Ebeveynler önce kendilerini sonra çocuklarını okul kavramına hazırlamalı, her ağlayan çocuk okul fobisi mi yaşar? Okul korkusu nasıl çözülür?
Her ebeveyn çocuğunun okula başlayacağı günü heyecanla bekler. Günler öncesinden hazırlıklar yapılır. Alınan güzel eşyalar çocukları heveslendirir. O gün gelip çattığında ise bazen durum hayal edildiği gibi olmayabilir. Çünkü çocuklar o an karmaşık duygular içerisine girer. Hem okula gitmek, aldığı eşyaları kullanmak ister ve orada neler yaşayacağını merak eder hem de geride ebeveynlerini bırakmak istemez. Sınıfa girdiğinde ebeveynlerinin gideceğini düşünür. Kaygılanır, korkar ve belirsizlik onu huzursuz eder. Tüm bu duygular içerisinde kendi içinde çatışma yaşarken – özellikle de etrafında huzursuzlanan ve ağlayan çocuklar var ise- durum daha da zorlaşır. Ebeveynden ayrılış çocuğa onları bir daha göremeyeceği hissini uyandırır. Tabi ki çocuğun böyle hissetmesine yol açan (ayrılışı zorlaştıran) etmenler vardır.
Ebeveynler Önce Kendilerini Sonra Çocuklarını Okul Kavramına Hazırlamalı
Evet, ilk önce ebeveynler kendilerini çocuğunun okula gideceğine alıştırmalıdır ve hazırlamalıdır. Çünkü eğer ebeveyn (özellikle de anne) bu duruma hazır değilse çocuk için durum daha da zorlaşmaktadır. Eğer çocuğunuzu okula göndermek istiyorsanız ya da okul yaşı geldi ise çocuk bu durumla aniden karşılaşmamalı.
Önceden çocuğunuzu mutlaka bu duruma hazırlamalısınız. Okul öncesi dönem çocuklarında kısa süreli de olsa sizden ayrı durma alıştırmaları yaparak başlayabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun bir odada tek başına ya da akranlarıyla oynaması için olanak tanıyabilirsiniz. (Tabi ki uzaktan çocuğunuzu takip etmeyi unutmadan.) İlerleyen zamanlarda ayrı kalma sürelerinizi çocuğunuzun durumuna ve gelişimine göre düzenleyebilirsiniz.
Okul kavramının ne olduğunu anlatan masal kitapları alabilirsiniz. Oyunlarınıza okul kavramını katabilirsiniz. Ancak dikkat etmemiz gereken bir şey var ki sürekli olarak okuldan bahsetmemelisiniz. Çocuğu çok fazla okul kavramına maruz bırakmak çocuğun okul ile ilgili olumsuz düşünmesine sebep olabilir. Okula başlayacağı zaman okul eşyalarını kendisinin seçmesine fırsat veriniz. Mutlaka gideceği okulu görmesine ve keşfetmesini sağlayın. Aynı zamanda öğretmenini önceden görmesine ve kısa da olsa zaman geçirmesine olanak tanıyın.
Bu durum çocuğunuzun kaygılarını biraz da olsa azaltacaktır. Okula gitme günü yaklaştığında ya da okula gideceği günün akşamı farklı davranmamaya özen gösterin. Okula giderken sevdiği bir oyuncağı ya da nesneyi yanına almasına izin verin. Sevdiği oyuncaklar çocuğunuzu duygusal olarak rahatlatacaktır. Çocuğunuzun okula başlayacağı ilk gün onu asla yalnız bırakıp gitmeyin. Kendisine yabancı olan ortama ve insanlara alışması için zamana ihtiyacı olduğunu unutmayın. En önemli anlardan biriside çocuğunuzla ayrılış anıdır.
Bu anda ebeveynler genellikle sözel olarak çocuğunun sınıfına girmesini söylerler ancak yüz ifadelerinde çok daha farklı sözler saklıdır. Sözel olarak sınıfına girmesini söyler ama yüz ifadesinde okunan ise ‘Canım oğlum/kızım nasıl da ağlıyor, kıyamıyorum, gitme’ der gibi bir ifade takınır. Bu yüz ifadesini gören çocuk daha da huzursuzlaşır ve annesini bırakması zorlaşır. Evet, tüm ebeveynler için bu durum oldukça zor ancak çocuğumuz bir birey ve bir gün bizden ayrılacak, bizlerin yapması gereken şey ise çocuğumuza bu süreçte destek olmak. Net bir yüz ifadesi, ses tonu ve duruşla çocuğumuza güven vermemiz oldukça önemlidir. ‘Sen şimdi öğretmenin ile sınıfa gireceksin, ben de seni burada bekliyor olacağım.
Beni görmek istediğinde öğretmeninle birlikte buraya gelebilirsin.’ Şeklinde cümlemizi kurduktan sonra çocuğumuza ‘acıyan’ bir yüz ifadesiyle bakmadan öğretmeni ile oradan ayrılmasını desteklemelisiniz. Çocuğunuza söz verdiğiniz gibi de söylediğiniz alandan ayrılmamalısınız. Çocuğunuz belirli sürelerde orada olup olmadığınızı kontrol edecektir. Sizi orada görmek çocuğunuza güven verecektir. Davranışlarınızın istikrarı ve güvenli kademeli ayrılış sağlandığı zaman çocuğunuz bir süre sonra okula alışacaktır. (Çocuğunuzu göndermek için okul ve öğretmen seçimi, süreç içerisinde okul-öğretmen-aile iş birliği sürecin sağlıklı ilerlemesi için oldukça önemlidir.
Her Ağlayan Çocuk Okul Fobisi Mi Yaşar?
Elbette hayır! Her çocuk okula başlayacağı gün bir kaygı duyar. Rutin giden hayatında bir değişiklik olduğu için duygu durumu dengesizleşir. Bu iç çatışma içerisinde çocuk duygularını ağlayarak yansıtabilir, bu durum aynı zamanda duygusal rahatlamasını da sağlar. Ancak daha sonra içinde bulunduğu duruma alışabilir ve duygu durumu dengeye girer. Bu yaşanılan durum oldukça normaldir ve her çocukta görülebilir.
Süresi ise her çocukta değişiklik gösterir. Kimi çocuk hiç ağlamaz kimi çocukta da birkaç hafta bu durum normal olarak kabul edilebilir. Peki normal olmayan nedir? Bu durumun kronikleşmesidir. İşte burada okul fobisi devreye girer. Nedir okul fobisi? Okul fobisi, çocuğun okula gitmek istememe, okulda bulunmaktan korkma durumudur. Bunun temelinde ise ayrılık korkusu yatar. Çocuk, ebeveyninden ayrıldığında onu yitireceğini düşünür. Bu yüzden huzursuzlaşır, karnına ağrılar girer, midesi bulanır…
Çoğu ebeveyn bu durumda çocuğunun okula gitmemek için doğruyu söylemediğini düşünür. Ancak çoğu zaman (eğer öğrenilmiş bir davranış değil ise) çocuk doğruyu söyler. Ruhsal sıkıntısı fizyolojik sıkıntılar olarak ortaya çıkar. Bu durumda çocuğu okula gitme konusunda zorlamak doğru değildir. Okul-aile iş birliği yapılarak ve eğer gerekiyor ise psikolojik destek alınarak okula gitmek istememe durumunun temeli araştırılmalıdır. Destek alınarak bu durum çözüme kavuşturulmalıdır.