Türkiye sevdalısı bir grup yurtsever, Türkiye’nin temel sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla, “Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği” çatısı altında bir araya geldi.
Türkiye’deki sorunların çözülmesi yolunda, yenilikçi düşünceler ve alternatif politikalar geliştiren bir grup yurtseverin oluşturduğu “Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği” temel amacını şu sözlerle tanımladı;
“Türkiye’de giderek ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunlarımıza ek olarak yurttaşlarımız üzerinde oluşturulan baskı, kutuplaşma ve ayrıştırma Türkiye’nin geleceğini her geçen gün daha çok karartmakta, telafisi mümkün olamayacak bir gidişata sürüklemektedir. Yaşanan olumsuzluklar, bu topraklara özgü sevgi, saygı, barış ve dayanışma duyarlılıklarımızla, ortak değerlerimizde önemli tahribatlara yol açmaktadır.
Bu nedenle bugün her şeyden çok toplumsal barış ve uzlaşı kültürümüzü güçlendirme ve ortak değerlerimiz temelinde yeniden kucaklaşma ihtiyacı içindeyiz. Bu itibarla Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi çerçevesinde Türkiye’yi “çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak”, insan hakları ile demokratik laik sosyal hukuk devletinin gerekliliğine inanan tüm yurtseverlerin en temel önceliği olmalıdır.
Biz, Türkiye sevdalısı bir grup yurtsever, Türkiye’nin temel sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla, “Ortak Akıl Politika Geliştirme
Derneği” çatısı altında bir araya geldik. Kendimizi, Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği’mizi, her hangi bir maddi çıkar gözetmeksizin, kuruluş amaçlarımız doğrultusunda yenilikçi düşünceler üretecek ve alternatif politikalar geliştirecek bir düşünce (think tank) kuruluşu olarak tanımlamaktayız.
Sorunları, Türkiye’nin ve Dünya’nın objektif gerçekleri temelinde, bilim ve bilimsel yöntem ışığında ele alacağız. Türkiye’ye özgü, ülke çıkarı odaklı, yeni düşünceler üretmeye, yeni şeyler söylemeye, yenilikçi alternatif politikalar oluşturmaya çalışacağız. Akılların buluşması ve bütünleşmesinden doğacak yaratıcılık edimleri ve etik anlayışları sinerjisinden en geniş ölçüde yararlanacağız.
Çalışmalarımızı, tarafsız bir anlayışa dayandırma kararlılığındayız. Ancak, Cumhuriyet Devriminden, Atatürk’ten ve Türkiye’nin çıkarlarından yana kesinlikle tarafız. Bu çerçevede, herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi konumuna düşmeksizin, Türkiye’nin çıkarlarının nasıl gözetilebileceğini ortaya koyacağız.
Bu bağlamda, Türkiye’nin tarihsel ve felsefi birikimlerinden doğan ortak değerlerimizi ve farklılıklarımızı zenginlik sayan bir anlayış içinde olacağız. Özellikle iktidarların yanlış, tutarsız ve sığ politikalarına karşı üreteceğimiz yenilikçi düşünceler ve alternatif politikalarla doğruların ve gerçeklerin sesi zolacağız.
Bu ses tüm ülkemizi kucaklayan bir ses olacak ve ülkemizin her köşesinden duyulacaktır. Bu sese tüm muhalefet partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, ekonomik ve toplumsal yaşamın diğer karar vericilerinin de kulak vereceğine inanmaktayız.
Yurttaşlarımızın aş, iş, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi sorunlarının çözülmesi, Türkiye’nin Dünya’da saygın ve dostluğuna ihtiyaç duyulan bir ülke konumuna getirilmesi yolundaki çabalarımızda; Atatürk’ün, “Gerçek demokrasi ile bu memleketin kurtulabileceği inancında samimi olduğuma inanmanız ve bana güvenmeniz gerekir” düşüncesi bizlere rehber olacaktır.
Geniş toplum kesimlerinde yaygınlaştığını gözlemlediğimiz umutsuzluğu kabul etmiyoruz. Biz bu toprağın insanına, toplumsal yapımızın değerlerine ve gençlerimize güveniyoruz, ülkemizin aydınlık geleceğine inanıyoruz. 1919-1923 arasında ve daha sonra genç Cumhuriyetimizin inşası yıllarında başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Cumhuriyetimizi kuran kadroların verdiği mücadeleyi ve yaşadıkları zorlukları bilmekteyiz.
Bu dönemin azmi ve ruhu, Türkiye’ye ve Cumhuriyetimize sahip çıkma kararlılığımızın ana dayanağı olacaktır. Bizim düşüncelerimizi ve kaygılarımızı paylaşan Cumhuriyet sevdalısı herkesi Derneğimiz çatısı altında buluşmaya ve Türkiye’ye sahip çıkma yolunda el ele
yürümeye davet ediyoruz.”