24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde haklarını koruyup geliştirecek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine getirilmesidir” dedi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Vaatte Kalmasın, Hayat Bulsun’ sloganıyla basın toplantısı düzenledi. Yalçın, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve öğretmenlerin meslek kanunu talebini dile getirmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.
Yalçın, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususunun daha fazla ötelenmemesi gerektiğini belirterek, “Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir” diye konuştu.
‘DAHA FAZLA BEKLEMEK İSTEMİYORUZ’
Yalçın, Türkiye’de resmî ve özel eğitim kurumlarında fiilen görev yapan 1 milyon 200 bin öğretmen olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olmaması, hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur. Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı, öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var.
Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye’nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz; meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine, 11’inci Kalkınma Planı’nda da Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu’nda da yer verilmesi, hem talebemizi doğruluyor hem de gecikmiş olması dolayısıyla olma tepkimizi haklı kılıyor.”
‘ÖĞRETMENLERİMİZE VERİLEBİLECEK EN BÜYÜK MÜJDE OLUR’
Salgın sürecinin, okulun ve öğretmenin toplumsal yapının ana direklerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Yalçın, şöyle konuştu:
“Salgın sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilinen ve alışılagelen usullerin zorunlu olarak terk edilmesi, öğretmenlerimizin fedakârlıkları, azimleri, çabaları olmasa, bu zorlu sürecin, öğrenme kayıpları başta olmak üzere, giderilmesi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini bugün çok net görebiliyoruz.
Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir.
Bir an önce gelmelidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı bu konuda vakit geçmeksizin bir an önce adım atmaya buradan hep birlikte davet ediyoruz.”