız da ki insanın bize hissettirdikleri. Bu yüzden karşımızda ki insana değerli olduğunu hissettirebilmek olmalı düşüncelerimiz. Bir insan, spor mentörü ve yazar olabilme çabasında ki birey olarak böyle davranarak toplumun şekillenmesine katkı sağlamaya çalışıyorum. Bu anlamda sadece yazarların değil, toplumların şekillenmesinde her bireyin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bireysel gelişimden toplumsal dönüşüme giden yolculuğu herkes yaşamalı bence.
Kitaplarınızın isimlerine siz mi karar verdiniz?
Mütecessis, Peripetie, İktiva, Suizan, Haslet ve çok yakında çıkacak yeni kitabımın isimlerine ben karar verdim. Amacım okurları Oktay Gürsoy kitaplarını gördükleri ilk andan itibaren araştırmaya yönlendirmekti aslında. Okurlarımın daha kitabı incelemeye okumaya başlamadan, kitap isimlerinin anlamlarını öğrenmek istemeleri, düşüncemin doğruluğunu gösteriyor bana. Biraz önce bahsettiğim olgu gibi salt kurgu okurlar tarafından unutulabilir. Bende okuduğum kitaplarda ki salt kurguları unutuyorum zamanla. Ancak kitaplardaki gerçek bilgiler her zaman aklımda kalıyor. Bu sebeple kitaplarımda kurgunun yanında kaynak tarama ve araştırması okumaları ile ulaştığım gerçek bilgileri de vermeye özen gösteriyorum kitaplarımda, kitap isimleriyle birlikte.
Oktay Gürsoy okurları keyifli olduğunu düşündüğüm kurgunun yanında başta kitap isimlerinin anlamlarıyla birlikte kaynaklı gerçek bilgiler edinerek bilgi hazinelerini genişleteceklerdir diye düşünüyorum. Kendimden biliyorum çünkü. Öğrendikçe ne kadar az şey bildiğini görmek daha çok okumaya ve öğrenmeye itiyor insanı. Bu anlamda Komiser Nurdan maceralarının isimlerini çok kıymetli ve önemli buluyorum. Değerli Sanat Editörüm İlknur Artuğ hanımefendi bir gün ‘Oktay Bey, insanlar sizi ilginç kitap isimleri olan yazar olarak tanıyorlar.’ demişti. Çok hoşuma gitmişti. Amacıma ulaşmış olduğumu düşünmüştüm.
Çocukların ve gençlerin okuma alışkanlıklarının arttırılması için neler yapılmalı?
Benim yaş grubumdaki insanların yaşadığı çocukluk dönemlerine göre şimdiki ebeveynler çok daha bilinçli ve çok daha sorumlu bence. Çocuklarımızın dediklerimizi yapmama eğiliminde olmaları, bizim yaptıklarımızı yapma çabası içerisinde olmaları günümüz ebeveynlerinin sorumluluğunu çok daha fazla arttırıyor diye düşünüyorum. Benim yaş grubum kitap okuma alışkanlığı konusunda çok daha şanslıydı. Çünkü o günlerde dikkatimizi verebileceğimiz bugünkü olanaklar yoktu. İnternet gibi örneğin. Kitap okumak en büyük eğlencemiz olmuştu. Bugün çocuklarımıza örnek olmak için bizleri kitap okurken görmelerini sağlamalıyız diye düşünüyorum.
Bütün gün telefon elinde, televizyon karşısında oturan bir ebeveynin çocuğundan kitap okumasını beklemesini abesle iştigal olarak görüyorum. Çocuklarımız gençlerimiz bizleri elimizde kitapla kütüphanelerde kitaplarının içinde gördükleri ve bunu benimsediklerinde kitap okuma alışkanlığını kazanacaklardır diye umuyorum. Biraz önce yukarıda bahsettiğimiz gibi önce kendi gelişimimiz ile çocuklarımız ve gençlerimize örnek olmalı, sonra onlardan beklemeliyiz. Son dönemde oldukça fazla kitap okuyan çocuk ve genç görüyor olmam beni ayrıca memnun ediyor. Geçen yaş gününde kızım kitap listesi hazırlamış, lütfen bana hediye alacaksanız bu listeden kitap alın demişti. Çok mutlu olmuştum. Hem kendi adıma hem de kızım adına. Çocuklarımız ve gençlerimiz bizim geleceğimiz. Biz nasılsak onlarda öyle olacaklar. Bunu unutmadan onlara örnek olarak yaşamalıyız.
Oktay Bey sizin gibi değerli bir edebiyat insanını tanımak ve tanıtmaktan büyük onur duyduk. Bu kıymetli söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Kaleminizin kapıları daha nice eserlere açılması ve okurlara ulaşması dileğiyle. Yolunuz açık başarılarınız daim olsun.
Değerli hocam bana böyle bir imkân tanıdığınız için sizlere çok teşekkür ederim. Spor ve edebiyatın iç içe geçtiği hayat yolculuğumda bana kendimi özel hissettirdiğiniz bu söyleşi kendi adıma çok keyifliydi. Umarım sizler ve okuyanlarda aynı keyfi alır, ortak paydada buluşuruz. Tekrar teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim. Saygılarımla.
Edebiyat dolu günlerde tekrar görüşmek üzere…