Okumalıyız çünkü toplumun buna ihtiyacı var. Francis Bacon’un da dediği gibi nasıl ki ‘bilgi en büyük güç’ ise cehalet de o denli zayıflıktır.
Okudukça, araştırdıkça, sorguladıkça bazı şeylerin farkına varmış olacağız. Ve bu farkındalık bizi aydınlatacak aydınlattıkça ufkumuzu genişletecek. Bu sayede olaylara bakış açımız değişecek ve artık at gözlüklerini çıkarmış olacağız. Bir şey ya siyah ya beyaz olamaz. Birden çok seçenek mutlaka vardır. Sorguladıkça olaylara bakış açımız değişir, değiştikçe çeşitlenir. Bu çeşitlilik sayesinde de kendimizi geliştirme yolunda önemli bir adım atmış oluruz.
İnsan okudukça, sorguladıkça öğrenmesi gereken şeylerin daha da çoğaldığının farkına varmalıdır. Çünkü kendini geliştirme isteği başı sonu olmayan, uçsuz bucaksız bir deniz gibidir. İnsan hiçbir zaman ‘tamam ben oldum’ dememelidir. Bu arayış hayat boyu devam eder. Ne zaman ki bu kibirli davranış son bulur, işte o zaman kendini geliştirmeye kaldığı yerden devam eder.
En büyük silahımız düşünme gücümüz ise bu gücü en doğru şekilde kullanmak gerekmektedir. Önceliğimiz çok okuyup, çok araştırmak ve bu birikimimizi de diğer bireylerle paylaşıp tartışmak. Başka türlü her söyleneni araştırmadan, sorgulamadan olduğu gibi kabul etmek toplum olarak bizi geliştirmek yerine cehalet içinde eritir ve yok eder.
Toplumun bir ferdi olarak bu topluma bir borcumuz var: Kendini geliştiren birey demek, kendini geliştiren bir toplum demektir. Bu yüzden çok okuyup, çok araştıracağız çünkü toplumun buna ihtiyacı var.