Malatya’daki depremde terk ettikleri hasarlı evlerine ölümü göze alarak 2016 yılında şehit olan evlatlarından kalan hatıra eşyaları almak için giren Şengül- Ali Günaydın çifti, “Ölümden korkmuyoruz, biz onsuz kaldığımız gün ölmüştük” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem 11 ilde yıkıma neden oldu. 4 çocuklu şehit ailesi Günaydın çifti, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği depreme Malatya’nın Battalgazi ilçesinin Selçuklu Mahallesi’ndeki Sancaktar Sitesi’nin 6’ncı katındaki evlerinde yakalandı.
Eşyaların yerle bir olduğu 7.7 büyüklüğündeki ilk depremle terk eden Şengül (55)- Ali Günaydın (60) çifti üç çocuğu ile çadır kente yerleşti. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde evlatlarının mezarı başına giden çift, kırmızı karanfiller bırakıp ağıtlar yaktı. Oğlunun mezar taşındaki Tük bayrağı ve fotoğraflarını öpüp gözyaşı döken Şengül Günaydın, şehitlikten çıkıp deprem nedeniyle terk ettikleri evlerine gitti.
‘SADECE ONA KAVUŞACAĞIM GÜNÜ BEKLİYORUM’
Çift, ölümü göze alıp hasar gören eve girip oğullarından geriye kalan eşyaları aldılar.
“Şehit özel harekat polisi olan Oğuz’umla 4 çocuğum vardı. O, ilk göz ağrım, dert ortağım ve benim her şeyimdi” diyen Şengül Günaydın şunları söyledi:
“2016 yılında 2 ay geçici olarak Diyarbakır’a oradan Mardin’e giden oğlumuzun bir hafta sonra şehit haberi geldi. Zaten o gün benim için her şey bitti ve dünyam yıkıldı. İki aylık nişanlıydı. Düğün hazırlıklarını yapıyordum ki Oğuz’umu evlendireyim, her şey bitti, gitti her şey yarım kaldı.
Şehadet tarihi 19 Mart, mart ayı benim için dert ayı. Kirada oturduğum evde Oğuz’umdan kalan eşyaları bir odada topladım. Depremde çoğu hasar gördü. Ev hasarlı ama oraya gireceğim. Oğuz beni bıraktı ama ben onu bırakamam ki, sadece hatırası var, onu da gidip oradan çıkartacağım. Sadece ona kavuşacağım günü bekliyorum. O benim dünyamdı her şeyimdi. Sadece silahı bende, yüzükleri bende, penyesi var ben o penyeyi koklayarak yaşıyorum. 26 yaşındaydı. Ben her şeyi unuttum. 19 Mart’ı unutmadım başka her şeyi unuttum. Her şey bana kolay geliyor.”