Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı ve yangın ekolojisi uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Ormanlardaki kuru yaprakların, kömüre eş değer enerji üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Yangın ekolojisi uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, 1 kilo kuru okaliptus yaprağının enerji değerinin 20 bin BTU olduğunu belirterek, kızılçam ormanlarından dökülen yapraklardan 18-22 bin BTU’ya eş değer enerji üretilebileceğini dile getirdi. Toprağın üzerindeki ormanın, toprağın altındaki kömür kadar enerji üretme potansiyeline sahip olduğunu aktaran Prof. Dr. Neyişçi, “Bir araştırmamda, makilik alanın yılda 2200 litre petrole eş değer enerji ürettiğini hesaplamıştım” dedi.
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı ve yangın ekolojisi uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, yüzde 30’a yakını ormanlarla kaplı Türkiye’nin orman yangınlarını engelleyecek öneri sundu. Prof. Dr. Neyişçi, 30 yıl önce makilik alanda yaptığı bilimsel çalışmanın dikkate alınmadığını belirterek, orman ve makiliklerdeki kuru yaprak ve dalların basit teknolojilerle toplanıp, briket veya pelete dönüştürülerek, linyit kömürüne eş değer enerji üretilebileceğini açıkladı.
30 YIL ÖNCE MAKİLİKTE ARAŞTIRDI
Avustralya’da yapılmış bir çalışmaya değinen Neyişçi, “Orada ana ağaç türleri okaliptus. 1 kilo kuru yaprağı enerjiye dönüştürüldüğünde, 20 bin BTU değerinde. Odunun sadece yaprağından elde edilebilecek enerjiyle, bizde çıkarılacak kömürün enerji derecesi neredeyse birbirine eşit. 30 yıl önce orta derecede bozuk makilik alanda bir çalışma yaptım. 1 hektarlık alanda 5’er yıllık idare süreleriyle çalılar sürekli orada kalmak koşuluyla, hektarda 2200 litre petrole eş değer enerji elde ediyorsunuz. Bugün petrolün değeriyle çarpın, yıllık bazda ne kadar büyük bir gelir yarattığını düşünün. Toprağın üzerindeki orman, toprağın altındaki kömür kadar enerji üretme potansiyeline sahip. Üstelik doğayı altüst etmeden, temiz ve yenilenebilir, ekolojik” dedi.
KURU YAPRAKLAR, PELET VEYA BRİKETE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
Prof. Dr. Neyişçi, aynı yöntemle Türkiye’de kızılçam ormanı ve makiliklerde dökülen yaprakların, özellikle orman yangını riskinin yüksek olduğu yerlerde toplanıp, pelet veya briket şeklinde preslenerek yakıta ve yüksek derecede enerjiye dönüştürmenin mümkün olduğunu açıkladı. Böylece hem yerel, hem yenilenebilir ve temiz yakıt elde edilebileceğini belirten Prof. Dr. Neyişçi, “Çevre, iklim dostu bir yakıttır, linyit gibi değil. Böyle bir imkan var elimizde. Üstüne orman içindeki bu tür yanıcıları çıkardığınızda, yangın riskini düşüreceksiniz. Yerel halk bunun üretiminde yer alacak, refah seviyesi ve gelir dağılımı yükselecek” diye konuştu.
1 kilo kuru okaliptus yaprağından 20 bin BTU enerji elde ediliyorsa, kızılçam ormanlarından dökülen yaprakların aynı yöntemle 18-22 bin BTU eş değer enerji üretilebileceğini dile getiren Prof. Dr. Neyişçi, “Bu konuda bile çalışma yapmamışız, veri yok. Benim 30 yıl önceki çalışmam makiler üzerineydi. Türkiye’nin yüzde 30’u ormanla kaplı diyoruz. Bu ormanlarda her yıl hektarda en az 7 ton kuru yanıcı madde miktarı oluşur. Bundan ne kadar briket veya pelet yapılacağı çok basit hesap meselesi. Akademisyenlerimiz, teknokratlarımız, doğa dostlarımız üzerinde biraz kafa yorup düşünmelidir. Petrol veya doğal gaz gibi değil, kendi kaynaklarımız ve Türkiye’nin üçte birinde doğal bulunan bir şey” dedi.
KURU DÖKÜNTÜLER TEMİZLENİRSE YANGIN RİSKİ YÜZDE 76 DÜŞÜYOR
Kuru yaprak ve dalların temiz ve yenilenebilir enerjiye dönüştürülmesinin çok basit yöntemler ve teknolojilerle yapılabileceğini anlatan Prof. Dr. Neyişçi, yerel olarak da köylülerin, bundan hem iş gücü hem de üretime katılımla ciddi kazanç sağlayabileceğini söyledi. Ayrıca ormanların, bu tür yanıcılardan temizlendiğinde yangın çıkma olasılığının yüzde 76 oranında azalacağını vurgulayan Prof. Dr. Neyişçi, “Çünkü ormanlar diplerindeki bu kuru döküntüler nedeniyle yanar. Bir helikopterin 1 saatlik uçuş bedeli, 4-5 bin dolar. O parayla siz ormanlarınızı yangına karşı çok rahat koruyabilirsiniz. Yerel halk ormandan gelir elde etmeye başladığında orman yangınına karşı çok daha hassas olur. Hatta çıkan yangını hemen anında eskiden olduğu gibi söndürebilir” dedi.
İki yıl önceki Manavgat ve Muğla’daki yangınları hatırlatan, bu yangınların helikopter veya uçaklarla değil, yağmur yağması, rüzgarın yönünü değiştirmesi gibi nedenlerle söndüğünü belirten Prof. Dr. Neyişçi, “Bunlar yetkililerin, kayıtlı ifadeleri. Yani büyük enerji çıkaran yangınları uçakla 40 ton, helikopterle 2,5 ton su atarak söndüremezsiniz, bütçeyi boşuna harcarsınız. Eğer ormandaki bu yanıcılar temizlenmiş olursa, yangın bu şiddete çıkmaz.
Göynük’te çıkan yangın için çok basit bir hesaplama yaptım. 5 gün içinde 150 milyon TL, yani 5 milyon dolar civarında para harcandı. Bu 5 milyon dolarla Türkiye’nin yüzde 30’unu kapladığı söylenen ormanların hepsinde kolaylıkla yanabilen ince yanıcıları enerjiye dönüştürmek mümkün. Bir yangının masrafıyla bütün senelere dağılmış olarak ormanlarımızı yangına dirençli, düşük şiddetli yangınlara dönüştürme imkanına sahibiz. Bundan orman içi ve bitişiğinde yaşayan köylülerin ekonomik gelir elde etmesi de söz konusu” diye konuştu.