Sömestir tatili boyunca çocukların evde geçirebileceği çok fazla vakti olduğunu söyleyen Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Bilge Konaşoğlu, “Çocukla kaliteli zaman geçirmek mutlaka bir bütçe ayarlayıp bir yerlere gitmek değil. Önemli olan tatil zamanını doğru planlamak” dedi.
Yarıyıl tatili, çocukların dinlenmesi ve yeni döneme daha enerjik girmesi açısından son derece önem taşıyor. Bu sürecin doğru planlanması gerektiğini ifade eden İstanbul Kent Üniversitesi’nden Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Bilge Konaşoğlu, ailelere bazı önerilerde bulundu.
“ONLARIN İLGİLERİNE VE İHTİYAÇLARINA GÖRE BELİRLENMELİ”
Tatilin çocukların mental olarak dinlenmeleri için verilen bir ara olduğunu ifade eden Öğr. Gör. Konaşoğlu, “Bu aranın hem çocuk hem de anne ve baba açısından doğru geçirilebilmesi için doğru planlanması gerekiyor. Bu planlamayı yaparken ev içinde ve ev dışında birtakım etkinlikler düzenlenmesi gerekiyor. Bunları düzenlerken çocukların yaşına, cinsiyetine, onların ilgilerine ve ihtiyaçlarına göre belirlenmesi bizim tercihimizdir” ifadelerini kullandı.
“TATİL ÖNCESİ KURALLAR TATİLDE DE DEVAM ETTİRİLMELİ”
Ailelerin tatil öncesinde belirledikleri birtakım kuralları ve sınırları tatil boyunca da devam ettirmeleri gerektiğini söyleyen Öğr. Gör. Konaşoğlu, “Uyku süresi, ekran süresi, yemek yeme gibi birtakım durumlar önceden nasılsa yine o şekilde devam ettirilmeli. Tabi esnemeler olacaktır. Mesela çocuk bir saat geç yattıysa bir saat geç kalkabilir. Bunlar tolere edilebilir şeyler ama öğlene kadar uyumak ya da gece bire kadar uyumamak, saatlerce ekranın başında kalmak gibi şeyleri hiç önermiyoruz. Çünkü okul dönemi tekrar başladığında çocuklar adaptasyon sorunu yaşıyor. Yani dönemin en başında yaşadıkları sorunu tekrar yaşamış olurlar” diye konuştu.
“EV DIŞINDAKİ SOSYAL FAALİYETLERE DAHA ÇOK AĞIRLIK VERİLMELİ”
Çocuğun tatil süresince ev içinde geçirebileceği çok büyük bir vakti olduğunu belirten Öğr. Gör. Konaşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu boş zamanı değerlendirmek için ev içindeki ve ev dışındaki faaliyetleri belirlemeniz gerekiyor. Ev içerisinde kutu oyunları, bulmacalar, sessiz oyunlar gibi buna benzer oyunlar oynayabilirler ama ben daha çok ev dışındaki sosyal faaliyetlere ağırlık vermelerini öneriyorum. Bunlar sinema, tiyatro ve geziler. Çocuk belki arabalarla ilgileniyordur, araba müzesi gezilebilir.
Tiyatral birtakım şeylere ilgisi vardır, bununla ilgili müzeler ziyaret edilebilir ya da tarihe ilgi duyuyordur, tarihi müzeler gezilebilir. Böylelikle çocuğun ufku da vizyonu da gelişir. Üzerinde durmak istediğim bir diğer konu da sporsal faaliyetler. Bununla ilgili belediyelerin bir sürü ücretsiz etkinlikleri var; Futbol, basketbol, yüzme gibi. Aileler, çocuklarını bunlara da yönlendirebilir. Çocukla kaliteli zaman geçirmek mutlaka bir bütçe ayarlayıp bir yerlere gitmek değil. Önemli olan çocuğun tatil zamanını doğru planlamak.”
“ÇOCUKLARIN FARKLI AKTİVİTELERE YÖNELMELERİNİ ÖNERİYORUM”
Çocukların bilişsel ve fiziksel gelişimlerinin devam ettiğini söyleyen Öğr. Gör. Konaşoğlu, “Uzun süre tablet ve bilgisayar kullanımının zararlarını artık biliyoruz. Özellikle dikkat, konsantrasyon ve odaklanma da çok ciddi problemler yaratıyor. Aynı zamanda başarıyı da düşürüyor. Çocukların farklı aktivitelere yönelmelerini öneriyorum. Online iletişim değil de yüz yüze iletişim kurmalılar. Yani aileler, çocukları başka çocuklarla beraber zaman geçirebilecekleri ortamlara götürmeliler.
Tatil süresince mutlaka eğitimsel aktiviteler de olmalı ama bu yoğun bir eğitimsel aktivite değil, yoğun bir ödev yapma kesinlikle değil. Biz, özel kurslar ya da özel dersler gibi eğitimsel aktiviteleri tatil süreci içerisinde istemiyoruz, uygun görmüyoruz. Ama günlük ev içi etkinliklerini 45 dakikalık eğitimsel aktivite olarak konu tekrarları konulabilir. Bu çocuklar için yeterli ve verimli olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇOCUKLARI FARKLI ETKİLEŞİME GİREBİLECEĞİ İNSANLARIN İÇİNE DAHİL EDEBİLİRLER”
Çalışan anne ve babaların sömestir tatilinde de çalışma hayatlarının devam ettiğini söyleyen Öğr. Gör. Konaşoğlu, “Çocuk evde kendi başına yalnız kalıyorsa maalesef telefon, televizyon, tablet ve bilgisayardan başka geçirebilecek zamanı olmayabiliyor. Aileler şunu yapabilir; çocuklarını şehir dışına kuzenlerinin, anneanne ve babaanne gibi kişilerin yanına gönderebilir. Mümkün olduğu kadar çocuğu bulunduğu ortamın içinden çekmek, daha farklı insanların, farklı bir çevrenin ve farklı etkileşime girebileceği insanların içine dahil edebilirler” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZIN TALEPLERİNE DİKKAT ETMELİYİZ”
Çocuğa bir yetişkin gibi bakmanın yanlış olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Konaşoğlu, “Çocuk çocuktur. Çocuğun bir yetişkin gibi düşünmesini ve davranmasını beklemek açıkçası çok yanlış olur. Her yaşın gelişimsel birtakım özellikleri var. Ailelerin bazen hem davranışsal hem de akademik açıdan maalesef çok beklentileri oluyor. Çocuklar bunu gösteremediklerinde de farklı psikolojik sıkıntılar içerisine giriyor. Çocuk yaramazlık yapar, çocuk hareketlidir, çabuk sıkılır, değişiklik ister, gezmek ister, farklı yiyecekler yemek ister o yüzden çocuklarımızın taleplerine dikkat etmeli ve onları dinlemeliyiz” diye konuştu.
“ONLARI ANLAMAYA ÇALIŞIN”
“Lütfen çocuklarınızı notları düşük olduğu için korkutmayın” diyen Öğr. Gör. Konaşoğlu, şunları kaydetti:
“Çocuklarınızla paylaşımcı olun, onları anlamaya çalışın. Sonuçta hepsinin bir potansiyeli var. Bizim için önemli olan şey onu ortaya çıkarmaktır. Notları çok iyi de olabilir, düşük seviyede de olabilir. Mutlaka onların duygularını anlamalı ve destek olmalısınız. Onlarla bu etkileşime girmeniz gerekiyor, onları yargılamak ve ceza vermek yerine onları sevmeli ve kucak açmalısınız.”