Koronavirüs salgını sürecinde evlerine kapananların büyük bölümü, içine düştükleri yalnızlık sarmalından kurtulmak için evcil hayvan sahiplenmeye başladılar.
Samsun’da evcil hayvan sahiplenen kişi sayısında pandemi öncesine göre yüzde 70’lik dolayında bir artış yaşandı. Veteriner Hekim Elif Köse hayvan sahiplenme oranın artmasından memnun olduklarını ancak pandemi sonrasında bu hayvanların terkedilme riski nedeniyle de endişede duyduklarını söyledi.
Koronavirüs sürecinde evlerinde kalan birçok kişi, yaşadıkları yalnızlık hissini sahiplendiği evcil hayvanlar ile giderdi. Aileler dışarı çıkamayan çocuklarına oyun arkadaşlığı yapması için kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar sahiplendi. Genci ve yaşlısı kısıtlamalar nedeniyle dışarı çıkamayan ve tek yaşayan birçok kişi de özellikle bakımı kolay olan kuş, balık gibi hayvanları sahiplendi. Samsun’da evcil hayvan sahiplenen kişi sayısında pandemi öncesine göre yüzde 70’lik bir artış yaşandı.
‘KÖPEKLERİN BAKIMI ZOR OLDUĞU İÇİN KEDİYE YÖNELİM DAHA FAZLA’
Veteriner Hekim Elif Köse, hayvan sahiplenme oranın artmasından memnun olduklarını ancak pandemi sonrasında bu hayvanların terk edilme riski nedeniyle de endişede duyduklarını söyledi. Çocukların kısıtlamalar nedeniyle çoğunlukla evde kalmaları ve bu nedenle de sıkılmalarına çare olarak ebeveynlerin hayvan sahiplendiğini belirten Köse, “Ebeveynler sıkılan çocuklarının isteklerinin kırmamak için hayvan sahiplenirken, yalnız kalanlar ise yalnızlık hissini paylaşabilmek amacıyla hayvan sahiplenmeye yöneldiler.
Sahiplenilen hayvanların yüzde 80’i kedi yüzde 20’si köpek olarak sürdü. Pandemi öncesi döneme göre hayvan sahiplenme oranı yüzde 70 ile 80 arasında arttı. Kedilerin bakımı daha kolay olduğu için kedi sahiplenilmesi daha fazla oldu. Köpekler de sabah ve akşam dışarı çıkarılması gerektiği için pandemi sonrasında hayatlarının engelleyeceklerini düşündüklerinden kediye yönelim daha fazla.
Sahiplenmeler barınaklardan, sokaklardan ve büyük çoğunluğunu ise ırksal kedileri satın alıp, gerçekleştiriliyor. Bir hayvanla birlikte yaşamanın ne kadar güzel olduğunun farkına vardılar. Belki de pandemi öncesi zamanlarının olmaması ya da evlerde olmamalarından kaynaklı bu süreci nasıl yöneteceğiz diye düşünüyorlardı. Şu anda süreç çok güzel şekilde ilerliyor ama bu hayvanları pandemi sonrası zamanımız yok diyerek dışarı bırakmazlar inşallah” dedi.
‘VİTRİNİMDE SATIŞA ÇIKARABİLECEĞİM KEDİM KALMADI’
Pandeminin ilk dönemlerinde bu kadar fazla hayvan sahiplenilmediğini söyleyen petshop sahibi Hasan Özgüven, “2’nci dönem dediğimiz ekim-kasım aylarında başlayan dönemle birlikte çok yoğun bir şekilde hayvan satışımız oldu. Evde zaman geçirmek sadece televizyon, sinema gibi aktiviteler yetmemeye başlayınca hayvan sahiplenildi.
Balık, kuş, kedi ve köpek sahiplenme oranı rahatlıkla 2-3 katına çıktı diyebiliriz. Zaman geçireceğiniz, psikolojinizi rahatlatan ve ondan elektrik alabileceğiniz hayvan sizi psikolojik olarak rahatlatıyor. Özellikle kedi satışlarımız çok yoğun devam ediyor. İnsanlar internette kedi videoları izlemek yerine ‘Evimizde bir kedi olsun, neşe kaynağımız olsun’ dedi. Vitrinimde kedi kalmadı. Şu an vitrine bir kedi koysam bir saatte satışını gerçekleştirmiş oluruz” diye konuştu.
‘KÖPEĞİM CAN YOLDAŞIM OLDU’
Covid-19 sürecinde kısıtlamalar nedeniyle kendisinin de zor bir dönem geçirdiğini ve bu sebeple yavru köpek sahiplendiğini dile getiren Sefa Sezer, “Köpek sahiplenmeye karar verince arkadaşımın köpeğinin yavrularından birini sahiplendim. Canım çok sıkıldığı için köpek sahiplenmek istedim ve 2 aydır bakımını yapıyorum.
Bakımı çok zor değil. Herkes kolaylıkla hayvan bakabilir. Bu süreçte can yoldaşım oldu. Akşam işten çıkınca sürekli köpeğimi görmek, oynamak istiyorum. Pandemide dışarı çıkamadığımız için evde köpeğimle vakit geçiriyoruz. Pandemide bana çok iyi arkadaş oldu yalnızlığımı paylaştı” dedi.