Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, kadınlarda görülen Polikistik Over Sendromu’na (PKOS) dikkat çekti.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Kayseri System Hastanesi Tüp Bebek Direktörü Prof. Dr. Gökalp Öner, kadınlarda sıkça görülen PKOS sendromu hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Gökalp Öner, “Kadınlarda en sık gördüğümüz durumlardan biri olan Polikistik Over Sendromu’dur. Dünya üzerinde 10 kadından birinde, kendi ülkemizde ise yüzde 20’lerde yani ortalama her 5 kadından birinde görürüz.
Aslında adında kist vardır ama gerçekte yumurtalarda bizim korktuğumuz kistik bir yapı yoktur. Tam tersine birçok olgunlaşmayı bekleyen yumurta, yumurtalık dokusunda büyüyemediği için kalmıştır. Poli, Latince ‘çok’ demektir. Her ay düzenli belli bir olgunluğa gelen ve çatlayan yumurtanın ismi de folikül kistidir. Yani polikistik demek, birden fazla olgunlaşmamış yumurtanın Latincesidir. Kadınların korktuğu bir kist yoktur” diye konuştu.
‘ŞEKER VE TANSİYON HASTALIĞI GİBİ KRONİK BİR RAHATSIZLIKTIR’
Kronik bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Öner, “PKOS şeker ve tansiyon hastalığı gibi kronik bir rahatsızlıktır. Üreme çağında bizlere sıklıkla adet düzensizliği, tüylenme ve hızlı kilo alma gibi şikayetlerle başvuran kadınlarda yaptığımız ultrasonda, PKOS görünümü hormonlarla veya yumurtalık rezervinin 4’ten yüksek olduğunda fark edilir. Ayrıca guatr veya süt hormonu yüksekliği gibi ek hastalıkları da mutlaka ekarte etmek gerekir ve hastalıklar da PKOS’la karıştırılabilir” ifadelerini kullandı.
‘8-12 ARASI YUMURTAYI NORMAL OLARAK DEĞERLENDİRİRİZ’
PKOS belirtisi olan kadınlardaki yumurta sayısına değinen Öner, “PKOS görünümlü kadınlarda, yumurta sayısı bir kere normal sayıdan çok daha fazladır. Normal şartlarda bir kadında 8-12 sayı arası yumurtayı normal olarak değerlendirirken, PKOS olan kadınlarımızda bu sayı ciddi rakamlara dayanır. Bu kadar yumurta sayısına sahip olunmasına rağmen bu yumurtaların çatlayamaması durumudur. PKOS, yumurtaların spermi de dölleyememesinden ötürü, gebelik durumunu maalesef bu çiftlerimizde göremeyebiliriz. PKOS ise bu çok yumurta sayısına bir de adet düzensizliği eşlik eder” dedi.
‘AKDENİZ USULÜ BESLENMEYİ TAVSİYE EDERİZ’
PKOS’lu hastalarda tedavi seçeneklerine değinen Prof. Dr. Öner, şöyle konuştu:
“Bizlere gelen PKOS gördüğümüz kadınlarımıza ve kızlarımıza öncelikle kilosunun yüzde 10’u kadar kilo vermesini tavsiye ederiz. Çünkü belirttiğim üzere hızlı kilo alımı en çok görünen özelliklerinden biridir. Kilo verimi ile bizler yumurta kalitesinin 5 kat daha arttığını gözlemleriz. Akdeniz usulü beslenmeyi tavsiye ederiz. Daha sonra folik asit ve D vitamini takviyeleri öneririz. PKOS gördüğümüz çoğu kadınımızda özellikle D vitamini eksikliği tespit ettiğimiz için bu takviyeler önemlidir. Yine birçok PKOS grubu kadınımızda şeker direnci görmekteyiz.
Bu gruptaki kadınlarımızda da şeker direncini düzenleyici ilaca başlarız. PKOS tanısını muayene ve tetkiklerle ortaya koyduğumuz ve ön tedavimizi planladığımız çocuk istemi için gelen çiftlerimizin yüzde 80’i de bu tedavimize olumlu yanıt verir ve kendiliğinden, doğal gebeliğimiz gerçekleşir. Fakat bu grubun bir de yüzde 20’lik bir kısmı vardır ki maalesef yapmış olduğumuz tedavimize olumlu yanıt verememektedir. Bu süreçten sonra ikinci aşamamız olan yumurta takibine geçer, yumurtaları ilaçlarla büyüterek çatlatır, sperm değerleri iyi ve tüpler açıksa eşi ile ilişki öneririz.”