Bu haftaki röportaj konuğumuz Yazar ve Senarist Nazan Arısoy. Kendisine kariyeri ve bundan sonraki projeleri hakkında sorular yönelttim.
Nasıl yanıtlar aldık? Hadi bu keyifli röportaja hemen başlayalım.
Eğitim hayatınızdan başlayalım. Kısaca bahsedebilir misiniz?
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünden sonra Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesini bitirdim. Halen Psikoloji bölümü öğrencisiyim.
Yazarlığa ilginiz hangi yaşlarda başladı?
Babam gazeteci annem edebiyat öğretmeni olduğu için evimizde edebiyat her zaman vardı. Küçük yaşlarda babamın yazılarını daktilo ederdim. Babamın yüreklendirmesiyle birlikte önce yerel gazetelerde köşe yazıları yazmaya başladım sonra da küçük hikayeler yazıp saklıyordum. O hikayeler birikti ve bugün kitaplara dönüştü.
Yazarlıkla senaristlik aynı türmüş gibi bilinir aslında dinamikleri birbirinden farklıdır. Siz bu ayrımı nasıl yaparsınız?
Roman yazarları şanslıdır. Çok kelimeyle çokça olay ve duygu anlatabilirler ama senaristler az kelimeyle yazarak değil göstererek tüm duyguyu ve olayları anlatmalıdır. İkisinin de birbirinden farklı formülleri var elbette.
Çok sayıda kitap yazdınız. Bunların içinde Türk ve Dünya edebiyatının değerli isimlerine ilişkin biyografik özellikte olanlar da var. Bu isimler sizi yazarlığa iten ilham verici isimler diyebilir miyiz?
Türk edebiyatçıları ya da dünya sanatçılarının biyografilerini yazmamın nedeni onların sahip olduğu başarı öyküleridir. Magazinel olarak çokça eleştiri alan, toplumda halk diliyle dedikodusu çok dönen üstatları yazmamın nedeni hem yaşamlarının doğru anlaşılmasını istemem hem de imkansızlıklar içinde insan nasıl imkan yaratır ve hedef büyüttükçe, o hedefe inandıkça nasıl başarılı olur göstermek istedim.
Anlattığım isimlerin neredeyse tamamı yaşamın eksi, acıtan ve zorlu yerlerinden hayata başlamışlar ama dünya çapında ün sahibi olmuşlar. Nesilden nesile isimleri, eserleri aktarılıyor. Benim 11 yaşındaki kızım yazdığım tüm sanatçıları, edebiyatları ben yazmasam da öğrenecekti. Sonraki nesiller de öğrenecekler ve her nesile ilham verecek güçteler.
Aynı zamanda bir eğitmensiniz biraz o kısımla ilgili bir şeyler söylemek ister misiniz?
Zaten kök mesleğim eğitmenlik. Yaşamımın bir dönemini çocuk yetiştirmekle geçirdim. Çocuk eğitmeniydim. Baktım çocuklardan önce yetişkinlerin eğitilmesi topumu kurtarır; bu sebeple okulda öğretmenlik yapmayı bırakıp kurum ve kuruluşlarda yetişkin eğitmenliğine başladım.
İş dünyasıyla ve kişisel gelişimle ilişik çeşitli uzmanlık alanlarım var. bu uzmanlık alanlarında eğitimler veriyorum. Toplumların hatta insanlığın en büyük sorunu iletişim hatalarıdır. bu gerekçeyle eğitimlerimin tamamının kökü etkili iletişim amaçlıdır. manda bir eğitmensiniz biraz o kısımla ilgili bir şeyler söylemek ister misiniz?
Senarist olarak hangi projeler bekliyor sinemaseverleri? Film ve dizi olarak bir düşünceleriniz var mı?
Avustralya da yıllar önce psikolojik gerilim ve komedi üzerine çalışmalarım oldu. Türkiye’de ise “Kadın Kafası” romantik komedi filmim Klan Film Yapım şirketi tarafından çekildi. Yakında vizyona girecek.
Bilinen uluslararası televizyon kanallarından birinde gelecek yıl yayınlanacak olan “Yazdım Oldu” adlı romantik komedi dizim, projelendiriliyor. Hazırlık aşamasındayız. Sevgili Leyla Lydia Tuğutlu ile birlikte yürüttüğümüz, senaryosunu benim yazdığım, “Kutsal Gen Aranıyor!” romantik komedi film projemizde hazırlık aşamasında.
Gelecek yıl “Kimliksiz” adlı psikolojik gerilim temalı dizi projemiz dijital kanalda gösterim için hazır olacak. 2023 yılında, senaryolarım sayesinde sinemaseverlerle ve dijital kanallardaki dizilerin sıkı takipçileriyle daha fazla yaşamı paylaşıyor olacağız.
Bu keyifli röportaj için teşekkür ederim. Bundan sonraki projelerinizde başarılarınızın devamını diliyorum.