Hani bazı olaylar karşısında ne söylesek, ne yazsak az gelir ya, tamda öyle bir yerdeyiz.
Nasıl anlatılır, nasıl yazılır bu zulüm bilen varmı? Bağırmadan, feryat etmeden, saymadan, sövmeden, lanetler yağdırmadan nasıl yazılır? Kan kokusu burnumuzda, masum çocukların sesi kulaklarımızda, anne babaların feryadı ciğerimizde… Ağzı süt kokan bebeklerin bile şehit olduğu yer, GAZZE…
Dünya suskun, İsrail’in haklı olduğuna dair bir sebep, bir bahane, bir çıkar yol arama derdinde. Sahipsiz, kimsesiz ölümü bekleyen GAZZE mücahitleri. Vallahi, 7den 70e mücahitler. Korkusuz ve Vatanperver. Gazze için ya ölürüz, ya ölürüz diyen kahraman GAZZE halkı. Yaralı halde acı hissetmemek için Kuran’ı Kerim okuyan çocuklar. Şehit kardeşinin saç telini alıp, bağrına basan çocuklar. Gazze bizim, İsrail bizi korkutamaz diyerek, cesaretini tüm dünyaya gösteren kahraman çocuklar. Anne kucağında, melek gibi uyuyor sandığımız şehit bebekler. Kısıtlı elektriğin kesilmesi ile, ölüme terk edilen kuvözdeki masum bebekler.
Doğmadan önce şehadete eren annesinin karnından sağ kurtarılan mucize bebekler. Üzerinde, ailesinin parçalarını temizleyen, korkudan titreyen masum çocuklar. Bir kurgu Film senaryosu mu bu? Kim izleyebilir ki bu filmi? Ne akıl alır, ne yürek dayanır. Arş titredi lakin, insanlık bir dirhem sendelemedi… Ölümü, ölümle korkutamazsın diye bir söz var ya hani, işte o söz, GAZZE için söylenmiş olmalı. Dünyanın, kör ve sağırları oynaması, büsbütün vicdansızlıktır..! Yemek yok, su yok, elektrik yok, ne var? Vahşice yaşanan bir katliam var…Mazlumların ümidi Türkiye ve Türkiye’nin stratejisi; İslamın ve İnsanlığın kalesi olmak. Sessiz kalma ey insanoğlu. Bu zulme engel olalım, duyuralım ve illaki, Dua edelim.