Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Abdulkadir Polat, orman yangınlarına gece helikopterli müdahalenin riskli olduğunu söyledi.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Abdulkadir Polat, orman yangınlarıyla mücadelede geceleri havadan müdahalenin sınırlı olmasına ilişkin, “Şehir ışıkları, araba farları, yangın alevi gibi yüksek suni ışıkların olduğu bölgeler gözlüklerin çalışma prensibiyle örtüşmemekte, bu ışıklara doğrudan gözlükle bakılması halinde net bir görüntü elde edilemediği gibi ‘geçici körlük’ dediğimiz flaşlama oluşmaktadır. Hatta duman ve buluta girilmesi halinde gece görüş gözlüğü yanılmakta, helikopterlerin dağa veya yükseltilere çarparak düşme riski oluşmaktadır” dedi.
Orman Genel Müdürlüğü, bu yıl; 26 uçak, 105 helikopter, 14 İHA, 5 bin 49 kara aracı ve 25 bin personelle orman yangınlarına müdahale ediyor. Yangınlara karadan gece-gündüz müdahale yapılırken, havadan müdahale ise gündüzleri yapılıyor.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Abdulkadir Polat, orman yangınlarıyla mücadelede gece görüşlü helikopterlerin yaygın kullanılamamasının nedenlerini DHA’ya açıkladı. Yazılı açıklama yapan Polat, gece uçuşlarındaki asıl zorluk ve tehlikenin kullanılan gece görüş kask ve gözlüğünün çalışma prensibinden kaynaklandığını belirtti.
‘DÜŞME RİSKİ OLUŞTURUYOR’
Gece görüş gözlüklerinin askeri operasyonlar için tasarlandığını, ay ve yıldızlar gibi doğal kaynaklardan aldığı ışık şiddetini milyonlarca kez artırarak pilota arazinin siluetini gösterdiğini kaydeden Polat, “Şehir ışıkları, araba farları, yangın alevi gibi yüksek suni ışıkların olduğu bölgeler gözlüklerin çalışma prensibiyle örtüşmüyor. Bu ışıklara doğrudan gözlükle bakılması halinde net bir görüntü elde edilemediği gibi ‘geçici körlük’ dediğimiz flaşlama oluşmaktadır. Hatta duman ve buluta girilmesi halinde gece görüş gözlüğü yanılmakta, helikopterlerin dağa veya yükseltilere çarparak düşme riski oluşmaktadır” dedi.
‘GÜNDÜZ VAKTİ BÖLGEDEN REFERANSLAR ALINMALI’
Orman yangınındaki gece uçuşunun askeri gece uçuşundan farklı olarak, yangın alevi gibi yüksek ışık kaynağına karşı yapılan bir uçuş olduğunu ifade eden Polat, “Zaman zaman gözlükte körlükler oluşturduğu için gündüz vakti gözlüksüz olarak bölgeden referanslar alınma zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi takdirde kaza yapma riski kabul edilebilir kriterlerin de üzerine çıkmaktadır. Bu yüzden yangın için gece uçuşu yapılmadan önce mutlaka pilotların suyu alıp yangın üzerine atacağı bölgeyi gün batmadan önce gündüz gözüyle işaretleyerek keşfetmesi; tepe, dağ, yüksek gerilim hattı gibi engelleri ve yükseklikleri haritalarına ve helikopterin sistemine işlemeleri, mümkünse gündüz su alıp atmaları ve hazırlıklarını tamamladıktan sonra gece uçuşuna başlamaları kazaların engellenmesi bakımından çok önem arz etmektedir” ifadelerini kulandı.
‘KAMUOYUNU YANLIŞ YÖNLENDİRMEKTEDİR’
Bakan Yardımcısı Polat, yüksek riskler nedeniyle güneş batımından sonra başlayan orman yangınlarına gece görüşlü helikopterlerle müdahale edilemediğini vurgulayarak, “Bunun yapılabilmesi için helikopterin yangın alanını gündüzden keşfetmiş olması gerekmektedir. Bu özellikler ve kısıtlar bilinmeden yapılan gece görüşlü hava aracı talep ve beklentileri kamuoyunu yanlış yönlendirmektedir. Bununla birlikte orman yangınlarının kontrol altına alınması ve söndürülmesi bakımından meteorolojik şartların gündüze nazaran geceleyin daha elverişli olması sebebiyle gece şartlarında helikopterlerin de kullanılması hususu tüm şartlar zorlanarak geliştirilmeye devam edilmektedir” değerlendirmesinde bulundu.