A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, “Burak’ın milli takımı bırakması sonrasında yeni bir organizasyon tabii ki ortaya çıktı. Oyuncular kendi tarihlerini yazmak istiyorlar. Bunun da başarılı olabilmesi için bu 4 karşılaşmanın da kazanılması gerekiyor” dedi.
A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar C Ligi 1’inci Grup’taki ilk maçında yarın saat 21.45’te Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda Faroe Adaları’nı konuk edecek. Yarın oynanacak karşılaşma öncesinde teknik direktör Stefan Kuntz basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Burak Yılmaz’ın milli takımı bırakması sonrasında yeni bir organizasyonun ortaya çıktığını ifade eden Stefan Kuntz, “C Ligi’nde olmamızın bizim hazırlıklarımızda özel bir etkisi olmadı. Yeni bir maceraya başlıyoruz. Burak’ın milli takımı bırakması sonrasında yeni bir organizasyon tabii ki ortaya çıktı. Oyuncular kendi tarihlerini yazmak istiyorlar. Bunun da başarılı olabilmesi için bu 4 karşılaşmanın da kazanılması gerekiyor” diye konuştu.
“BU TAKIM, TÜRK MİLLİ TAKIM TARİHİNİN EN GENÇ TAKIMLARINDAN BİRİSİ”
Milli takım kadrosunun genç isimlerden oluştuğunu, bu kadronun geçmişe bakıldığında en geç takımlardan birisi olduğuna dikkat çeken Kuntz, “İlk dönemi hesapladığımız zaman, o zaman gruptaki durumumuz kolay değildi. Hızlı davrandık ve takım ruhuna odaklandık. Bunu geliştirecek işler yaptık. Hepimiz, Portekiz’deki o kaçan penaltı anını yakalayabilecek aşamaya gelmeyi çok istiyorduk. Hepimizin rüyası oydu.
Bu bakımdan oraya kadar gelebildiğimizden dolayı, tabii ki mutlu oldum. İtalya maçına bakarsak da şöyle bir güzel özellik ortaya çıktı. O zamana kadar bir önceki dönemde İtalya’nın yediği gol sayısı 8’di. Biz o maçta onlara 2 gol attık. Donnarruma’nın da 3 tane önemli kurtarışı oldu. Tabii şu anda İtalya maçındaki performanstan dolayı gerçekten tatmin oldum. O dönem şimdi kapandı. Yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa açtık. Genç bir takım olduğumuzu söyleyebilirim. Belki Türk milli takımı tarihinin yaş ortalamasına baktığınız zaman en genç takımlardan birisi. Her yaptığımız iş, attığımız adım EURO 2024 finallerine kalabilmek için” şeklinde konuştu.
“MÜKEMMEL OYUNCULARI, BURADA YETİŞTİRMEK GEREKİYOR”
Türkiye’de seviyenin yükselmesi halinde oyuncuların Avrupa’da değil, Türkiye’de kariyerlerine devam etmek isteyebileceklerini ifade eden Alman teknik adam, şöyle konuştu:
“Az önce Cengiz’i dinlediniz. Size Avrupa’daki deneyiminden bahsetti. Fransa’da, İngiltere’de, İtalya’da nasıl artılar kazandığını anlattı. Şöyle bir şey yapmak gerekiyor. Bu tarz mükemmel oyuncular yetiştirmek gerekiyor. Böylelikle kulüpler, uluslararası kimliğe bürünebilirler.
Cengiz gibi ben başından beri Avrupa’yı hayal ediyordum diyen oyuncularımız, buradaki seviyenin yükselmesiyle belki de böyle düşünmeyeceklerdir. Burada kariyerlerine devam etmek isteyeceklerdir.”
“BİRKAÇ KÜÇÜK SIKINTIMIZ VAR”
Takımdaki sakatlıklar hakkında da bilgiler veren Kuntz, “Birkaç küçük sıkıntımız var. Yarın son duruma bakacağız. 4 maçlık periyot olduğunu düşünürseniz dikkatli planlama yapmak lazım” dedi.
“TAKTİKSEL TARZIMIZDA DEĞİŞİKLİKLER OLACAK”
Taktiksel olarak takımda değişikler olacağını söyleyen Kuntz, “Normalde FIFA’da 4’üncü, 8’inci ya da 100’üncü sırada yer alan bir takımla oynadığınız zaman hedeflediğiniz şey aynı. Sonuçta mantığınız değişmiyor. Başarılı olmak için sahaya çıkıyorsunuz. Farklı olarak ne yapabiliriz. Topa daha fazla sahip olacak bir taktiksel formül üstünde düşünebiliriz. Neyi geliştirmemiz, neyi ilerletmemiz gerektiğini biliyoruz. Örneğin, pas kalitemizi geliştirmek istiyoruz. İkinci olarak topa ilk temasımızı geliştirmek istiyoruz. Taktiksel tarzımızda da değişiklikler olacak. Ofansif varyasyonlar ve oyun kurma üzerine farklı denemeler yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“A TAKIMA DAHİL ETTİĞİMİZ OYUNCULARI SAHAYA SÜRDÜĞÜMÜZDE BANA BAŞ AĞRISI YAŞATMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Kadroya ilk kez dahil olan oyuncularla ilgili düşünceleri sorulan Stefan Kuntz, şöyle konuştu:
“Oyuncuların antrenman performanslarını çok iyi buldum. A Mili Takım ile Ümit Milli Takım arasındaki geçişi, iletişimi sağlayacak düzeni oturtma anlamında çok iyi oldu diyebilirim. Ümit Milli Takımı’nda idmanlarını takip ettiğimiz oldu. Hocalarla görüşmemiz oldu. Koordinasyon gayet iyi durumda. A takıma dahil ettiğimiz oyuncuları sahaya sürdüğümüzde bana baş ağrısı yaşatmaz diye düşünüyorum.”
“DENİZ UNDAV VE UMUT BOZOK ARASINDA SEÇİM YAPMAK İÇİN DÜŞÜNDÜK”
Milli Takım kadrosunu açıklarken Deniz Undav ve Umut Bozok arasında seçim yapmak için düşündüklerini dile getiren Kuntz, “Ümit Milli Takım hakkında Tolunay hocanın konuşması daha doğru olur. Ama Burak İnce ile temasımız vardı, Bielefeld’de. Onunla görüştük. Almanya’ya transferi sonrasında spot ışıklarının onun üstünde olduğunu, daha sıkı takip edileceğini söyledim. 4, 5 oyuncumuz var. Belçika’dan da, İsviçre’den de…
Milli takım kadrosu açıklanırken Deniz Undav ve Umut Bozok arasında seçim yapsak diye düşünürken, Süper Lig’de en çok golü attığı için tercihimizi Umut’tan yana kullandık. Daha sonra bize sakat olduğu bilgisi iletilince kadrodan çıkartmak zorunda kaldık. Acaba kimi alabiliriz diye düşünürken, hemen Ümit Milli Takım’a döndük. Oradaki hocamızla görüşmemizi yaptık. Watford ile de görüştük. Tiago’da karar kıldık. Eren çok uzun süredir listemizde olan bir oyuncuydu. Son maçlarda sakat olduğu için aramızda olamamıştı. Ümit Milli Takım’daki oyuncularımız, A Milli Takım’a geçebilmek adına gayet iyi şekilde hazırlanıyorlar” dedi.
“CENK, İKİNCİ İDMANDA GERÇEK KİMLİĞİNİ GÖSTERDİ”
A Milli Takım kadrosuna ilk kez dahil edilen Cenk Özkacar ile ilgili de konuşan Kuntz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Tolunay hoca ile yaptığımız konuşmalarda bilgi alırken, Cenk ile ilgili, ‘liderlik vasfı olan, diğer arkadaşlarını organize etme becerisi olan oyuncumuz’ dedi. Burada idmana çıktık, baktım Cenk oldukça sessiz. Tolunay hocanın söylediği gibi değil. İdman bittiğinde yanına gittim. ‘Hocan ile görüştüğümde seninle ilgili farklı özellikler anlattı ama ben o Cenk’i görmedim’ dedim. O da bir sonraki antrenmanda gerçek kimliğini gösterdi. Anlatmak istediğim şu. Bir oyuncuya onunla ilgili bütün bilgileri bildiğinizi gösterince o da diyor ki ‘benimle ilgili bütün konuşmalar yapılmış, bilgiler alınmış.’ O zaman kendisi de rahatlıyor ve utangaçlığını üzerinden atıyor. Bu da iletişimin önemini ortaya koyuyor.”