Geçtiğimiz günlerde bakan Şimşek ve TCMB başkanı Erkan körfez ülkelerine bazı ziyaretler düzenledi. Bu ziyaretlerin ekonomi ve döviz kaynağı bulma amaçlı olduğu biliniyor. Yakında da sayın cumhurbaşkanı bu ülkelere ziyaret düzenleyecek. Peki niçin IMF yerine körfez ülkelerini tercih ediyoruz?
Başta IMF denilince akılda canlanan öcü gelebilir. Nitekim yıllar boyu IMF her ülkeye benzer “acı reçeteli” sunup sorunlarını çözmeye çalıştı ve genelde de ülkenin var olan sorununu çözüp yeni sorunLAR yarattı bu programlarla. Ancak son yıllarda IMF de büyük ölçüde değişti. Bu başarısız politika önerilerini bıraktı ve yeni yaklaşımlar belirledi, ülkelerin dinamiklerine uygun politikalar seçmeye başladı. Dolayısıyla artık geçmişteki gibi “acı reçetelere” pek başvurmuyor. Sayın Şimşek ve Erkan’ın bunu bilmiyor olma ihtimali düşük. Demek ki sebep IMF korkusu değil.
Esas sebep: denetim. IMF’den alınacak paranın maliyeti düşüktür, daha bol para alınabilir ve dahası bir ülkeye IMF geldiği zaman şeffaflık geleceği beklentisiyle yabancı yatırım da başlar (Eskiden IMF’nin saçma politikaları sonucu o ülkenin değerli şirketlerini yağmalamak için geliyordu). Ancak IMF geldiği zaman harcamalara karışır, özellikle yerel seçim öncesi siyasi amaçlı harcamalar yapılmasına kesinlikle izin vermez.
Ancak körfez ülkelerinden gelecek sermayenin harcamalara karışmak gibi bir sözü yok. Onlar Türkiye’deki iyi şirketlerini satın alır ve bu şekilde kar ederler (genelde şirket yönetimlerine pek dokunmazlar en fazla kendilerini temsil etmesi için birkaç kişi atarlar). Haliyle IMF’nin sıkı denetimine girmektense körfez ülkelerinden sermaye talep edip dilediğince harcamak daha kulağa hoş geliyor.
Kısacası, büyük ihtimalle şu anda körfezden alınan sermaye önümüzdeki yerel seçimde harcanmak için alınıyor.