Otizmli çocuk sahibi olmanın zor olduğunu dile getiren Alemdar, “Çocuğum şımarık bir çocuk değil, otizmli bir çocuk. Tabi ki bunaldığım, vazgeçtiğim zamanlar oluyor”
İzmir’de, otizmli Bulut Kaan Sevingen’in (5,5) annesi Ayça Alemdar (36), oğlunun sağlığı için her zaman mücadele ediyor. Otizmli çocuk sahibi olmanın zor olduğunu dile getiren Alemdar, “Çocuğum şımarık bir çocuk değil, otizmli bir çocuk. Tabi ki bunaldığım, vazgeçtiğim zamanlar oluyor ama Kaan’ın bir gülmesi, beni öpmesi ya da ‘anne’ demesiyle hayata bağlanıyorum” dedi.
İzmir’de yaşayan Ayça Alemdar, 1,5 yaşındayken otizm tanısı koyulan oğlu Bulut Kaan Sevingen için tek başına mücadele ediyor. İstanbul’da hayatını birleştirdiği Ufuk Sevingen ile şu an 5,5 yaşında olan Kaan’a otizm tanısı koyulmasından kısa süre sonra ayrılan Alemdar, oğlunun iyi eğitim alabilmesi için tüm gününü farklı rehabilitasyon merkezlerinde geçiriyor.
Kaan’ın eğitimi için yorulmadan her kapıyı çalan Alemdar, yaşadığı zorlukları dile getirdi. İstanbul, Kütahya, Uşak ve son olarak İzmir’de yaşamaya başlayan Ayça Alemdar, oturdukları apartmanda istenmediklerini belirtti. Kaan’ın gürültü yapmasını bahane ederek, taşınmaları için baskı yapıldığını kaydeden Alemdar, tüm gün eğitimden eğitime gitmeleri nedeniyle evde olmadıklarını, döndüklerinde de oğlunun erkenden uyuduğunu söyledi.
‘SADECE BİRAZ İNSANLIK BEKLİYORUM’
Oğlunun öğretmenlerini çok sevdiğini ve onlarla çok iyi anlaştığını anlatan Ayça Alemdar, “Kaan sevgiyi direkt hissediyor. Gece gündüz öğretmenlerini arayıp soru soruyoruz. Hafta içi her gün geç saatlere kadar eğitimlere gidiyor. Sokaktaki insanların tuhaf bakışları, otobüsteki yolcuların ‘Çocuğunu bir sustursana’, ‘Ne kadar şımarık’ demeleri beni yoruyor” dedi.
Toplumda otizme karşı yeterli duyarlılık oluşamadığını kaydeden Alemdar, “Ben sadece biraz insanlık bekliyorum. Çocuğum şımarık bir çocuk değil, otizmli bir çocuk. Ben onu şımartmıyorum. Yanlış davranışlarını sadece görmezden gelmeye çalışıyorum. Eğer görürseniz, uyarırsanız daha çok pekişiyor ve daha çok yapmaya başlıyor. Herkes sürekli karışıyor. Bir kadın otobüste ‘Ne kadar yakışıklı bir çocuk, yazık’ dedi oğlum için. Yazık. Neye göre yazık? Tabi ki bunaldığım, vazgeçtiğim zamanlar oluyor ama Kaan’ın bir gülmesi, beni öpmesi ya da bir ‘anne’ demesiyle hayata bağlanıyorum” diye konuştu.