Bu öykü güzelliğin tanrıçası Özden Karaca Ellialtı’nın hikayesi. 14 yaşından beri güzellik sektörünün içinde, su gibi duru, sade ve özgüvenli, o içimizden biri.
Zamanların birinde Anadolu’da çirkin bir kız yaşarmış. Bu hâline çok üzülür, kahırlanırmış. Her sabah ormana gider pınardan su doldurup köyüne dönermiş. Yine ormana gittiği bir gün ormanın içinden bir hışırtı duymuş. Arkasını dönüp bakmış. Karşısında yaşlı, yüzü buruş buruş bir nene…Hemen yüzünü yazmasıyla kapamış genç kız. Nene yanına gelmiş genç kızın. Bir tas su istemiş.
Kız çıkınından bir tas alıp uzatmış saygıyla. Nene sormuş. Neden yüzünü kapatırsın? Çok çirkinim nene görmeni istemem. Nene elini uzatıp dokunmuş, genç kıza. Bak şimdi suya demiş. Kız yazmasını açıp suya bakmış. Birde ne görsün. Suyun içinden bir AHU DEVRAN kendisine bakıyor.
Teşekkür etmek için neneyi aramış gözleri. Bulamamış.
Nene aslında bir güzellik tanrıçasıymış. Çok üzülmüş kızın haline. Bir karar almış. Bin parçaya bölmüş kendini. Binini de yeryüzüne dağıtmış.
Derler ki hâlâ dolaşırmış, yeryüzünde güzellik tanrıçaları. Kendini çirkin hisseden, ama aslında güzel olan insanlara dokunmak için…
Bende düştüm bir güzellik tanrıçasının peşine….
Ona kaş virtüözü diyorlar. Çok seviliyor. Çok duydum adını. Tanışmak, konuşmak istedim. Kabul etti. Makyajda da usta, sabah biraz gergin uyandım. O bir güzellik tanrıçası. Ben sade vatandaş…Salonun kapısına vardığımda içerden gelen Türk sanat müziği sardı beni, önce. Arkasından salonun renkleri. Pembe, fuşya ve lila. Duvarda Yeşilçam’ın en güzel kadınlarının resimleri….İçerdeki hanıma doğru yöneldim.
Merhaba Özden hanımı arıyordum. Buyrun benim diye cevap verdi. Bir müddet şaşkınlıktan konuşamadım. Karşımda duran hanım hiç makyaj yapmamıştı. Üstünde bir kot, bir tişört. Ama gözlerimi ayıramadığım şey pürüzsüz cildi.
Kahve içer misiniz? diye sordu. Elleriyle yaptı kahveyi.
Hem sade hem mütevazı. Allah’ım cenneteyim.
ADI: ÖZDEN KARACA ELLİALTI
1974 Almanya doğumlu 14 yaşında başlamış mesleğe
NASIL BİR ÇOCUKTUNUZ?
ÖZDEN KARACA: Sakin, içine kapanık çekingen. Almanya’da doğmamın da etkisi var bunda.
ALMAN VATANDAŞI MISINIZ?
ÖZDEN KARACA: Hayır. Babam çocuklarım bir daha Almanya’ya dönmesin diye tüm haklarımızı öldürüp geldi. 14 yaşıma kadar Almanya’daydım. Orda okula gittim.
PEKİ BU MESLEĞE NASIL GİRDİNİZ?
ÖZDEN KARACA: Ben Almanya’da okurken bile hep kuaför olmak istedim. Rahmetli annem hep söylerdi. Bebeklerimin saçlarını farklı farklı yapardım.
ALLAH RAHMET EYLESİN.
ÖZDEN KARACA: Teşekkür ederim.
SİZ KAÇ YAŞINDAYDINIZ GELDİĞİNİZDE?
ÖZDEN KARACA: 13 yaşımdaydım. Önce Denizli’ye yerleştik. Annem ameliyat olmak için Almanya’ya dönmek zorundaydı. En küçük kardeşimi de alarak Almanya’ya gitti. Abimle ben ananemde kaldık. 1yıl sonra annemlerde kesin dönüş yaptılar Sonrasında Antalya’ya taşındık.
MESLEĞİNİZİN TAM ADI NEDİR?
ÖZDEN KARACA: Ben aslında kuaför olacağım diye başlayıp, manikür ve pedikür öğrendim. Çünkü Türkiye’de kızlara çıraklıkta saç öğretmiyorlar. O yüzden Türkiye’de kadın kuaför yok. Çünkü saç yapmayı öğrenemiyorlar. Yurt dışında böyle değil ama. Bir kuaför salonuna gittiğinizde salonun yarısı kadın kuaförü. Ama Türkiye’de yok.
NEDEN KUAFÖR OLMAK İSTEDİNİZ?
ÖZDEN KARACA: Almanya’da karşı komşularımız, karı koca birlikte kuaför salonları vardı. Evimizin hemen yan tarafındaydı. Çok hoşuma giderdi. Onlardan dolayı sıcak baktım.
Sohbet ederken bir soru kafamı çok kurcaladı. Sordum.
ÖZDEN HANIM; SİZ GÜZELLEŞTİRMEYİ SEVİYORSUNUZ SÜSLEMEYİ SEVİYORSUNUZ. AMA SİZİN ÇOK SADE BİR GÜZELLİĞİNİZ VAR. BU TEZAT DEĞİLMİ ?
ÖZDEN KARACA: Bunu bana çok söyleyen olur. Ben de şöyle örnek veririm. Cerrah kendini ameliyat edemez.
Bir misafiri geliyor ve biraz müsade istiyor. Ne kadar sade bir güzelliği var diye düşünüyorum. Günümüzde büyük kozmetik savaşları olurken, estetikler, botokslar varken sade kalabilmek…. ÖZDEN KARACA bir kadını güzelleştirmeyi resim yapmaya benzetiyor. O misafirini ağırlarken salonda gezme izni alıyorum. Alt kat özel bölüm. ÇÜNKÜ burada Özden hanımın kütüphanesi var Hayran kalıyorum. Kitapları onun için çok özel.
VE TÜRKİYE…..
ÖZDEN KARACA: Türkiye’ye döndükten sonra okul arandı. Hiç boş yer yoktu. Kepez’de bir okula yazdırdı babam. Sabahları o bırakıyordu. Aksamları adres sora sora ben dönüyordum. Yıl 1987/88, o yıllarda Kepez daha gelişmemiş. Sınıfta 2 öğrenci vardı. Sınıf tekrarı yapıyorlardı. Ve öğretmenler kötü davranıyordu onlara alay ediyorlardı. Coğrafya ve Tarih de çok kötüydüm. Çünkü Almanya’da, Türk tarihi ve coğrafyası hiç görmedim, öğrenmedim. Ders anlatmaya kalktığımda Türkçe başlayıp Almanca devam ediyordum. Öğretmenler alay ediyordu. Coğrafya ve Tarihten bütünlemeye kaldım, ve bir daha gitmedim okula.
Işıklar semtinde kuaför salonu olan bir akrabasının yanında işe girer. 14 yaşındadır. Okumamıştır. O halde çalışmalıdır. İstediği de budur. Fakat iş yeri 3 ay sonra batar (burada gülüyor). Yeni iş arar ve bulur. Fakat manikür ustası çok kötüdür. Belli etmez. Öğle yemeklerinde ışıklar bölgesindeki 7 kuaför salonunu tek tek gezer. İşi öğrenir. AMACI YAPTIĞI İŞİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMAKTIR…
Gider seyreder Nasıl manikür pedikür yapılır. Kuaför salonlarına küçük yaşta çırak giren kız çocuklarının, çıraklığı 3/ 4 yıl sürermiş normalde. Ama o 1 yılda öğrenir her şeyi ve çıraklığı biter.
Antalya’nın o zamanlar ki en lüks en farklı salonunda manikürcü lazım olur. 15 yaşındadır. Başvurur. İşe alınır ve 22 yıl orda çalışır.
ÖZDEN HANIM SİZ HANGİ YÜZ TİPİ GELİRSE GELSİN ÇOK GÜZEL KAŞ ALIYOSUNUZ. VE ASIL SİZE KAŞ USTASI DİYORLAR. NEDİR BUNUN SIRRI? VE MANİKÜR PEDİKÜRDEN KAŞA NASIL GEÇTİNİZ ?
ÖZDEN KARACA: Hepsi bir bütün zaten. Bir kuaför salonunda erkekler saç yapar. Kızlar manikür pediķür, makyaj yapar kaş alır. Bu her yerde böyledir. Kaşta başarılı olmamı sağlayan ise Mustafa adında bir arkadaşımdır. Her gelene bu çok iyi kaş alır diye beni öne atması benim iyi kaş almamda etkili oldu. Destekledi beni. Aslında hayatıma çok güzel insanlar dokundu. Antalya’nın güzel yıllarıydı sayılı kuaför vardı.
PEKİ YILLAR GEÇTİ ARTIK KENDİNİZE AİT BİR YER AÇMAK İSTEDİNİZ NEDEN ?
ÖZDEN KARACA: Ben randevu sistemi ile çalışmayı çok seviyorum. Benim işim özel olsun istedim. Çünkü kuaförün içinde manikürcü ön planda olmuyor saç yaptırmaya gelmişken manikürde yaptırayım. Topuz yaptırmaya gelmişken, kaş da aldırayım oluyor.
YANİ İKİNCİ PLANA ATILMAK GİBİ BİR ŞEY
ÖZDEN KARACA: Evet bunu istemedim. Ama ben randevu sistemi ile çalışıp, kendi işim özel olsun istedim
SİZ GÜZELLEŞTİRİYORSUNUZ HANIMLARI
ÖZDEN KARACA: Güzelleştirmekten çok mutlu etmek aslında. Her gelen misafirle dost olduk yıllar içinde. Gelip sadece makyaj yaptırıp, kaş aldırıp gitme değil bizimkisi. Sohbet edip, dertlerini sevinçlerini paylaşıp onları mutlu etmek. Bizim kuaförlerde de yaptığımız budur. Elele çalıştığımız için fısıltıyla da olsa paylaşırız. Daha derin sohbetler bizim aramızda olur
ÇOK GÜZEL KADINLAR GÖRDÜNÜZ YILLAR İCERİSİNDE NEDİR GÜZEL SİZE GÖRE…?
ÖZDEN KARACA: Tabiki gördüm. Ama bence çirkin kadın yok. Mutsuz kadın var.
BİIRAZ ZAMAN TÜNELİNE GİRELİM Mİ? MESLEĞİNİZİ YAPARKEN SİZE KÖTÜ DAVRANANLAR OLDU MU?
ÖZDEN KARACA: Tabiki oldu 2 olay yaşadım, bu konuda 1.cisi 14 yaşındayım. Popüler bir salonda çalışıyorum. Topuk törpüsü yaparken hızlı hızlı yapmak zorundayız ki güzel çıkartalım. Yaşlıca bir bayandı. Belki de bana güven duymadı bilmiyorum. Acelen varsa bırak bu işi yapma dedi. Cevapta veremiyorum. Öyle olması gerektiğini de anlatamıyorum. Ağlamaya başladım. Ertesi gün geldi özür diledi.
2.OLAY NEYDİ
ÖZDEN KARACA: Ben mezuniyet, düğün, nişan makyajlarına çok özenirim. Akdeniz üniversitesinden bir grup geldi. Genç kızlardan birine makyaj yapıyorum. Makyaj bitti. Beğenmediğini söyledi. Sildim ne istediğini anlamaya çalıştım 2. kez yaptım. Onu da beğenmediğini söyledi, yine sildim. Bu arada 18 yaşındayım bu olay olduğunda 3. kez sildirirken, NEDEN HİÇ SİNİRLEN MİYORSUNUZ? dedi. Bilerek yaptığını anladım. Özür dilerim size başka arkadaş baksın deyip çekildim. Eğer gerçekten beğenmeseydi 10 kez silip tekrar yapardım.
PEKİ SİZİ MUTLU EDEN BİR ANI
ÖZDEN KARACA: Eskiden misafir fişlerimiz vardı. Misafirlerimiz yorum yazardı. O fişlerin birine bir misafirimiz şöyle yorum yazmış. ÖZDEN TANRIÇAYDI KAŞ YARATTI…. çok mutlu olmuştum.
BU MESLEKTEN SIKILDIĞINIZ, YORULDUĞUNUZ OLDU MU ?
ÖZDEN KARACA: Yorulduğum çok oldu ama sıkıldığım hiç olmadı. Mesleğimi çok seviyorum bırakmayı hiç düşünmedim. Ama hayatın zorlukları karşısında bazen yorulabiliyor insan.
PEKİ GELDİK EN ÖZEL BÖLÜME GELİNLER. GELİNLER ÇOK ÖZEL BENİM İÇİN DEMİŞTİNİZ NEDEN ?
ÖZDEN KARACA: Benim için mezuniyetler, ve düğünler çok önemli. Çünkü o gecenin yıldızı onlar.
BİR GELİN HANGİ RUH HALİYLE GELİYOR SİZE ?
ÖZDEN KARACA: Beni tanımayarak gelen bir gelin tabiki önce tedirgin oluyor. Ben de gelinimizi provaya davet ediyorum. Yada o talep ediyor ve provada ne yapacağını anlatıyorum.
BİR SANİYE PROVADA MI VAR?
GÜLÜYOR
ÖZDEN KARACA: Elbette. Beni tanımayan bir geline makyaj tarzımı anlatmam lazım ama asla prova düğün günü gibi olmuyor. Sadece tarzımı öğreniyor.
PEKİ NASIL BİR TARZINIZ VAR GELİN MAKYAJINDA
ÖZDEN KARACA: Ben makyaj yaparken şunu önemsiyorum. Nil Nil gibi kalmalı. Tanınmaz hâle gelmemeli. Kim bu dememeliler. Çok güzel olmuş desinler. Ama filtre gibi olmamalı. Ben doğal bir gelin makyajı olsun istiyorum.
ABARTI İSTEYEN OLMUYOR MU?
ÖZDEN KARACA: Oluyor. Ama ortasını buluyoruz.
PEKİ MAKYAJINI BEĞENMEYEN GELİN OLDU MU ?
ÖZDEN KARACA: Bir tane oldu. Çok güzel bir gelindi. Kırmızı ruj istiyorum. Çok belirgin eyeliner istiyorum. Tenimde bembeyaz olsun dedi. İkna edemedim ve istediğini yaptım. Çıkarken çok mutluydu. Ama sonradan rezalet oldu dedi. O günden sonra sadece kendi tarzımda yaptım. Bu kaş içinde böyle yüzüne yakışmayacaksa yapmıyorum.
GELİN MAKYAJI NEDEN FARKLI ?
ÖZDEN KARACA: Çünkü ışık farklı, giydiği gelinliğin kumaşı farklı yansıyacak yüze. O yüzden farklı malzemeler kullanmak zorundayım. Her makyaj farklı aslında. Gece makyajı farklı. Ama gelin makyajı bambaşka.
GELİN MAKYAJINI NASIL ÖĞRENDİNİZ?
ÖZDEN KARACA: Eğitimlere katıldım. Georgia den eğitim aldım. Georgia Türkiye’nin makyaj duayenidir. 18 yaşından sonra tarzını beğendiğim bütün makyaj sanatçılarından eğitim aldım. Kendimi doldurmaya çalıştım. Pandemiden önce 3 gün makyaja gelen misafirim vardı. Ama pandemide evden çalışıldığı için bu kalmadı.
KADINLAR NEDEN MAKYAJ YAPIYOR?
ÖZDEN KARACA: Daha iyi hissedip, mutlu olmak için. Makyaj yapıp, güzel giyinince yürüyüşleri bile değişiyor.
SIFIR MAKYAJLA GELEN BİR GELİNE NASIL MAKYAJ YAPIYORSUNUZ
ÖZDEN KARACA: Kirpik gerekliyse kirpik takıyorum. Isıya, ışığa ve suya dayanıklı malzemeler kullanıyorum. Yüzünde hatalı kısımları eğer varsa onları örtüp, güzel kısımları ortaya çıkarıyorum.
PANDEMİ NASIL ETKİLEDİ SİZİ?
ÖZDEN KARACA: İlk pandemide biraz etkilenmiştim. Ama son pandemide bir bıkkınlık oldu insanlarda ve yoksunluk hissi daha çok gelmelerine yol açtı.
ÖZDEN HANIM ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
ÖZDEN KARACA: BEN TEŞEKKÜR EDİYORUM
Bu gün bir güzellik tanrıçasının konuğu oldum. Çekirdekten yetişme. Kolunda bir altın bilezik. 14 yaşından beri güzellik sektörünün içinde, su gibi duru, sade ve özgüvenli. 14 yaşındaki Özden’den çok farklı. Daha emin kendinden. Çok eğitimli. Hümanist bir yanı var. İnsanın bir gelinlik giyip, gelin makyajı yaptırası geliyor. İki güzel kızı var. 33 yıldır bu meslekte. Ne çok şey öğrendim söyleşirken ve ne çok güldük, umarım sağlıkla huzurla daha nice yıllar bu meslekte olursun.
O İÇİMİZDEN BİRİ…
O ÖZDEN KARACA ELLİALTI