Prof. Dr. Binyamin Birkan, yeni doğan her 44 çocuktan 1’inin otizmli olduğunu söyledi. Birkan, “Otizmli çocuklarını saklayan, eğitimden uzak tutan, buna inanmayan ailelere özellikle sesleniyorum; bugün bilime güvenmek zorundayız.” dedi.
İstanbul Biruni Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Binyamin Birkan, otizmli torununun ismini taşıyan ve kar amacı gütmeyen Diyarbakır Yahya Osman Elaldı Otizm Eğitim Merkezi’nin sahibi Yılmaz Elaldı’nın davetlisi olarak geldiği kentte otizmli çocuklar ve aileleriyle buluştu. Otizmli çocukların iyi ve doğru eğitim metotlarıyla yaşamlarını kolaylaştırabileceklerini söyleyen Birkan, yeni doğan her 44 çocuktan 1’ine otizm tanısı koyulduğunu söyledi.
Otizmli çocukların nüfusunun giderek arttığını belirten Birkan, “Bunun nedenini gerçekten bilemiyoruz. Bugün 1000’den fazla yöntem otizmi tedavi ettiğini söylüyor ancak bunların içinde bilimsel olarak doğruluğu kanıtlanmış sadece bir yöntem var; o da ABA dediğimiz uygulamalı davranış analizi bilimine dayalı uygulamalar. Bunu standartlara uygun bir şekilde uygulayabilirsek otizm, umut vadeden bir yolculuğa dönüşebiliyor” diye konuştu.
‘BUGÜNLERE BİLİM SAYESİNDE GELDİK’
Otizmli çocukların eğitiminin kolay olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Birkan, şunları kaydetti:
“Otizmli bir çocukla yaşamak gerçekten zor olabilir, bazen korkutucu olabilir. Otizmin bugün bildiğimiz en etkili tedavi şekli özel eğitim. Otizmden etkilenen her çocuk doğru bir eğitimle yol alabilir, ilerleyebilir, yaşam kalitesi artabilir hatta bazıları o kadar iyi ilerleme gösteriyor ki erken başladığımız ve doğru bir eğitim programı uygulayabildiğimizde yüzde 50’si diğer akranları gibi aynı eğitim programlarını takip edebilir düzeye geliyor. Yani bizler gibi hayat sürebiliyor.
Bazıları pilot, bazıları öğretmen, bazıları akademisyen ve doktor olabiliyor. Bu çok muazzam bir orandır. Yüzde 50 gelişimsel yetersizlikler içerisinde çok çok iyi bir orandır dolayısıyla umutlarını kaybetmesinler. Hep şunu gördüm; çocuğuna yatırım yapan, çocuğunun gelişimini takip eden, doğru yönlendiren, inanan aileler hep kazandılar ama vazgeçen, pes eden ailelerin hayatları hep zor oldu. Ailelerle iş birliği yapabildiğimiz müddetçe çocuklarda çok iyi sonuçlar alabiliyoruz.
Tedavi şekli olmadan, kendiliğinden düzelmesini, iyileşmesini beklemek, büyük bir hayal kırıklığına sebep olabilir. Dolayısıyla çocuklarını saklayan, eğitimden uzak tutan, buna inanmayan ailelere özellikle sesleniyorum; bugün bilime güvenmek zorundayız. Bugünlere geldiysek bilimin sayesinde geldik.”
‘OTİZMLİ ÇOCUKLARIMIZI SAKLAMAYALIM’
Diyarbakır Yahya Osman Elaldı Otizm Eğitim Merkezi’nin kurucusu, iş insanı Yılmaz Elaldı, torunu Yahya Osman Elaldı’nın otizmli olduğunu öğrendikten sonra kendisini bu işe adadığını ve kurduğu eğitim merkezinin de kar amacı gütmeyen kuruluş olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Burayı açmamızın tek sebebi torunumuz Osman. Onunla gurur duyuyoruz. Biz bu okulu açarak otizm üzerinde bazı çalışmalar yapmaya başladık. Birçok çalışanımız ve öğretmenimiz oldu. Gelen çocukların bunlardan faydalanması bizi biraz daha motive etti. Binyamin hoca da bugün Türkiye’nin sahada olan tek profesörü, dünya genelinde katıldığı programlarla kendini ispatlamış ve kendini otizme adamış bir profesörümüzdür. Şu anda okulumuz ondan eğitim alıyor.
Bu çocuklarımıza güzel, sağlıklı bir gelecek hazırlamak için topluma ve ailelerine kazandırmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Buradan ailelerimize rica ediyoruz; çocuklarımızı saklamayalım. Çocuklarımızı eğitime gönderelim. Eğitim alsınlar. Mutlaka eğitim, mutlaka eğitim, diyoruz.”